Karar sizin
Galatasaray'da yok şu, hayır o değil bu, tartışmaları arasında Başkan Polat, Rijkaard'ı paketleyip İstanbul'a getiriverdi. Bravo. Şöyle geçmişte dünya futbolunda "Kimler iyi futbolcu?" diye tur atarsanız, içlerinde Hollanda'lı Rijkaard'ı mutlaka görürsünüz. Anlayacağınız Rijkaard'ın futbolculuğu için söylenecek en güzel söz şudur: "Senin futbolunu sevmeyen ölsün." Sıra Rijkaard'ın teknik direktörlüğüne geldi. Hep beraber inceleyelim. Sonra da karara varalım. Tabii karar benim değil sizlerin olacaktır. Rijkaard, teknik direktörlük hayatına Hollanda Milli Takımı ile başladı. Portakal renkli milli takımın başında 22 maça çıktı. 8 galibiyet, 12 beraberlik, 2 mağlubiyet aldı. Rijkaard için ikinci durak Hollanda Ligi'ndeki Sparta Rotterdam takımı idi. Buradaki bilançosu ise şöyleydi. 34 maç, 4 galibiyet, 18 beraberlik, 12 yenilgi. Ve Rijkaard için Barcelona günleri ise oldukça uzun sürdü. 209 maç, 128 galibiyet, 43 beraberlik, 38 mağlubiyet.
Ya borç yükselirse!
Genel sonuca bakarsanız Rijkaard teknik direktörlük hayatında 265 maça çıkmış, 140 galibiyet almış, 73 maçta berabere kalmış, 52 maçta da mağlup olmuş. Hollandalı Teknik direktör futbol hayatında kazandığı kupaların hepsini Barcelona'yı çalıştırdığı 2003-2008 yılları arasında havaya kaldırmıştı. Bir defa Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu, iki defa İspanya Süper Kupası ve iki defa da İspanya Lig şampiyonluğu... Şimdi herkes mutluluktan uçuyor. Kolay değil futbolda bir dünya markası Galatasaray'a hoca olmuştu. Günler mutlaka günleri kovalar. Zaman ise konuşulduğunda çok uzun ama içine girildiğinde her zaman insana çok kısa gelir. Ben görüşümü daha ilk gün yazmıştım. Skibbe, Galatasaray'a ufak geldi, Rijkaard ise büyük gelecektir. "Neden?" diyenlere cevabım şudur.. Rijkaard bu takımla hiçbir şey yapamaz. İstediği futbolcuların alınması ise borcun yüzde 50 artması demektir. Bu da borç içindeki Galatasaray'ın uçuruma atlayıp intihar etmesi demektir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.