Birlik günü
- İsmet Tongo Yazıları
- 27 Nisan 2009, 22:00:37, Güncelleme: 15 Temmuz 2010, 17:00:39
Galatasaray'da durum son derece korku ve endişe verici. Pazar gecesi Ankaraspor maçıyla birlikte Galatasaray bir sürü hayali de gerilerde bıraktı. Önce Şampiyonlar Ligi, sonra Fortis Türkiye Kupası, ardından UEFA, son olarak Süper Lig... Gün suçluyu arama günü değil. Gün birleşme ve Galatasaray'ı bataktan kurtarma zamanıdır. Bu işin yalanı doğrusu, atlatması yok, uyarması vardır. Şu anda durum borç batağındaki Galatasaray'ın mallarının tehlikeye doğru gittiğidir.
BORÇ BATAĞI
Galatasaray'ın borçlarını doğru olarak kimse bilmemekte, bilenler ise açıklamamaktadır. Ancak bilinen bir şey varsa borç, her başkan olanın "Borç önemli değil, ödenir" dediği kadar da az değildir. Şimdi yapılacak şey, süratle bir yabancı denetleme kuruluna defterleri teslim etmektir. Borcun sahipleri eski başkanlardır. Sorumsuzca yapılan harcamalar, mali yönden kulübü bu hale getirmiştir. Fatih Terim'in ikinci döneminde başlayan hatalı transferler bugüne kadar devam etmiştir. Ardında hangi yönetim gelirse gelsin alınan bir sürü saçma sapan isimlerle bir yere varılmamış, milyon dolarlar uçup gitmiştir.
TRANSFER YANLIŞI
Ayrıca transferlerde, dedikodular kapatılmış ve unutturulmuştur. Sofya'da kime gittiği bizce bilinen ama açıklanmayan 6 milyon doların iddiaları sahipsiz kalmıştır. Romanya'dan gelen süper gençler diye tanıtılan üç dört futbolcu için, yazdığım "Bu paralar nereye gitti" haberi Bükreş'te bomba gibi patlamış ve Becali ile Popescu'nun başını yemişti. Bu olayın Türkiye ayağı ise bütün yazılanlara rağmen unutturulmuştu. Bunlar yaşananların birkaçı olarak hafızalarda kalanlardır. Son beş yılda transfere harcanan rakamlar ortaya tam olarak çıkartılsa insanlar bir hayli şaşırır.
TEKNİK FELAKET!
Polat yönetimi ve onların seçtiği transferler kadar, teknik kadro da Galatasaray'ı bu felakete götürmüştür. Daha evvel getirilen Skibbe, Galatasaray'da ancak yardımcı antrenör olacak kalitede bir hocadır. Onunla sonun başlangıcının temeli atılmıştır. Ardından getirilen Bülent Korkmaz da yıkılışa tuz-biber ekmiştir. Sayın Polat, Korkmaz'ı göreve getirdiğinde yönetimde karşı sesler çıkmış, hatta yönetici Haldun Üstünel'le tartışması sonuçsuz kalmıştı. Bu çöküşün birinci derecedeki suçlusu takımı stajyerlere teslim eden başkan Adnan Polat ve futbol şubesinin başındakilerdir.
VE SONUÇ...
Galatasaray önce mali krizi atlatacak tedbirler almalıdır. Kesinlikle büyük transfer belki bir tane dışında yapılmamalı, kadro altyapı ile takviye edilmelidir. Kısacası Galatasaray borçlardan kurtulmak için çalışmalı, bu tarihi milat yapıp ciddi bir toparlanma süreci geçirmelidir.
BORÇ BATAĞI
Galatasaray'ın borçlarını doğru olarak kimse bilmemekte, bilenler ise açıklamamaktadır. Ancak bilinen bir şey varsa borç, her başkan olanın "Borç önemli değil, ödenir" dediği kadar da az değildir. Şimdi yapılacak şey, süratle bir yabancı denetleme kuruluna defterleri teslim etmektir. Borcun sahipleri eski başkanlardır. Sorumsuzca yapılan harcamalar, mali yönden kulübü bu hale getirmiştir. Fatih Terim'in ikinci döneminde başlayan hatalı transferler bugüne kadar devam etmiştir. Ardında hangi yönetim gelirse gelsin alınan bir sürü saçma sapan isimlerle bir yere varılmamış, milyon dolarlar uçup gitmiştir.
TRANSFER YANLIŞI
Ayrıca transferlerde, dedikodular kapatılmış ve unutturulmuştur. Sofya'da kime gittiği bizce bilinen ama açıklanmayan 6 milyon doların iddiaları sahipsiz kalmıştır. Romanya'dan gelen süper gençler diye tanıtılan üç dört futbolcu için, yazdığım "Bu paralar nereye gitti" haberi Bükreş'te bomba gibi patlamış ve Becali ile Popescu'nun başını yemişti. Bu olayın Türkiye ayağı ise bütün yazılanlara rağmen unutturulmuştu. Bunlar yaşananların birkaçı olarak hafızalarda kalanlardır. Son beş yılda transfere harcanan rakamlar ortaya tam olarak çıkartılsa insanlar bir hayli şaşırır.
TEKNİK FELAKET!
Polat yönetimi ve onların seçtiği transferler kadar, teknik kadro da Galatasaray'ı bu felakete götürmüştür. Daha evvel getirilen Skibbe, Galatasaray'da ancak yardımcı antrenör olacak kalitede bir hocadır. Onunla sonun başlangıcının temeli atılmıştır. Ardından getirilen Bülent Korkmaz da yıkılışa tuz-biber ekmiştir. Sayın Polat, Korkmaz'ı göreve getirdiğinde yönetimde karşı sesler çıkmış, hatta yönetici Haldun Üstünel'le tartışması sonuçsuz kalmıştı. Bu çöküşün birinci derecedeki suçlusu takımı stajyerlere teslim eden başkan Adnan Polat ve futbol şubesinin başındakilerdir.
VE SONUÇ...
Galatasaray önce mali krizi atlatacak tedbirler almalıdır. Kesinlikle büyük transfer belki bir tane dışında yapılmamalı, kadro altyapı ile takviye edilmelidir. Kısacası Galatasaray borçlardan kurtulmak için çalışmalı, bu tarihi milat yapıp ciddi bir toparlanma süreci geçirmelidir.