Zirveye veda busesi!
- İsmet Tongo Yazıları
- 14 Şubat 2009, 21:06:15, Güncelleme: 15 Temmuz 2010, 16:32:37
Galatasaray'ın Antalya'da yapacağı maç merak konusu idi. Sivasspor yenilgisinin ardından Kayserispor beraberliği, Galatasaray için ciddi bir hasardı. Antalyaspor da öyle basit bir rakip değildi. Mehmet Özdilek'in gelmesi ile Antalyaspor herkese ciddi bir rakip olmuş ve peş peşe 19 puanı güzel oyunlarla almasını bilmişti. Milletin derdi, iyi oynayan Antalyaspor karşısında ligde art arda puanları kaybeden ve Futbol Federasyonu ile savaşan Galatasaray'ın yenilmesi gerekirdi. Sonuçta beklenen oldu ve Galatasaray kaybetti. Böylece Cimbom son üç maçta 8 puan kaybedip zirveye veda busesi yollamış oldu. Takım da kımızı kart cezalısı Lincoln'ün olmayışı büyük bir eksikti. İlk onbirde sakat olan Hakan Balta'nın yerine Volkan alınmıştı kadroya. Diğer oyuncular ise yerli yerindeydi. Buna Karşılık Şifo Mehmet, Antalyaspor'un orta sahasını beşlemiş ve Galatasaray'ın rahat oynamasını önlemişti.
Yenmek için ne yaptınız!
İlk yarıda Galatasaray ve Antalyaspor karşılıklı goller kaçırmıştı. Galatasaray'ın biraz daha üstün gözüktüğü bu yarıda bence iki olay ilginçti. Birincisi Ahmet'in attığı ve ofsayt diye sayılmayan gol tartışmaya açıktı. Ekranların hakem ustaları TV'lerde bu durumu aydınlatacaktır. İkincisi Baros'un akrobat gibi uçtuğu pozisyonda penaltı yoktu. Kısacası ilk yarıda kaçan goller de oyun da başa baştı. Bu yarıda Sanctis iki önemli golü önlemişti. İkinci yarıya Antalyaspor daha akıllı girmişti. Görünen, Galatasaray'ın pas hatalarını bir türlü önleyemeyişi idi. İlk yarı gibi rakip ceza sahasına gidiyor ama sonucu alacak golü buladan dönüyordu. Galatasaray'ın bu yapısında gol atması mümkün değildi. Nitekim Baros, kaleci Ömer'le karşı karşıya kalmasına rağmen golü atamamıştı. Bu pozisyonun affı asla olmazdı. Ahmet'in golü ise Galatasaray'ın yıkılışı, Antalya'nın da bayramı idi. Galatasaray'ın bu yenilgisini gerçekten affedilmez olarak görmek gerekir. Bu karşılaşmayla ilgili sorulacak soruların başında bence şu geliyor. Arda, Mehmet Topal Volkan, Sabri, Barış, Nonda'ya sormak isterim: Antalyasporu yenmek için ne yaptınız?
Yenmek için ne yaptınız!
İlk yarıda Galatasaray ve Antalyaspor karşılıklı goller kaçırmıştı. Galatasaray'ın biraz daha üstün gözüktüğü bu yarıda bence iki olay ilginçti. Birincisi Ahmet'in attığı ve ofsayt diye sayılmayan gol tartışmaya açıktı. Ekranların hakem ustaları TV'lerde bu durumu aydınlatacaktır. İkincisi Baros'un akrobat gibi uçtuğu pozisyonda penaltı yoktu. Kısacası ilk yarıda kaçan goller de oyun da başa baştı. Bu yarıda Sanctis iki önemli golü önlemişti. İkinci yarıya Antalyaspor daha akıllı girmişti. Görünen, Galatasaray'ın pas hatalarını bir türlü önleyemeyişi idi. İlk yarı gibi rakip ceza sahasına gidiyor ama sonucu alacak golü buladan dönüyordu. Galatasaray'ın bu yapısında gol atması mümkün değildi. Nitekim Baros, kaleci Ömer'le karşı karşıya kalmasına rağmen golü atamamıştı. Bu pozisyonun affı asla olmazdı. Ahmet'in golü ise Galatasaray'ın yıkılışı, Antalya'nın da bayramı idi. Galatasaray'ın bu yenilgisini gerçekten affedilmez olarak görmek gerekir. Bu karşılaşmayla ilgili sorulacak soruların başında bence şu geliyor. Arda, Mehmet Topal Volkan, Sabri, Barış, Nonda'ya sormak isterim: Antalyasporu yenmek için ne yaptınız?