Hüseyin Özkök

Hüseyin Özkök

21 Nisan 2008 | Pazartesi

Servet Çetin

Eskiden kiracı olduğu eve gelmişti Galatasaray. Bir yıl boyunca yoğun eleştiriler altında maçlarını oynamış sonra da yine sahibi olduğu eve geri dönmüştü. Daha sonra öksüz kaldı koskoca stat. Milli Takım yetkilileri bile Olimpiyat'ta oynamaktan kaçınıyordu. Bu sezon başında Belediye ve Kasımpaşa maçlarını oynamaya başladılar da bir işe yarıyor görüntüsü elde edildi. Gerçek şu ki bu stat ölü bir yatırım olarak kalmaya mahkum ve bunun da suçlusu daha stadyum oraya yapılmaya karar verildiğinde buna karşı çıkmayanlardır. Olimpiyat Stadı'nın her türlü dezavantajına rağmen en güzel yanı olan Türkiye'nin en iyi çim sahasında Galatasaray oyuna fırtına gibi başladı ve Lincoln'ün kişisel gayreti ile daha 3. dakikada golü buldu. Ancak sezon başından bu yana tribünleri heyecanlandıran futbolcusu Lincoln değil Servet olan Galatasaray'da herkes gol kısırlığından ötürü diken üstünde oturuyordu. İstekli görünse de Galatasaray pozisyon dahi bulamadan ilk yarıyı bitirdi.

Futbol ekip işi
Galatasaray son haftalardaki kısır futboluna ikinci yarıda da devam etti. Binbir çaba ile kale önüne getirilen toplar çok kolay harcandı. Lincoln'ün attığı ikinci gol kaleye kendisi farkında bile değilken tesadüfen girdi. Bu karşılaşmada herkes Galatasaray'dan iyi futbol değil sadece galibiyet bekliyordu ve beklenen de oldu. Kalli'nin istifası akabinde Abdullah Avcı etrafında yaratılan ortamın maça etki ettiği görüldü. Belediye takımı bildiğimiz futbol görüntüsünde değildi. Futbol kesinlikle bir ekip işi ancak eğer Galatasaray bu yıl şampiyon olursa bunda en büyük pay Servet'in olacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor