Yıldırım'ın uşağı!..
- Hıncal Uluç Yazıları
- 26 Eylül 2013, 00:43:39, Güncelleme: 26 Eylül 2013, 11:24:08
-Sondan başlayalım; o basın toplantısında olsaydım o muhabirin sorduğu soruyu ben de sorardım. Arkadaşların bazıları muhabire 'O soru sorulur mu?' diye kızıyor. Ne demek ya!..
Fenerbahçe'nin Başkanı, televizyonlarda "Ben 'çocuğunu kaybetmesinin acısı hafiflesin, oyalansın' diye ona voleybol şubesini verdim" diyor. Bu sözleri hatırlatıp, soruyu sormam mı?
Aydınlar'ın voleybol şubesini ne zaman aldığını, çocuğunun ne zaman öldüğünü bilmesi gereken medyanın, 'Aziz Efendi böyle açıklama mı olur, böyle konuşmamı yapılır, böyle şey olsa bile söylemek mi lazım!' demesi gerekirken, Aziz'e karşı ölüm sessizliğinde; muhabir bunu Aydınlar'a sorduğunda o muhabir kabahatli!.. Hadi canım sen de...
Türk medyasının yüz karasıdır bu tür yazılar. Ben orada olsaydım, ben de sorardım. 'Aziz Yıldırım böyle söyledi, doğru mu?' diye değil ama... 'Sizin, yalan yanlış sizi itham eden Fenerbahçe Başkanı'na bir cevabınız var mı?' diye sorardım.
Bu sorunun sorulmasından daha normal şey yok. Ondan sonraki reaksiyon da tamamen duygusal, kendini kontrol edemedi. Edemeyebilir.
Ama buna karşılık Aziz Yıldırım'ın Sevilay'a (Yükselir) ki Sevilay'ın sonradan açıklaması var bir başka gazetede okudum;"Ben Aziz Yıldırım'ın söylediklerini hafifleterek yazdım. "Numara yapıyordu" gibi çok daha ağır sözler de kullandı" demiş. O da yargılanmıyor dikkat ederseniz.
Soruyu soran kabahatli ama yalanı söyleyen ve ondan sonra da Mehmet Ali Aydınlar'ın gözyaşlarını yalancılıkla Aziz Yıldırım'a tek kelime yok. Bu medya hâlâ Aziz Yıldırım'ın uşağı!..
Öte taraftan Mehmet Ali Aydınlar'ın yaptığı açıklamalar aslında bilinen şeylerin bir araya getirilmesi... Derleyip, topladı durumu...
Aday olmayacağını söyledi.
-O da belli değil. Nasıl Aziz Yıldırım diyorsa ki "Kimse çıkmazsa ben çıkarım." Bu da diyor ki "Sen çıkarsan ben de çıkarım."