8 yıl kaldı iki kelime konuşmadı
- Hıncal Uluç Yazıları
- 08 Kasım 2012, 01:18:17, Güncelleme: 08 Kasım 2012, 10:00:16
* Fenerbahçe yeni bir uygulamaya gitti ve yabancı futbolcular Türkçe ders almaya başladı. Teknik heyet ve futbolcuların kendi isteğiyle başlatılan bu uygulama olumlu sonuç verir mi?
Geç bile kaldılar. Futbolcuların kazandıkları parayı bir düşünürsen; dünyanın en pahalı işçileri bunlar. Sadece Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde en pahalı işçileri... İşçi ne demek? 'Günde 8 saat benim emrindesin arkadaş.' Ben bunu zamanında, rahmetli Ali (Uras) ağabey başkanken çok iyi hatırlarım. "Bunları toplayın. Sadece futbol için antrenman için gelmesinler Florya'ya, sosyalleşsinler. Galatasaray durmadan Avrupa'ya gidiyor. Bunlara en azından bir dükkanda alışveriş yaparken 'Bu kaça?' diyecek kadar, 'Merhaba' diyecek kadar, garsona sipariş verecek kadar İngilizce öğretin. Yabancılara üç kelime beş kelime televizyonda konuşabileceği kadar Türkçe öğretin" dedik.
Zaten futbolun dili enternasyonaldir.
Korner her dilde korner, penaltı her dilde penaltı... "Çeşitli uzmanlar getirin, psikologlar getirin, 'takım nasıl olunur' anlatsın." Hayır...
Teknik direktörün elinde dünyanın en pahalı adamları... Eşek yüküyle parayı yönetim ödüyor. Teknik direktör diyor ki; 'Sabah 9-11 antrenman, akşam 5-7 antrenman.' Ee geri kalan? 'Ne yarsan yap.' Hayır, sabah dokuzda geleceksin, akşam yediye kadar burada kalacaksın arkadaş! 'Hocam ne kadar istirahat?' 'Şu kadar...' 'Onun dışında ben her gün bir saat istiyorum.
Bunlara bir şey öğreteceğim ben çünkü.' Geç bile kaldık.
8 sene Türkiye'de kalan Alex iki kelime Türkçe konuşmadan gitti. Böyle bir şey olur mu!..
AĞAOĞLU'NA VERSiNLER
* Olimpiyat Stadı'nı sık sık konuştuk. Üstünün açılır kapanır yapılması gündemde. Proje tamamlandı. 60 milyon euro'nun harcanacağı söyleniyor.
Devletin malı deniz; yemeyen domuz! Söyleyeceğim başka laf yok.
Olimpiyat Stadı için yapılacak bir tek şey var; yıkmak. Ondan sonra Ali Ağaoğlu'na verirsin atla dolaşır.
Orada stadyum olmaz. Yolu yok, yordamı yok, Allah'ın unuttuğu bir yer ve de İstanbul'un en fırtınalı yeri.
Bunca yıldan ders almış bir tane yok mu Türkiye'de! O projeyi onayladığı söylenen sevgili Spor Bakanımız, o stadyumun yapıldığı günden bugüne, başına gelenleri şöyle bir araştırma, konuşma, sorma gereği duymamış mı? Gene kim bilir hangi müteahhidi zengin edecek bir ihale; sonra!..
Üstü kapalı statta olimpiyat yapamazsın.
O fırtınada hangi atletizmi yapacaksın?
Kim gidecek oraya? 60 milyon paramız var ödeyeceğiz! 120 milyonu sokağa attık bir 60 daha atacağız.
Geç bile kaldılar. Futbolcuların kazandıkları parayı bir düşünürsen; dünyanın en pahalı işçileri bunlar. Sadece Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde en pahalı işçileri... İşçi ne demek? 'Günde 8 saat benim emrindesin arkadaş.' Ben bunu zamanında, rahmetli Ali (Uras) ağabey başkanken çok iyi hatırlarım. "Bunları toplayın. Sadece futbol için antrenman için gelmesinler Florya'ya, sosyalleşsinler. Galatasaray durmadan Avrupa'ya gidiyor. Bunlara en azından bir dükkanda alışveriş yaparken 'Bu kaça?' diyecek kadar, 'Merhaba' diyecek kadar, garsona sipariş verecek kadar İngilizce öğretin. Yabancılara üç kelime beş kelime televizyonda konuşabileceği kadar Türkçe öğretin" dedik.
Zaten futbolun dili enternasyonaldir.
Korner her dilde korner, penaltı her dilde penaltı... "Çeşitli uzmanlar getirin, psikologlar getirin, 'takım nasıl olunur' anlatsın." Hayır...
Teknik direktörün elinde dünyanın en pahalı adamları... Eşek yüküyle parayı yönetim ödüyor. Teknik direktör diyor ki; 'Sabah 9-11 antrenman, akşam 5-7 antrenman.' Ee geri kalan? 'Ne yarsan yap.' Hayır, sabah dokuzda geleceksin, akşam yediye kadar burada kalacaksın arkadaş! 'Hocam ne kadar istirahat?' 'Şu kadar...' 'Onun dışında ben her gün bir saat istiyorum.
Bunlara bir şey öğreteceğim ben çünkü.' Geç bile kaldık.
8 sene Türkiye'de kalan Alex iki kelime Türkçe konuşmadan gitti. Böyle bir şey olur mu!..
AĞAOĞLU'NA VERSiNLER
* Olimpiyat Stadı'nı sık sık konuştuk. Üstünün açılır kapanır yapılması gündemde. Proje tamamlandı. 60 milyon euro'nun harcanacağı söyleniyor.
Devletin malı deniz; yemeyen domuz! Söyleyeceğim başka laf yok.
Olimpiyat Stadı için yapılacak bir tek şey var; yıkmak. Ondan sonra Ali Ağaoğlu'na verirsin atla dolaşır.
Orada stadyum olmaz. Yolu yok, yordamı yok, Allah'ın unuttuğu bir yer ve de İstanbul'un en fırtınalı yeri.
Bunca yıldan ders almış bir tane yok mu Türkiye'de! O projeyi onayladığı söylenen sevgili Spor Bakanımız, o stadyumun yapıldığı günden bugüne, başına gelenleri şöyle bir araştırma, konuşma, sorma gereği duymamış mı? Gene kim bilir hangi müteahhidi zengin edecek bir ihale; sonra!..
Üstü kapalı statta olimpiyat yapamazsın.
O fırtınada hangi atletizmi yapacaksın?
Kim gidecek oraya? 60 milyon paramız var ödeyeceğiz! 120 milyonu sokağa attık bir 60 daha atacağız.