Israrcı olmasın

Hıncal Uluç hincal.uluc@sabah.com.tr
-Terim, yeniden Galatasaray'ın hocası oldu. Yapılan açıklamalardan Terim'in eskisi gibi Florya'da tek patron olmayacağı anlaşılıyor. Bu Terim'e ve takıma nasıl yansır?
Ben Fatih Terim'i biliyorum. Anahtarı kendisinde olmayan bir yeri kabul etmez. Ayrıca Fatih'in sırtında yumurta küfesi yok. Şu anda fevkalade üst düzey bir yaşam standardı var ve bu standardı devam ettirmek için gelecek paraya da ihtiyacı yok. Yani tepesi attığı anda 'Eyvallah benden bu kadar' diyecek durumda... Gücünü de oradan alıyor.
Benim Fatih Terim'den beklediğim birinci şey, geçen sene yarım kaldı; altyapı kurumunu tamamlamak ve çalışır hale getirmek. Barcelona'yı Barcelona yapan bu...
Florya'da okulu kurmak ve çalışır hale getirmek. Bu okulun Galatasaray'a her sene 2-3 adam vermesi gerekiyor.
Stancu gibi ne olduğu bilinmeyen bir oyuncuya 5.5 milyon euro veriliyor!.. Altyapı, Galatasaray'a 3 adam verse, '15 milyon euro' eder. Galatasaray camiası, üst yapıdan hasret kaldığı, özlediği başarıları bekliyor. Bu olur, olmaz ayrı ama Fatih'ten benim esas beklediğim bu altyapıyı kurması.
TUGAY'I ALTYAPIDAN ÇEKTİ
Fatih Terim'in bu işlere çok meraklı olduğunu da biliyorum.
Galatasaray Takımı'nın teknik direktörüyüm, '8 yaş takımının maçında benim ne işim var' demez, gider.
Gördüm ben Fatih'i... Çocuklar ne yemek yiyorlar, gider bakar. Öğleden sonra uyuyorlar mı, bakar. Öyle bir tesis kurmuştu oraya...
Adnan Polat'ın yaptığı en doğru şey olacaktı, Tugay'ın başkanlığında altyapıyı hareketlendirmek... Ama hoca ihtiyacı doğar doğmaz, Tugay'ı çekip aldı ve altyapının göstermelik olduğunu ortaya koydu. Tugay da 'Yanlış başkan... Benim burada çok önemli bir görevim var.' O işi kimse ciddiye almıyor çünkü...
-Ama Galatasaray, kötü geçen sezonun da etkisiyle bu sene de üst yapıya yönelik transferler yapacak gibi görünüyor. Drogba, Kallström, Van der Sar gibi isimler sarı-kırmızılı kulüple anılıyor. Yapması da lazım. Yepyeni bir stat var. O stada 40 bin kişi gelmesi için Drogba gibi transferlere ihtiyaç var. Mevcut takımı seyretmeye gelmez millet... Henüz Fatih Terim imzayı atmadı. İmzayı atana kadar benim kafamda bir soru işareti duruyor. İmza atmasının ardından Fatih'e iki tane dost tavsiyem var:

KURTARIŞI BİR MUCİZEYDİ

1- Arda'da ısrarcı olmasın. Arda kararını kendisi versin.
Fatih'in ikna gücü yüksek, Arda'yı ikna edebilir. Ama gönülsüz bir adamı ikna etmesi zor. Ondan Galatasaray'a hayır gelmez. Arda kendi gönüllü olarak, 'Hocam ben kalmak istiyorum' derse kalsın. Yoksa gitsin. Adnan Polat ve ekibi ile ultrAslanlar, Arda ile bağlarını kopardılar.
Arda'nın o seyirciye güveni yok. Onun için gönüllünün Arda olması lazım. 'Hocam, sen geldin. Ben kalıyorum' diyorsa mesele yok... Ama sakın ola Arda'yı ikna etmeye kalkmasın...
2- Hatırdan, gönülden vazgeçsinler; Galatasaray'a iyi bir kaleci antrenörü getirsinler. Galatasaray'a gelen bütün kaleciler istisnasız geri gitti. Galatasaray'a gelip de ileri giden tek kaleci Taffarel!.. Futbolu bırakmış bir İtalyan kilisesinde santrfor oynarken, Fatih onu getirdi. O adam UEFA Kupası'nı kaldırdı. Kaldırdı resmen... Kopenhag'da son saniyelerde çıkardığı top inanılır gibi değil...
Oraya gelene kadar bir sürü kurtarış yaptı da o son kurtarış bir mucizeydi...
Ben tribündeydim, gözlerimi kapattım; 'Niye Arsenal taraftarları birbirlerine sarılmıyorlar' diye bakıyorum. 'Son saniyede galibiyet golünü attıkları halde sevinmiyorlar.
Bu İngilizler ne kadar soğukkanlı' diye düşündüm.
Meğerse Taffarel kurtarmış.

BİR SÜRÜ ADAM YOK OLDU

Ondan sonra Mondragon dahil Galatasaray'a gelen her kaleci geriye gitti. Bir sürü adam yok oldu. Futbolu unuttular. Ümit takımının en iyi kalecileri bize geldi, kayboldu. Galatasaray'dan gittikten sonra bir şey de olamadılar. İçeri gidenler yok oldu, dışarı gidenler toparlama fırsatı buldu. Ama içerideki takımlara transfer edilenler bittiler.
Kaleci antrenörlüğü çok kritik bir antrenörlük. O antrenörlüğü Fatih Terim yapmayacak başka biri yapacak.
O kişiyi hatırla, gönülle seçmemesi lazım Fatih'in. Çünkü geri kalan her şeyi toparlar kendisi. Bana dese 'Gel Hıncal yardımcım ol' dese, Fatih varsa ben idare ederim.
Ama kaleci antrenörlüğü başka bir şey...
Kaleci antrenörlüğü teknik bir konu. Artık Galatasaray'ın kalecilerden çektiği bitti. Herkese güven verecek bir yetenekli kaleci alınması lazım.
Mesela Van der Saar'ın adı geçiyor. Ben olsam Van der Sar'ı getiririm. Bu sene kaleci olarak oynar, gelecek yıl da kaleci antrenörlüğü yapar.
FENERLİLER FLORYA'YA GELİRDİ
-Sağlık ekibini de eklemek gerekiyor mu; öncelikli yapılacaklar listesine... Son yıllarda sakatlıklar konusunda oldukça sıkıntı yaşadı Galatasaray... Sezon başında sağlık kurulunda değişiklik yapıldı ancak bu da beklenen neticeyi vermedi.
Burhan hoca gittiğinden beri Galatasaray'ın sağlık heyeti iflah etmedi. Burhan Uslu'nun zamanında Türkiye'nin bütün futbolcuları Florya'ya gelirdi tedavi için, Fenerliler dâhil. Burhan hoca gitti, 'modern' bilmem ne falan dediler Galatasaray futbolcuları tedavi için dışarıya gitmeye başladı. Kimse itimat etmedi.
Fenerbahçeli oyuncuyu, sahadan çıkarken görüyorsun. 'Altı ay dönemez' diyorsun. İki hafta sonra sahada!..
Galatasaraylı oynamadan antrenmanda sakatlanıyor, altı ay yok. Bu adam nerede sakatlandı, nasıl sakatlandı bilen yok! Bu sağlık ekibinin Galatasaray'a kaybettirdiğinin ölçüsü yok.
AYSAL EN AŞAĞIDAN BAŞLAMIŞ
-Aysal'ın getirmeye hazırlandığı en önemli yeniliklerden birisi yabancı yöneticiler... Türkiye şartlarını düşündüğünüzde bu uygulamadan sonuç alınabilir mi?
Ona itirazım yok. Ünal Aysal'ın şirket yönetimindeki ustalığı kabul edilmiş bir şey. Adam gökten zembille inmemiş. İş hayatına en aşağı basamaktan başlamış. Babadan kalma zengin falan değil. Piyangodan bilmem ne çıkmamış, eroin ticareti falan da yapmamış.
Bugün 'Ekonomik futbol' diyoruz, 'Endüstriyel futbol' diyoruz, Galatasaray'ın hisse senetleri piyasalarda dolaşıyor, kulübün gelirleri hele bu Arena'dan sonra... Şimdi bu organizasyonu en iyi yapacak adam Ünal bana sorarsan.
Onun için de doğru adamları getirir. Sorgulamambile "Bu kim? Bunu niye getiriyor?" demem. O konudaki güvenim tamdır.
AŞAĞILIK KOMPLEKSİ İÇİMİZE İŞLEMİŞ!..
-Haziran'da Belçika ile kritik bir maç oynayacağız. Kadroyu nasıl buldunuz ve ligin sona ermiş olması milli futbolculara nasıl yansır?
Bence federasyonun büyük yanlışıdır. Belçika bizim en kritik rakibimiz ve sezonun bittiği bir dönemde maçı kabul etmek çok doğru değil.
Diyeceksin ki 'Ağabey onlarda da sezon bitti.' Fark etmez. İyi takım benim. Şartların kötüleşmesi iki takımı eşit etkilemez. İyi takımı, kötü takıma yaklaştırır. İki takımın futbolcuları da sezonu kapamış, futboldan bıkmış. Senin futbolcun 6'lık oynarken 4 oynuyor hale gelmiş. Benim futbolcum 9'luk oynarken 4 oynuyor hale gelmiş. Benim ustalığım, benim iyiliğim, benim öndeliğim kalmıyor; futbolcular düştüğü zaman. Haziran yanlış bir seçim. Hiç olmadı.
ÖNE GEÇTİLER
-Mesut Özil ve Nuri Şahin'in ardından Hamit Altıntop da Real Madrid ile anlaşmaya vardı. Nuri'nin Real'i tercih etmesini doğru bulmadığınızı söylemiştiniz, Hamit için ne düşünüyorsunuz?
Şimdi bir şey sormak istiyorum; Mesut, Real Madrid'e transfer olduğunda dediler ki bazı arkadaşlarımız; "Mesut'un tercihi Türkiye olsaydı Real Madrid'e gidemezdi." Türkiye'yi tercih eden iki kişi Real Madrid'e gitti. Yani Türkiye'yi tercih edenler 2-1 galip...
ALMANYA'DAN GÖNDERDİK
Aşağılık kompleksi
içimize öyle bir işlemiş ki Real Madrid, Mesut'u transfer ettiğinde bunu utanmadan söylediler ve yazdılar! "Tercihi Almanya olmasaydı gidemezdi Real Madrid'e" diye... Ama iki tane gönderdik, hem de aynı Almanya Ligi'nden...
-Fenerbahçe ve Trabzonspor, Türkiye'yi Şampiyonlar Ligi'nde, Beşiktaş, Bursa ve Gaziantep, Avrupa Ligi'nde temsil edecek. Avrupa'da son dönemde geride kaldık. Bu sene şansımızı nasıl görüyorsunuz?
Kimin ne olduğunu Avrupa'da göreceğiz.



X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.