Yanına kâr kalıyor
- Hıncal Uluç Yazıları
- 11 Mayıs 2011, 22:01:21, Güncelleme: 12 Mayıs 2011, 03:38:58
_Geçen sezon Bursa taraftarı güzel görüntüler veriyordu ancak yine eskiye dönmüş görünüyorlar. Türkiye'deki futbol taraftarı her daim parlamaya hazır. Bu sorunu nasıl aşacağız?
Sorunları ertelediğin sürece bu olaylar olacaktır. Bütün taraftarlar böyle. Bütün insanlar böyle. Yaptığın bir şeyin yanına kar kalacağını bilirsen yaparsın arkadaş.
Ben şimdi kapının önüne çıktığımda oradan geçen kediye bir şut atıp karşı kaldırıma fırlatırsam bana hiçbir şey olmayacağını bilirsem o şutu atarım; vicdanım el veriyorsa... Ama vicdansız bir adam da olsam, o şutu atmak bana çok büyük bir zevk de veriyor olsa suç olduğunu, ceza göreceğimi, etraftaki insanların beni cezalandıracağını bildiğim için korkarım ve o tekmeyi atmam.
Bu holiganlar kendilerine hiçbir şey olmayacağını biliyorlar. Ağızları burunları kan içinde bırakıyorlar, öylesine dövüyorlar; polis karakola götürüyor, üç yönetici geliyor onları karakoldan alıyor. Dava falan yok.
Federasyon da kulübe bilmem kaç bin lira ceza kesiyor.
Yapana bir şey yok. Kulüp ödüyor cezayı. O zaman gelecek maç aynı şeyi yine yapıyor. Artırarak yapıyor, azarak yapıyor.
Ceza yasalarının birinci amacı sanıldığı gibi 'suçu cezalandırmak'değildir.
Ceza yasalarının birinci amacı 'önlemektir.' Sen adam öldürmeyi düşünüyorsan, müebbet hapis yatacağını bilirsen öldürmeden önce 10 defa düşünürsün. Ama eski Teksas'ta kimse düşünmüyordu!
Çünkü vurdukça kahraman oluyordun.
Tabancanın kabzasına çentik attıkça 'Vay benim tabancaya bak. 76 çentik var.' Şimdi bizde yasalar var, uygulamalar yok. Federasyon elindeki cezaların en ağırını veremiyor.
Niye; çünkü kulüpler onu seçiyor. Fenerbahçe'yi kızdırmayayım, Trabzon'u kızdırmayayım, Bursa'yı kızdırmayayım.
Bunların hepsi o hesap... Savcılar hiçbir şey yapmıyorlar.
Televizyonda görüyorsun her şeyi!.
BURSA SAHNEYİ YARATTI
Kaç kere ben bas bas bağırdım; "Volkan'ın kulağının yanından geçti şişe. Bu adamı öldürmeye teşebbüs" diye... Hangi savcı, 'Bu suçtur' dedi? 'Öldürmeye tam teşebbüs' suçu. Nişan alarakatmış adam. Ve de 380 tane güvenlik kamerası var stadyumda. Kimin attığı 15 dakikada elinden çıktığı andan itibaren mümkün.
Atan bulunmadı. Bana sorarsan bulundu. Ama öyle birisi çıktı ki 'Biz bunu görmemiş olalım' dediler ve olayı örtbas ettiler. Yarın, 'Onları yakalamadılar' diyecek başka bir kişi ve o da atacak. Öbür gün başka birisi çıkacak ve o da atacak.
Yani bu üstelik sadece Sporda Şiddet Yasası'na aykırı bir şey değil, şişeyi atmak, Türk Ceza Kanunu'na aykırı bir şey. Savcının resen, fiilen izlemesi gereken bir suç işliyor adam. Ama savcı bir şey yapmıyor. O zaman o adam o şişeyi atar.
Volkan kanlar içinde yere serilseydi; o stattan kaç ölü çıkardı? O tribünleri durdurmak mümkün olabilir miydi?
Ama bizde ceza kanunlarının önleyici hükmü yok.
Çünkü adam biliyor ki uygulanmıyor. Bu ülkede holiganlık, çapulculuk serbest... Şimdi olmadığını burada göstermek zorundayız. Gösteremezsek biter bu iş.
_Bursa'da yaşanan çirkin görüntüler dünya basınında da geniş yer buldu. Avrupa basının da "AB'ye bunları mı alacağız!" ifadelerine varan yorumlar yapıldı. Yaşananlar Türkiye açısından da hoş olmadı aslında...
'AB'ye bunları mı alacağız!' da olacaktır, 'Avrupa Şampiyonası'nı iyi ki Türkiye'ye vermemişiz, Platini haklıymış' diyenler de olacaktır. Sen bu sahneyi yarattığın zaman kimse kendine bakmaz. Avrupa'da neler oluyor? Real Madrid-Barcelona maçında tribünde lazer tutan, sahaya her şeyi fırlatanları görüyoruz. Sokaklarda neler oluyor? Ama Türkiye olunca kullanıyor adamlar.
_Yıldırım, mali kongrede, "Burası Galatasaray'a benzemez" diyerek Galatasaray'ı hedef alan açıklamalar yaptı. Haklı...
Galatasaray'ı bu hale düşürenler otursun, cevap versinler Aziz Yıldırım'a... Cevap verebiliyorlarsa...
_Kongrede Yıldırım'a yönelik eleştiriler de vardı. Konuşan Fenerbahçe Platformu, gazetelere verdiği ilanlarla Yıldırım'a kulübün mali yapısıyla ilgili sorular sordu.
Orası Azizspor... Medyada Aziz Yıldırım'a karşı çıkabilen kaç kişi var?
Yayıncı kuruluş, Aziz'in emrinde, medya Aziz'in emrinde... Adam imparator...
G.SARAY SAHİPSİZ
_Galatasaray'daki kaos ve yönetim boşluğu futbolcuları da olumsuz etkiliyor. Servet ile Cem Sultan da idmanda birbirlerine girdi ve tartışma Twitter'a kadar taşındı.
Bu çok ayıp bir şey... Bence Bülent Ünder; hem Servet'i hem de Cem Sultan'ı oynatarak, bu ayıba iştirak etti. İlk başta da söyledim gibi, suçlar cezasız kaldığı sürece bu olaylar yaşanacaktır.
Sen takımın en tecrübeli adamlarından birisin, kaptansın. Özür dilemeye gelen arkadaşını sinkafla kapıdan kovuyorsun, yanına kar kalıyor. O sinkafla kapıdan kovulan genç çocuk, bu işi kulüp içinde çözmesi gerekirken, Cüneyt Tanman'a, Bülent Ünder' e gitmesi gerekirken Twitter'da dünyaya ilan ediyor.
Servet'e meydan okuyor. Ben Galatasaray'ın başkanı şusu busu yetkilisi olsam ikisi de kapıdaydı. İki adam kaybedersin ama gelecekte o formayı giyenler başlarına neler geleceğini bilirler böyle bir halt ettikleri zaman...
Şimdi biliyorlar ki ben istediğim küfrü ederim. Öbürü de diyor ki 'Ben istediğimi yaparım. Ertesi gün kulübün büyüklerinden biri gelir, araya girer. Bizi barıştırır. Daha sonra ikimiz yan yana maça çıkarız!' O zaman kim önleyecek? Nasıl disiplin sağlanacak Florya'da bundan sonra. Birisi bana söylesin bakalım.
Cüneyt Tanman söylesin, Bülent Ünder söylesin. Adnan Polat zaten bırakmış. Yani Servet ve Cem Sultan olayı Galatasaray'ın nasıl sahipsizliğinin örneğidir. Böyle olunca da Aziz Yıldırım "Burası Galatasaray değil" derken çok da haklı görünüyor...
Sorunları ertelediğin sürece bu olaylar olacaktır. Bütün taraftarlar böyle. Bütün insanlar böyle. Yaptığın bir şeyin yanına kar kalacağını bilirsen yaparsın arkadaş.
Ben şimdi kapının önüne çıktığımda oradan geçen kediye bir şut atıp karşı kaldırıma fırlatırsam bana hiçbir şey olmayacağını bilirsem o şutu atarım; vicdanım el veriyorsa... Ama vicdansız bir adam da olsam, o şutu atmak bana çok büyük bir zevk de veriyor olsa suç olduğunu, ceza göreceğimi, etraftaki insanların beni cezalandıracağını bildiğim için korkarım ve o tekmeyi atmam.
Bu holiganlar kendilerine hiçbir şey olmayacağını biliyorlar. Ağızları burunları kan içinde bırakıyorlar, öylesine dövüyorlar; polis karakola götürüyor, üç yönetici geliyor onları karakoldan alıyor. Dava falan yok.
Federasyon da kulübe bilmem kaç bin lira ceza kesiyor.
Yapana bir şey yok. Kulüp ödüyor cezayı. O zaman gelecek maç aynı şeyi yine yapıyor. Artırarak yapıyor, azarak yapıyor.
Ceza yasalarının birinci amacı sanıldığı gibi 'suçu cezalandırmak'değildir.
Ceza yasalarının birinci amacı 'önlemektir.' Sen adam öldürmeyi düşünüyorsan, müebbet hapis yatacağını bilirsen öldürmeden önce 10 defa düşünürsün. Ama eski Teksas'ta kimse düşünmüyordu!
Çünkü vurdukça kahraman oluyordun.
Tabancanın kabzasına çentik attıkça 'Vay benim tabancaya bak. 76 çentik var.' Şimdi bizde yasalar var, uygulamalar yok. Federasyon elindeki cezaların en ağırını veremiyor.
Niye; çünkü kulüpler onu seçiyor. Fenerbahçe'yi kızdırmayayım, Trabzon'u kızdırmayayım, Bursa'yı kızdırmayayım.
Bunların hepsi o hesap... Savcılar hiçbir şey yapmıyorlar.
Televizyonda görüyorsun her şeyi!.
BURSA SAHNEYİ YARATTI
Kaç kere ben bas bas bağırdım; "Volkan'ın kulağının yanından geçti şişe. Bu adamı öldürmeye teşebbüs" diye... Hangi savcı, 'Bu suçtur' dedi? 'Öldürmeye tam teşebbüs' suçu. Nişan alarakatmış adam. Ve de 380 tane güvenlik kamerası var stadyumda. Kimin attığı 15 dakikada elinden çıktığı andan itibaren mümkün.
Atan bulunmadı. Bana sorarsan bulundu. Ama öyle birisi çıktı ki 'Biz bunu görmemiş olalım' dediler ve olayı örtbas ettiler. Yarın, 'Onları yakalamadılar' diyecek başka bir kişi ve o da atacak. Öbür gün başka birisi çıkacak ve o da atacak.
Yani bu üstelik sadece Sporda Şiddet Yasası'na aykırı bir şey değil, şişeyi atmak, Türk Ceza Kanunu'na aykırı bir şey. Savcının resen, fiilen izlemesi gereken bir suç işliyor adam. Ama savcı bir şey yapmıyor. O zaman o adam o şişeyi atar.
Volkan kanlar içinde yere serilseydi; o stattan kaç ölü çıkardı? O tribünleri durdurmak mümkün olabilir miydi?
Ama bizde ceza kanunlarının önleyici hükmü yok.
Çünkü adam biliyor ki uygulanmıyor. Bu ülkede holiganlık, çapulculuk serbest... Şimdi olmadığını burada göstermek zorundayız. Gösteremezsek biter bu iş.
_Bursa'da yaşanan çirkin görüntüler dünya basınında da geniş yer buldu. Avrupa basının da "AB'ye bunları mı alacağız!" ifadelerine varan yorumlar yapıldı. Yaşananlar Türkiye açısından da hoş olmadı aslında...
'AB'ye bunları mı alacağız!' da olacaktır, 'Avrupa Şampiyonası'nı iyi ki Türkiye'ye vermemişiz, Platini haklıymış' diyenler de olacaktır. Sen bu sahneyi yarattığın zaman kimse kendine bakmaz. Avrupa'da neler oluyor? Real Madrid-Barcelona maçında tribünde lazer tutan, sahaya her şeyi fırlatanları görüyoruz. Sokaklarda neler oluyor? Ama Türkiye olunca kullanıyor adamlar.
_Yıldırım, mali kongrede, "Burası Galatasaray'a benzemez" diyerek Galatasaray'ı hedef alan açıklamalar yaptı. Haklı...
Galatasaray'ı bu hale düşürenler otursun, cevap versinler Aziz Yıldırım'a... Cevap verebiliyorlarsa...
_Kongrede Yıldırım'a yönelik eleştiriler de vardı. Konuşan Fenerbahçe Platformu, gazetelere verdiği ilanlarla Yıldırım'a kulübün mali yapısıyla ilgili sorular sordu.
Orası Azizspor... Medyada Aziz Yıldırım'a karşı çıkabilen kaç kişi var?
Yayıncı kuruluş, Aziz'in emrinde, medya Aziz'in emrinde... Adam imparator...
G.SARAY SAHİPSİZ
_Galatasaray'daki kaos ve yönetim boşluğu futbolcuları da olumsuz etkiliyor. Servet ile Cem Sultan da idmanda birbirlerine girdi ve tartışma Twitter'a kadar taşındı.
Bu çok ayıp bir şey... Bence Bülent Ünder; hem Servet'i hem de Cem Sultan'ı oynatarak, bu ayıba iştirak etti. İlk başta da söyledim gibi, suçlar cezasız kaldığı sürece bu olaylar yaşanacaktır.
Sen takımın en tecrübeli adamlarından birisin, kaptansın. Özür dilemeye gelen arkadaşını sinkafla kapıdan kovuyorsun, yanına kar kalıyor. O sinkafla kapıdan kovulan genç çocuk, bu işi kulüp içinde çözmesi gerekirken, Cüneyt Tanman'a, Bülent Ünder' e gitmesi gerekirken Twitter'da dünyaya ilan ediyor.
Servet'e meydan okuyor. Ben Galatasaray'ın başkanı şusu busu yetkilisi olsam ikisi de kapıdaydı. İki adam kaybedersin ama gelecekte o formayı giyenler başlarına neler geleceğini bilirler böyle bir halt ettikleri zaman...
Şimdi biliyorlar ki ben istediğim küfrü ederim. Öbürü de diyor ki 'Ben istediğimi yaparım. Ertesi gün kulübün büyüklerinden biri gelir, araya girer. Bizi barıştırır. Daha sonra ikimiz yan yana maça çıkarız!' O zaman kim önleyecek? Nasıl disiplin sağlanacak Florya'da bundan sonra. Birisi bana söylesin bakalım.
Cüneyt Tanman söylesin, Bülent Ünder söylesin. Adnan Polat zaten bırakmış. Yani Servet ve Cem Sultan olayı Galatasaray'ın nasıl sahipsizliğinin örneğidir. Böyle olunca da Aziz Yıldırım "Burası Galatasaray değil" derken çok da haklı görünüyor...