Kocaman palavra

_Aziz Yıldırım'ın Aykut Kocaman ile üç yıllık sözleşme yapacağı söylentileri kulüpten sızdı.
Sizce bu haberler gerçeği yansıtıyor mu? Yoksa Aziz Yıldırım Aykut Kocaman'ı şampiyonluğu yakalamak için motive mi ediyor?
Motivasyonolduğu kesin. Biz AzizYıldırım'ın da Adnan Polat'ın da Yıldırım Demirören'in de böyle laflarını çok duyduk. Bunlar Türkiye'nin en çok hoca değiştiren başkanları. Bu lafın bir motivasyon palavrası olduğunu herkes bilir. Ne diyecek şimdi? "Rijkaard'ın sözleşmesini devre arasında uzatacağım" dedikten 15 gün sonra Rijkaard'ı gönderdi Adnan Polat.

YAZIYI OKUYAN EDİTÖR YOK MU?
Ben ayrıca Aykut Kocaman'ın Fenerbahçe'yi iyi yönettiği iddiasında da değilim. Hürriyet gibi bir gazetede maçı yazan arkadaşımız. (Hürriyet Türkiye'nin en çok satan gazetesi değil mi? En itibarlı spor gazetesi olması lazım tirajından dolayı.) 'Son 10 dakikada satranç ustası gibi yönetti Aykut Kocaman' diyor. Aykut Kocaman'ın satranç ustası gibi Fenerbahçe'yi yönettiği son 10 dakika içinde Batuhan'ınVolkan'ı da geçen harika kafası bir mucize olarak direğin içine çarptığı halde dışarı çıktı, Volkan'a çarptı gene içeri yöneldi, Diaçıkardı . Yani akıl almaz bir şekilde Eskişehirspormuhteşem bir golü kaçırdı.
Yani Eskişehir, Batuhan'la çok iyi hazırlanmış bir golü kaçırdı. O, 10 dakika içerisindeSemih'in poposuna çarpan top gol oldu. Yani harika bir gol kaçtı. Palavra bir gol içeri girdi. Yani 2-2 olacakken maç 3 -1 oldu.
Tabela 3-1 yazıyor diye Hürriyet'in maç yazısını yazan arkadaş 'Son 10 dakikayı satranç ustası gibi yönetti Aykut Kocaman' diyor. Bu nasıl palavra bir gazeteciliktir.
Bu yazıyı okuyan bir editör yok mu? Yorum yazarsın, tamam anlarım senin yazındır. Ama maç yazısı gazetenin yazısıdır. Belki yurt dışındayım, sabah uçakla geldim, Hürriyet'i aldım maç yazısını okuyorum. Satranç ustasıymış Aykut Kocaman! Hangi satranç ustası. Ben bizim medyamıza hayretler içindeyim. O popoya çarpan topla, direğe çarpan topu yer değiştir, Aykut Kocaman yerin dibine sokulmuştu.

BİZİM YAZARLAR TABELA YAZARI
Pek çok yazı maçın başında hazırdı, adımı bildiğim gibi biliyorum. Caner'le nasıl başlarsın diye? Caner golü atınca o yazılar değişti.
Yoksa Eskişehir 1-0 öne geçer geçmez, yazılar yazıldı. Caner'le nasıl başlarsın? Niang dökülürken Semih'i nasıl yedek oturtursun diye. Ama arka arkaya Caner'le Niang'la skor değişince o peşin yazılar, yırtıldı.
Çünkü bizde yazar tabelaya göre yazılıyor. Şimdi de bu dediğim iki pozisyon yüzünden de santranç ustası oldu Aykut Kocaman. Fenerbahçe de doğru dürüst futbol oynamıyor. Fenerbahçe hiç futbol oynamıyor. Trabzon'dan farkı yok. Ama Fenerbahçe'nin skor değiştirecek ayakları var. Emre'nin dönüşü çok önemli. Orada da kahkahalarla güldüm. Türkiye'nin en iyi Sporcu Sağlığı Merkezi'ne sahip Fenerbahçe, onlar iyileştirememiş Emre'yi, Aziz Yıldırım iyileştirmiş. Sihirbaz mı nedir bu? Afrika'da var ya dönerler etrafında dans ederek iyileştirirler! Benim gazetem utanmadan bunu yazıyor haber diye! Hiç sıkılmadan. Aziz Yıldırım yağcılığının nerelere vardığını anlayamıyorum artık.
Konuşmuş Emre'yle "Sana ihtiyacımız var, iyileş" demiş onun üzerine Emre iyileşmiş. Onun üzerine Emre iyileşmişse o Fenerbahçe'nin o pahalı Sporcu Sağlığı Merkezi'ni kovmak lazım. Bir lafla iyileşecek adamı haftalardır iyileştirmiyorlar, oynatmıyorlar diye.
Yani gazeteci bu kadar düşer mi?
Gazetecilik bu kadar ayaklar altına alınır mı? Fenerbahçe şampiyon olursa Aziz Yıldırım şampiyon yaptı olacak.
Bunun hazırlığını yapıyorlar. Kaybederse Aykut Kocaman, kazanırsa Aziz Yıldırım!
Emre var, Alex var, Niang var, Dia var. Bunlar durduk yerde gol yaratan adamlar. Trabzon'da bu yok! Trabzon'da bu işi yapacak adam vardı, ikisini de köreltti Şenol hoca. Alanzinho
ve Yattara.
Yani Burak'ta olağanüstü gelişme var, dua etsin Trabzonspor, Burak'a. Ama Burak'ın futbolcu karakterine fena halde itirazım var. Yani hakemi aldatmaya çok meraklı.
Bu yüzden hak ettiği penaltıları bile alamıyor çünkü hakem kandırıldığı düşüncesinde. O kadar yalancı oynuyor ki Burak. Bir futbolcu bir meslektaşının kırmızı kart alıp oyundan atılması için oynamaz.
HAKEM OLSAM 2. SARIDAN GİDER
Ben öyle futbolcuyu affetmem. Burak bunlardan!
Durmadan 18' de kendini gol atacakken yere atıyor ki penaltı olsun ve adam oyundan atılsın. Şenol hoca Burak'a katkıda bulunmak istiyorsa eğer kafasına katkıda bulunsun.
Hep söylüyorum; 3 B'den nefret ediyorum.
Üçü de iyi futbolcu bunların. Batuhan, Burak ve Baros. Sebebi de bu! Bunlar gol atmaya oynamıyor. Adam attırmaya oynuyor. Bir santrfor son ana kadar ayakta durmaya çalışır. Hakem penaltıyı verir vermez o ayrı.
Ama santrforun görevi son dakikaya kadar ayakta kalmak.
Bunlar müdahale yokken bile kendini yere atıyorlar.
Ondan sonra da hakeme koşuyorlar.
Seyirciyi de tahrik ediyorlar. Benim yönettiğim hiçbir maçta üçü de 15 dakikadan fazla sahada kalamaz. Sahtekarlıktan ikinci sarı kartı görür giderler. Baros beni ilgilendirmiyor. Burak ve Batuhan, Trabzon ve Eskişehir'in ötesinde Türkiye için önemli adamlar. Bunların ikisinin de büyük takım fırsatı İstanbul'da ellerine geçti. Bu huyları yüzlerinden kaybettiler. Bu kafa yapılarını değiştirmeleri lazım.