Tarafsız değildi
- Hıncal Uluç Yazıları
- 23 Mart 2011, 02:06:48, Güncelleme: 23 Mart 2011, 02:10:23
"Galatasaray kazanır" başlığı biraz senin abartın.
Türk medyasının klasik alışkanlığı bu... Şu cümleyi aynen kullandığımı hatırlıyorum: "Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki puan farkına da bakmayın, son maçlarına da bakmayın. Bu maçta Fenerbahçe'nin ne kadar kazanma şansı varsa Galatasaray'ın da o kadar şansı var" dedim. Ama gazetede baktım ki "Galatasaray kazanır" başlığı çıkmış!..
Bu şu demek oluyor: 'Hıncal ağabey sen 3 sayfa dolusu konuşuyorsun ama biz buradan manşet olabilecek bir laf çıkaramadık. Onun için hayali bir manşet yarattık.' Tabii öteki taraftan Fenerbahçe maçı kazanmadı. Galatasaray maçı hediye etti. Galatasaray'ın maçı nasıl hediye edeceğini de bir hafta evvel Fotomaç'taki senin köşende ayrıntılarıyla anlatmıştım. 'Galatasaray'ın duran toptan gol yiyebileceğini' de söyledim, 'Öne geçtiği zaman hemen geriye kapanıp, mahkum bir futbol oynayacağını, böyle olduğu zaman da 2-0, 3-0'ın dahi yetmeyeceğini' anlattık. Aynen dediklerimiz oldu...
Medyamıza çok şaşıyorum... Biz başka maçı seyrediyoruz herhalde... Fizik olarak Galatasaray 70. dakikadan sonra bitmiş ve Fener öyle kazanmış!.. Genel yorumlar böyle... Bunun dayanak noktası da Aykut Kocaman'ın devre arasında oyuncularına demiş ki, 'Galatasaray'ın bütün maçlarını izledik. 70. dakikada bitiyorlar, biz maçı kazanacağız.' Ve bütün Türk medyası da bu fikirde...
70. dakikadan sonra Galatasaray'da Kewell'ın kullanamadığı 3 net pozisyonu var. Direkten dönen bir topu var ve hakemin yanlış bir kararla iptal ettiği harika bir pozisyonu var. Ahmet Çakar dahil "Milan Baros'un golünü vermedi" diyorlar. Yanlış ifade... Hakem düdük çaldığı andan itibaren atılan şut, verilmeyen gol olmaz. O gol yok çünkü...
O gol yok çünkü zaten hakem 'Ben düdük çaldım, sen ondan sonra topa vurdun' diye sarı kart çıkardı Baros'a.
O zaman hangi golü iptal etti hakem!.. Hakem pozisyonu iptal etti, golü değil...
TOPA DEĞİL RAKİBE BAKIYOR
O düdük çalınmamış olsaydı, gol iptal etmiş olurdu.
Ama düdük var golden evvel ve o yüzden de Baros'a verilen ceza var.
Yani futbolun en basit kurallarını da bilmiyoruz, analizini de bilmiyoruz ama sayfalar dolusu yazıyoruz. Bile bile lades; duran toptan gol yemek!.. Koskoca Galatasaray'da bunu önleyecek bir çözümü yok.
Onu da anlattık. Duran toptan gol yememek için rakibin gibi sen de topa bakacaksın. Rakibin topa, sen rakibe bakarsan bir pozisyon geride kalırsın. Zamanlamada bir an geride kalırsın. Sen çünkü topun nereden geldiğini görmüyorsun. Sen rakibe bakarak topun nereden geldiğini tahmin etmeye uğraşıyorsun. Duran topta adam tutmak kadar büyük bir ahmaklık yok.
Çünkü 'Sen Lugano'dan sorumlusun' deyince adam Lugano'ya bakıyor, topa bakmıyor! Lugano topa bakıyor ama... Semih topa bakıyor. Semih'in yanındaki Hakan, Semih'e bakıyor! Semih topa vurduktan sonra Hakan topun oraya geldiğini görüyor. Çok geç... Atı alan Üsküdar'ı geçmiş.
Hagi ya da Galatasaray'da kafası çalışan herhangi birisi dese ki 'Alex duran topa vurduğu zaman adama bakmayın.
Adamın yanında durun ama topa bakın.' Hayır kimse demiyor!..
Galatasaray golü attı 1-0 öne geçti, sahneleri televizyonda gösteriyorum arkadaşlara... Fenerbahçe kalecisinden başlayarak70 metreye kadar bomboş oynuyor.
Ortada Galatasaraylı yok. Fener'in orta sahası antrenmanda...
Ortada sıçan bile oynamıyorlar. Bir kişi bile yok orada... Bütün Galatasaray 18 üzerine çekilmiş.
18'ün üzerinde bir Galatasaraylı var, 6 Fenerbahçeli var.
Galatasaray öyle çekilmiş geriye... Fenerbahçe karşısında geriye çekilirsen kaybedersin ve kaybetti...
Oysa Fenerbahçe ileriye çıkarken Galatasaray üstüne gitmeye devam etseydi farklı olurdu.
Efendim Aykut Kocaman, hiçbir şeyi göremiyor! Daha birinci yarının ortasında maçın hakemi (Fırat Aydınus), 'Hakem' lafını mecburen kullanıyorum, çünkü hakem falan değil, iki yanlış kartla Galatasaray'ın iki stoperini, Gökhan'ı ve Servet'i bitirdi. O anda yaptığı bir değişiklikle Dia'yı soksa, Niang ile Dia'yı sarı kart almış iki stoperlerin üstüne salsa, ikisi de dripling yapan, bire bir de adam eksilten adamlar, oynasalar, Galatasaray devreyi stopersiz kapatırdı.
İKİ KAŞI BİRDEN KANAMIŞ
Oyunu okumak bu... Derbide 30. dakikada rakibinin iki stoperinin sarı kart almış olması mucize bir nimet.
Teknik direktörsen bunu kullanacaksın.
Boks maçını düşünün... Boksörün gözü açıldığında öbürünün antrenörü köşeden bağırır; "Kaşına... Kaşına...
Kaşına..." Çünkü o kaşa iki tane daha vurduğunda o göz kapanır. Göz kapandığında sen maçı kazanırsın. Galatasaray'ın iki kaşı birden kanamış, üstüne giden yok.
Bu nasıl maçı okumak oluyor!..
Niang kanatta, ortaya gelmiyor. Bu iki stoperi korakora zorlayacak, ikinci sarı karta zorlayacak bir tek hamle yok. Ama 2-1 Fener kazanınca; 'Aykut hoca çok iyi yönetti.
Harika değişiklikler yaptı.' Bizim medyamız, en önde gelen yorumcuları dâhil, alınsınlar 'kimse üzerine alınmasın' diye de ayırmıyorum; tabela üzerine konuşuyor hep... Son dakikada Galatasaray'ın pozisyonu gol olsaydı maç 2-2 bitseydi bunların yorumları değişik olacaktı. Gol olmayan bir son dakika anından bahsediyorum. Başlıklar dahil bütün yorumlar dahil her şey değişecekti. Böyle bir şey olur mu?
Böyle bir gazetecilik olur mu?
GÖNDERMEYE ÇALIŞIYORDU
_Son dönemdeki maçlarına baktığımız zaman Fenerbahçe'nin rahat oynadığını görüyoruz. Galatasaray karşısında da 1-0 geriye düşmesine rağmen telaşa kapılmadan, maçın sonunu getirdiler. Aykut hocanın, o eleştirilen soğukkanlılığı takıma da sirayet etti galiba!..
'Fenerbahçe şampiyon' diye ben kaç hafta evvel söyledim.
Bunun en önemli unsurlarından bir tanesinin 'hakem olduğunu' söyledim. Hâlâ devam ediyor, gördük...
Derbiyi bir 'Fenerbahçeli hakem' yönetti. Kim ne derse desin.
Bir hakemin yorumlarının yüzde yüzü Fener lehine ve Galatasaray aleyhine ise 'tarafsız olduğunu' bana kimse anlatamaz. Galatasaray'ı hakem bitirdi. O bitmiş Galatasaray'ı güç bela yendi Fenerbahçe.
Nasıl yendi? Alex'in Semih'e gönderdiği duran toptan gelen gol ile. Bu Alex'i, Aykut hoca takımdan atmaya çalışıyordu sezon başında. Ve de Hürriyet'in başyazarı Altan Tanrıkulu kardeşimiz de "Alex gitmelidir" diye manşet yorumları yazıyordu.
Biz ne diyorduk: "Fenerbahçe top oynasa Alex'in gerçekten o takımda yeri yok. Alex çünkü 10 kişi oynatıyor takımı. Ama top oynamıyorsan Alex senin yegane ümidin. Çünkü adam 88 dakika silik olduğu oyunda bile 2 dakika ortaya çıkıyor, bir asist, bir gol ile işi bitiriyor."
Galatasaray maçında kaç dakika var Alex? Sonuç; bir asist, bir gol. Fotomaç'ta kaç tane çıkaralım geçmişe yönelik bu laflarımı... Alex'in bu olduğunu anlatan... "Fenerbahçe şampiyon olacak" derken; 1- Alex unsurunu saydık. Kimsenin top oynamadığı yerde Alex gibi adam ile kazanır. 2- Hakemler Fenerli. "O zaman Fener şampiyon olur" dedim. Bunların hepsini derbide gördük. Şimdi bakıyorum herkes Alex'çi!.. "Aykut hoca harika bir Fenerbahçe yaratıyor, bu takımda Alex'in işi yok" diyenler en başta Alex'çi. Bu nasıl oluyor peki?
SAVUNMASI ÇOK KÖTÜ
_Alex'in sonuca yönelik tüm meziyetlerine karşılık teknik adamlar Alex'e özel önlem almayı düşünmüyor. Hagi de yakın markaj uygulatmadı.
Mesele Alex'i tutmak değil. Alex atsın bir tane... Ne olacak?
Sen üç tane atarsın 3-1 biter. 'Vay ben Alex'i nasıl tutacağım?' Tutma! Bütün hafta Alex'in üstünde çalıştığın maçta, Alex'in bir asisti bir golü var!
Oysa onu çalışacağına, ilk 35 dakika oynadığın futbolu 90 dakikaya yaymayı düşünseydi Galatasaray, Alex'in bu iki golüne rağmen kazanmıştı maçı. Çünkü Fenerbahçe'nin koridor bir savunması var. Bucaspor dâhil... Üstüne gelen her takım pozisyona giriyor. Bucaspor dahil. Alt sıralarda olduğu için onun adını söylüyorum.
Buca'yı küçümsediğimden değil. Puan cetvelinde en aşağılarda da ondan...
Bank Asya Ligi'nin herhangi bir takımı Fener'in üstüne gitsin, pozisyona girer. Fenerbahçe'nin savunması kötü...
* * *
SÜREN'DEN BU YANA KÖTÜ YÖNETİLİYOR
F.Bahçe başarılı olmuyor, G.Saray kötü yönetiliyor. Kötü yönetildiği zaman bu tür skorların olması normal
_Son yıllarda Fenerbahçe'nin ezici üstünlüğü göze çarpıyor. Galatasaray sahasında karşılık verebiliyordu ancak son yıllarda bunu da yapamaz oldu. Galatasaray iyi oynasa dahi kazanamıyor.
Bunu neye bağlıyorsunuz?
Fenerbahçe başarılı olmuyor. Tekrar söylüyorum.
Bunların hepsine itiraz ediyorum. Galatasaray kötü yönetiliyor. Faruk Süren ayrıldığından bu yana Galatasaray kötü yönetiliyor. Kötü yönetildiği zaman bu skorların olması normal...
Fenerbahçe iyi yönetiliyorçünkü... Hem sahanın içinde hem sahanın dışında iyi yönetiliyor. Aziz Yıldırım'ın bir lafı var; "Ben şampiyonlukların sahada kazanıldığını zannediyordum, yanıldığımı öğrendim. Bundan sonra göreceksiniz" dedi ve öğrendiğini gördük!.. O günden bugüne... Fenerbahçe 9 puan gerideyken devre arasında hakem konuşması yaptı, şimdi Fener lider!..
Her maçın hakemleri Fenerbahçe'nin gölgesinde...
KÖTÜ BİR ŞEY GÖRMEDİM
_Kazım'ın attığı golden sonra Fenerbahçe kulübesi önünde sevinç gösterisi yapması tepki çekti. Fenerbahçe yedek kulübesine koşması bir refleks...
Çünkü Fenerbahçe Kazım'ı kovdu. Fenerbahçe'den kovulan bir adam Fenerbahçe'ye gol atınca hele bu bir derbi maçındaysa o kulübeye bir tepki gösterecek. Yaptığı hareket ayıp bir hareket ise affetmem. Ama sadece Fenerbahçe kulübesine "Siz beni kovdunuz ama ben de golümü attım..."anlamında bir koşu yaptıysa sarı kartı gördü cezasını aldı.
Nasıl golü attıktan sonra formayı çıkaran adam sarı kart göreceğini bile bile yapıyor onu. Ya da reklam panosunu tekmeleyen adam sarı kartı göreceğini bile bile yapıyor onu. Kazım'ın yaptığı da o. Ama çirkin bir hareket yaptıysa eli ile ya da Pascal Nouma'nın yaptığı gibi... O zaman ayrı...
Yani ben herhangi bir cinselliği ya da küfrü simgeleyen bir işaret göremedim televizyonda. Ama oraya koşması bile tahrik edici bir olay olduğu için sarı kart normal.
* * *
KENDİNİ DÜŞÜNDÜ
Hagi, Pino'yu kenarda bırakıp, oyuna Ayhan'ı alma cinayetini işledi. Maç 1-1 bitse ne işine yarayacak
_Hagi'nin çıkardığı kadroyu nasıl buldunuz? Kewell, Arda ve bir önceki maçın dikkat çeken ismi Pino'yu kenarda bırakmayı tercih etti.
Kewell, Pino, Arda kenarda oturuyor maçın başında. Bu forvet üçlüsünü oynamayacağı kaç takım var Avrupa'da?
Avrupa çapında bir forvet kenarda oturuyor.
Bu ne demek: Ya Galatasaray'ın çok büyük bir kadrosu var? Ya da Galatasaray'ı şapşallar yönetiyor! İkinci doğru değil.
YENİLGİNİN TEK NEDENİ O
Galatasaray'ın büyük kadrosu var. Kewell, Arda, Pino üçlüsünü kenarda oturtacak kadar iyi bir kadrosu var. Sen bunu kullanmıyorsun, 'Alex'i nasıl tutacağım?' diye düşünüyorsun.
İşte böyle. Galatasaray'ın mağlubiyetinin tek sebebi tek başına Hagi... Başka kimse değil. Oyun 1-1. 1-1'lik skorun Galatasaray'a hiçbir faydası yok. Bir puan ile kümede kalmayacaksın, bir puan ile Avrupa kupalarına girmeyeceksin, bir puan ile Türkiye Kupası'nda yola devam hakkını kazanmayacaksın, bir puan ile ligde şampiyon olmayacaksın.
Galatasaray her şeyini kaybetmiş. Bir tek prestij için oynuyor.
Arena'da ilk Fenerbahçe maçını kazanmış olmak. Skor 1-1 iken Hagi'nin yaptığı değişikliklere bak: Ayhan'ı sokuyor oyuna Pino kenarda otururken!.. Gol atacak adamı değil, 1-1'i koruyacak adamı. Ön libero sokuyor. Bu adamı Adnan Polat 'teknik direktör' diye Galatasaray'ın başına getirdi.
Başarısızlığı daha evvel meydandayken... Kendi ülkesinde yönettiği bütün takımlardan, milli takım dâhil kovulmuşken, başarı hanesinde teknik direktör olarak bir tek başarı yokken Adnan Polat onu getiriyor. Niye getiriyor: Çünkü Adnan Sezgin ile çalışmayı kabul eden adam yok Türkiye'de başka...
ALTIN TABAKTA SUNDU
Ya maç 1-1 bitse ne işine yarayacak? Ha şu olacak; Hagi Fenerbahçe'ye yenilmemiş olacak!
Kendini düşünüyor adam, Galatasaray'ı değil. Pino'yu kenarda bırakıp, Ayhan'ı oyuna alma cinayetini işleyen adam biz burada konuşurken hala Galatasaray'ın hocası.
Açık, seçik, net... Aykut'un ve Fenerbahçe'nin hiçbir rolü yok oyunda. Galatasaray kazandığı maçı altın tabağa koydu Fenerbahçe'ye ikram etti. 'Buyur kardeşim' diye... NOT: Bu röportaj Hagi gönderilmeden önce yapılmıştır.