Bedeli ödenmeli

Hıncal Uluç hincal.uluc@sabah.com.tr
_Hafta içinde en çok konuşulan konulardan bir tanesi de Hacettepe Doping Merkezi'nin Taurasi'nin testlerinde yanlış yapıldığını açıklamasıydı. "İnsani bir hata" şeklinde bir savunma yapıldı, bu konuda kişi ve kurumlar da büyük zararlar gördü. Siz Hacettepe'nin bu büyük hatasıyla ilgili neler düşünüyorsunuz?
Yüzkarası... Uğur Erdener'in bir açıklamasını okudum. Uğur Erdener benim en inandığım insanlardan birisi. Spor adamı olarak ve üniversite yöneticisi olarak. Hacettepe Hastanesi'ni nereden alıp, nereye getirdiği ortada... Hacettepe Hastanesi bir harabeye dönmüştü adeta. Avrupa'nın en iyi hastanelerinden biri yaptı. Ondan sonra da Hacettepe Üniversitesi'ne rektör seçildi. O büyük başarısından sonra... Dünya Okçuluk Federasyonu Başkanlığı yaptı. O kadar da önemli bir spor adamı. Onun başında bulunduğu bir kurumdan böyle bir fiyasko çıkmasına aklım hayalim almıyor. Geçen gün Uğur demiş ki "WADA'nın kararını beklemeden biz kapatabiliriz." Geç bile kaldık. Olayı haber alır almaz 'Bu bölüm kapatılmıştır' açıklamasını beklerdim ben Hacettepe'nin rektöründen... Çünkü bu fiyaskonun tevil edilir tarafı yok. Yüz karası, skandal.
_Kuruma karşı büyük bir güvensizlik ortaya çıktı. Artık ne karar verse şüphe ile bakılacak.
Fenerbahçe'nin kulüp olarak kayıplarını düşün. O basketbolcunun sporcu olarak kayıplarını düşün. Amerika'nın en hassas olduğu konulardan birincisidir doping... Adın bir kere bulaştı mı temiz çıksa bile izi kalır...
Şimdi Amerikalı diyordur ki 'Türkiye'de kim bilir ne dümenleroldu. O doping kararını kaldırdılar!' der Amerikalı.
Ben Amerikalının mantalitesini biliyorum. Türkiye'de istediğin kararı al. Amerika'da Taurasi konusundaki soru işaretini kaldıramazsın. Kız da bunun farkında. Geri dönüşü olmayan müthiş bir skandal bu...
Bunun bedeli ödenmeli ve merkez derhal kapatılmalı.
_Hacettepe Doping Merkezi için büyük uğraşlar verildi, büyük yatırımlar yapıldı. Bundan sonraki süreç nasıl olacak? Hacettepe kapatılırsa, doping kontrolü konusunda dışa mı bağımlı olacağız?
Hayır, 'Dışarı bağımlı olmak' diye bir şey yok. Uluslararası Doping Ajansı, WADA nerelerin akredite olduğunu söylüyor zaten... Öyle bir endişemiz olmaz.
Ama Hacettepe'nin bu skandalından sonra bir başka üniversitede de bunu kurmak şu anda dünyaya inandırıcı gelmez. Türkiye bu bedeli ödeyecektir.

DEMİRÖREN NİYE KATILDI?
-
_Demirören'in Beşiktaş'tan gönderilen İbrahim Üzülmez ile birlikte basın toplantısı düzenlemesi eleştirildi. Siz ne düşünüyorsunuz?
Ben diyorum; "Türkiye'de muhabir yok." Türkiye'de doğru dürüst bir tane Beşiktaş muhabiri olsaydı, biz bu işin iç yüzünü öğrenirdik. 24 saat evvel adamın sözleşmesini feshedeceksin, kadro dışı bırakmayacaksın, A2 ile idmana göndermeyeceksin, sözleşmesini feshederek 'Sen Beşiktaş kulübüne giremezsin' diyeceksin, ondan sonra da adamın yanına oturup basın toplantısı yapacaksın, Beşiktaş kaptanlık bandını da ona ömür boyu taşısın' diye hediye edeceksin!..
Bunun adına alenen ve resmen, 'Tükürdüğünü yalamak' denir. Dünyanın her yerinde... Niye yaladığı konusunda iki tevatür var:
1- Beşiktaş'ın gerçek başkanı Baba Erdoğan Demirören, oğluna talimat verdi. Basın toplantısını yapmak zorunda kaldı.
2- Çarşı büyük baskı yaptı. Basın toplantısını yapmak zorunda kaldı.
Normalde Yıldırım Demirören'in o toplantıda yer alması için, yönetim kurulunun İbrahim Üzülmez'i ihraç eden kararı lazım. 'Başkan biz bunu ihraç ettik ama kulübe bunca yıl yaptığı hizmetleri göz önüne alarak bir vefa gösterisi olarak bu toplantıya katıl.' Yani 'Biz bir kin kararı almadık.
Almamız gereken bir kararı aldık. Ama adamı da defterimizden silmedik' diyebilirsin. Bu anlam kazanır. Bu güzel de olabilir. Emre Belözoğlu, Galatasaray hakkında neler söylüyor.
Ama yarın Emre, jübile yaparsa ben bir Galatasaray başkanının, o Süper Kupa'yı kazanmış takımın adamı olarak ona bir şilt vermesini, Galatasaray'ın bir teşekkürünü iletmesini isterim.
Hoşuma da gider. Çünkü spor; kin, nefret, öfke değil.
Adam bunca sene sana hizmet etmiş ve senin aldığın en büyük kupalarından birine de ayağını koymuş.
Buna teşekkür edersin. Sen bundan sonra ileri geri konuştun ama ben bunları senin gençliğine veriyorum' dersin. Böyle olmak lazım.
Ama böyle bir karar yokken, bütün Türkiye, İbrahim Üzülmez'in sözleşmesini feshedildiğini bilirken, adamın yanında oturup, koluna bandı takarsan, o zaman dedikodular başlar.
Ama ne yazık ki Türkiye'de bir tane Beşiktaş muhabiri çıkmadı. 'Olayın iç yüzü şudur' diye yazamadılar. Yazamıyor mu, yazmıyor mu; o da belli değil!..

ZAPATA'YI DİREKLER KURTARDI

_Soyunma odasındaki olayla ilgili sadece yabancı oyunculardan bilgi alındığı ve onların ifadelerine göre karar verildiği şeklinde haberler çıktı.
Haber yok, dedikodular var. Ben spor şefi olsam, birinci sayfadan anons koydururum. 'Beşiktaş muhabirimiz, olayın gerçek yüzünü açıklıyor' diye... Var mı böyle bir şey? Ben bu haberi halen bekliyorum. Çünkü Beşiktaş'ta hakikaten önemli şeyler oluyor. Her kulüpte olduğu gibi oluyor.
_Galatasaray kendi evinde Bucaspor'u zor da olsa 1-0 yenmeyi başardı. Maçı nasıl buldunuz?
Galatasaray'da hiçbir şey yok. Direklerden dönen toplar olmasa o maçı Buca almış gitmişti. Tabela da beni ilgilendirmiyor. Her maçta gol yiyen Zapata bu defa da yedi ama direkler yemedi.
GAZETECİLER DE CEZA ALMALI
_Yeni Futbolda Şiddet Yasası'nın 'medyaya sansür getireceği' şeklinde yorumlar çıkıyor. Bu konudaki eleştirilerle ilgili ne düşünüyorsunuz?
Şimdi bu tür bir kısıtlama geleceğini sanmıyorum.
Gelse bile Anayasa Mahkemesi'nden döner. O yasa çıksa bile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden döner.
Çünkü ifade özgürlüğünü kısıtlayan her şeye karşı dünya ve Avrupa çok hassas... Kör parmağın gözüne öyle yasalar koyamazsın.
Ama şiddeti tahrik etmek suç... Seyirciye ceza veriyorsun, futbolcuya ceza veriyorsun, yöneticiye ceza veriyorsun, hakeme ceza veriyorsun 'şiddeti tahrik ediyor' diye, gazeteciye niye vermeyesin?
Yalnız ceza hukukunda temel suçun tarifinin çok net yapılması lazım... Soyut kavramlarla yani 'Halkı şiddete teşvik etti bu konuşma ile' dediğin zaman olmaz. Her şeyi oraya çekebilirsin. 'Bulut' dersin 'ördek' der herif. Onun için o tariflerin çok açık, çok net yazılması lazım.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.