Tam bir skandal
- Hıncal Uluç Yazıları
- 06 Ocak 2011, 00:05:50, Güncelleme: 06 Ocak 2011, 00:06:18
Federasyon niye farklı şampiyonçıkarmaya çalışsın?
Kendisi federasyon başkanı olsa farklı şampiyon çıkarmaya uğraşır mı? Bir defa ekonomik olarak düşün! Ligin marka değeri, marka değeri... Marka değeri ne? Televizyonun yayınlara kaç para verdiği? Televizyon yayınlarının parasını ne belirliyor? İzleyici kitlesi.
Şimdi sen yayıncı kuruluş, sen federasyon olsan en büyük gelirin televizyondan. Başka gelirin yok zaten. Ekonomik olarak Bursa'nın mı şampiyon olmasını istersin, yoksa Fenerbahçe'nin mi? Birinin seyircisi on milyonlar, öbürü işte Bursa'nın nüfusu kadar.Bursa'nın şampiyon olması federasyonun menfaatine değil, yayıncı kuruluşun da menfaatine değil. Kimsenin menfaatine değil.
Gazetelerin de menfaatine değil. Fener, Galatasaray, Beşiktaşşampiyon olduğu sürece bunlar mutlu. Niye başkasını çıkarsınlar? Federasyonun hangi kârı var? Maddi manevi bunu açıklaması lazım"Federasyon farklı şampiyon çıkarmak istiyor" denilen federasyon başkanı İzmirli. Altay Kulübü'nde başkanlık yapmış adam.
YÖNETENLER FENERLİ,G.SARAYLI
Mahmut Özgenerbaşkanken Altayplay-off'a kadar geldi, çıkamadı. Şimdiki hallerine bak. Mahmut Özgener'in çocukluğundan beri tuttuğu takımın Fenerbahçe olduğunu herkes biliyor. Bütün Anadolu öyledir geleneksel olarak.
Bir o kentte tuttuğun takım vardır bir de İstanbul'dan tuttuğun takım vardır. Trabzonspor kurulana kadar da Trabzon'un yarısından fazlası Galatasaray'lıydı. Şimdi bu başkanı. Asbaşkanı Lütfi Arıboğan, Galatasaray'da kaptanlık yapmış yıllarca. Galatasaraylı olduğu bilinen birisi. Şimdi Lütfi ile Mahmut'un yönettiği federasyon Bursaspor'un şampiyonluğunu isteyecek de Fener'i, Galatasaray'ı, Beşiktaş'ı istemeyecek! Niye? Bunu söyleyenin bir gerekçe ortaya koyması lazım.
İKİSİNİ DE MAHKEMEYE VERMELİ
İşte onun için bu açıklamalar yapıldığı zaman ben otursam karşısında sorarım. Bunu da söylerim. Yani Bursa'nın şampiyon olması federasyona, yayıncı kuruluşa ne getirir? Fenerbahçe'nin şampiyon olması ne getirir? "Bir anlat da başkan beni ikna et" derim. Adam canı istediği gibi sallıyor soran yok "Niye?" diye.
_Türkiye'de doping vakaları bir anda artış gösterdi. Taurasi'nin ardından, Karşıyaka'dan Barış ve Mustafa ile Gençlerbirliği kaptanı Orhan Şam'da dopinge rastlandı. Ayrıca Fenerbahçe Bayan Basket Takımı'ndan Taylor doping testine girmek istememiş. Hacettepe Doping Kontrol Merkezi eleştiriliyor ve sonuçları güvenilir olmadığı yolunda iddialar var.
Basketbol federasyonunun, Fenerbahçelilerin idrar örneklerini Köln'e gönderilmesi isteğini kabul etmesi bir skandal, yüz karası. Ben Türkiye Doping Merkezi'nin yerinde olsam Fenerbahçe'yi de federasyon başkanını da mahkemeye verirdim.Çünkü bu bir aleni hakaret. Onlar çünkü şüpheli meselesi değil. Doping bir kimya olayı. Orada uluslararası dopingle mücadele ajansının akredite ettiği bir şeyde bu kimyasal araştırmanın yanlış yapılması söz konusu değil. Buradaki ima Fenerbahçe'de kasıt var. "Ben sana idrarımı veriyorum. Sen o idrarın içine bir şeyler karıştırıyorsun. Ondan sonra analiz ediyorsun. Orada dopingli çıkıyor. Onun için ben sana güvenmiyorum. Köln'e gitsin" diyor. Açıkça söylenen bu.
Burada hem bir aşağılama var hem de dünya çapında yasal bir Türk kurumuna karşı şüphe uyandırıyor. Hem hakaret suçu var, hem de ceza suçu var. Yani gerek Turgay Demirel'in, gerekse Fenerbahçe Kulübü'nün mahkemeye verilmesi lazım. İdrarlarını teslim etmeyen o iki oyuncunun da... Süreyya Ayhanneden ceza gördü? Dopingden kaçtığı için. Dopingli çıktı diye değil. Sen Türkiye'ye göndermezsen, kaçma suçunu işlemişsin demektir. Bitti! Süreyya'dan farkı yok.İki sene ceza alır.
Ama işte diyorum Türkiye'de herkes keyfince canının istediğini yapıyor. Çünkü hesap soran yok. Sorumlu bakan hesap sormaz. Medyam desen sorumsuz.Yeri yerinden oynatması lazım, oynatmıyor. Ne olur ne olmaz Fenerbahçe'ye karşı . Fenerbahçe bildiği gibi at oynatıyor. Turgay Demirel ile Aziz Yıldırım'ın araları açılır gibi olmuştu hatırlarsanız. Turgay'ı başkan seçtiren Aziz. Buna rağmen son zamanlarda araları açılır gibi olmuştu. Turgay Demirel, Aziz başkana yaranmak için, gelecek seçimi de sağlama almak için şimdi "Efendim, Ankara'ya gitmesin de Köln'e gitsin". Yok ya! Bir federasyon başkanı uluslararası akreditesi olan kendi doping ajansına şüphe düşmesine onaylar mı? "Evet, ben de şüpheleniyorum Ankara'dan, onun için Köln'e gönderdim" demektir Turgay Demirel'in yaptığı. Bunun hesabını soran yok Türkiye'de.
_Erman Kunter, küme düşmekten kurtardığı Cholet'i şampiyon yaptı ve Fransa'da L'Equipe gazetesi tarafından yılın adamı seçildi. Türkiye'de pek de hak ettiği değeri bulduğu söylenemez? Fransa'da başarılı olmak bir ayrıcalık olmalı.
KİMSENİN ADAMI DEĞİL O!
Türkiye basketbolu yıllardan beri Turgay Demirel talihsizliğini yaşıyor. Turgay Demirel'in olduğu yerde Turgay Demirel'in klanına girmezsen hiç bir şansın yok. Turgay'ın adamı olacaksın. Erman Kunter başından beri kimsenin adamı olmadığı için Türkiye'de Turgaykaldığı sürece Erman söz konusu olmaz. Ama değerinin ne olduğunu Avrupa'da gösteriyor. Senin Şenol Güneşsorunun cevabı gibi! Bir de tabii Galatasaray Lisesi mezunu olduğu için çok iyi Fransızca konuşuyor. Kamuoyu ile ilişkisi de çok rahat.
Dil bilmesinin de çok faydası var.