Aykut cinlik peşinde
_Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın, Etiler'deki bir işkembecinin açılışında karşılaştığı G.Saray kaptanına "Ulan Arda, sen de mi buradasın" demesi büyük olay yarattı. ultrAslan Grubu da bu olaya büyük tepki gösterdi. Sizin bu konudaki düşünceniz nedir? O restoranın sahibi ile Arda çocukluk arkadaşı. Onu da biliyorum. Bir çocukluk arkadaşı Nispetiye'de restoran açıyor da Arda buna gitmiyorsa ayıp. Aziz Yıldırım'a tepki göstermemekle de doğru yapmış. Ben de Arda'nın yerinde olsam Aziz Yıldırım ile aynı düzeye inecek bir tepkiyi göstermezdim. ultrAslan'ın ne demek istediğime aklı ererse Arda'dan özür dilerler. Ama ultrAslan'ın buna aklı ermez. Çünkü ultrAslanlılar Galatasaray'ın bu hale gelmesinin baş sorumluları.
Geçen sene Galatasaray kaptanına sövenler onlar. Arda'yı küstürenler onlar. Yani Rijkaard'a sahip çıkmak için Adnan Polat ve Adnan Sezgin'in talimatıyla onlardan gelen bedava biletlerin hatrına Arda Turan ve diğer futbolculara hâlâ küfür edenler onlar. Galatasaray'ın bugünkü halinin baş sorumlularından biridir ultrAslanlar.
Galatasaray'da Galatasaray'a layık olmayan birisi varsa ultrAslan'lardır. Arda Turan falan değil. Herkes yerini iyi bilsin. Ben UltrAslanları da biliyorum. Ne olduklarını da biliyorum. Benim ağzımı daha fazla açtırmasınlar.
TARAFTAR TABELACILARA GÜLÜYOR
_Fenerbahçe, Sivas maçında ilk yarıda zorlandı. Yine sarı-lacivertli ekibi kaptan Alex kurtardı. Maçı nasıl buldunuz?
Şimdi gülüyorum tabii. Bu hafta Alex'in golü ile kazandıktan sonra Fenerbahçe, Türk spor basınının yine bütün yorumları değişti. Bizim tabelacılar tabelada ne yazıyorsa ona göre yazıyorlar. Geçen hafta bütün medya "Aykut Kocaman'ın Alex'e bu kadar uzun tahammül etmesine şaşırdık" demişti. Oysa ben tam tersi fikirdeyim.
Alex'i niye çıkardı diye kızdım ben Aykut'a. Çünkü Fenerbahçe hiçbir şey oynamıyor.
Futbolun "f"sini oynamıyor.
Futbol oynamadığın zaman bir anlık hareketlerle gol yaratabilecek adamlara ihtiyacın vardır.
Alex de bu konuda bir virtüöz. Bir duran top, bir asist, 18'in içinde bir ayağına ya da kafasına gelen bir topun çok doğru kullanılması skoru değiştirir.
Fenerbahçe'ye maçı kazandırır.
Bugün Fenerbahçe 9 puan geride, Galatasaray 19 puan geride.
Bunun farkı; Fenerbahçe'nin Galatasaray'dan 10 puan iyi olması değil. Bunun farkı Fener'de olan Alex'in Galatasaray'da olmaması. Alex'i Fener'den alıp Galatasaray'a koysaydın Galatasaray 9 puan geride olurdu, Fenerbahçe 19 puan geride olurdu. Aynen dediğim bire bir bu. 70. dakikada Alex'i çıkarmayı adet edinen Aykut Kocaman'a ya ilham geldi ya da "Ya, bu Hıncal'ın bir bildiği var herhalde" dedi. Alex'i çıkarmadı oyundan. Alex, oynamayan Fenerbahçe'nin frikiğinden gol attı. Şimdi bunu görmek, bunu bilmek, bunu söylemek büyük bir deha gerektirmiyor. Ben bunu anlatamıyorum.
Ben bütün bu geri kalan spor yorumcusu arkadaşlarımdan çok farklı muhteşem bir futbol zekâsına sahip değilim.
Hayır,
1-Dikkatli bakacaksın.
2- Düşündüğünü söyleyecek cesaretin olacak.
Yüzde doksan dokuz benim gibi söylüyor, düşünüyor.
Ama bir tek ben söylüyorum.
Farkım orada.
Benim ötekilerden farkım orada. Benim tabela ile alakam yok. Benim düşündüğümü tabela değiştirmiyor.
Öbürküleri değiştiriyor.
Fener kaybetti "Kahrolsun Alex!" Fener kazandı "Yaşasın Alex!"
Okur da buna gülüyor. Çünkü okuyan maçı seyrediyor televizyonda. Okuyan görüyor. Seyirci biliyor ki Aykut Kocaman geldiğinden beri Fenerbahçe'ye futbolun "f"sini oynatamadı. "Fenerbahçe'den bir kolej takımı yaratacağım" dedi, hiçbir takım yaratamadı. Başından beri dedik ki; poker suratı ile takım ruhu verilmez. Takım ruhu verecek adamın kenarda lider gibi durması lazım ki yedekler dahil sahadaki 18 kişi, adamın etrafında toplansın.
Aykut'un etrafına toplanır mısın? Tribünde otursa seyirci diye Aykut'un yanına gider misin beraber alkışlayalım şu takımı diye? Lütfen bakın. Fener gol attığı zaman Aykut'u gösteriyor kenarda. Lütfen bakın haline.
Fenerbahçe gol attığı zamanki haline bakın. Maçı kazandığı için adeta utanan bir adamdan lider olur mu ya? Galatasaraylı arkadaşlara dedi mi, "Dua edin Fenerbahçe kazansın. Bu maç Fenerbahçe kaybederse Aykut kesin gider. Ama kazanırsa Fenerbahçe, Aykut ile devam etme şansına sahip olur. Aykut ile devam etmesi sizin işinize yarar. Ve eğer çok talihli iseniz Hagi de Galatasaray ile kaybeder. 19 puanlık fark 22'ye çıkar. O zaman Hagi de gider iki misli şanslı olursunuz" dedim. Ama çok talihsiz bir hafta oldu Galatasaray için. Hem Fener hem de Galatasaray kazandı. Aykut da kaldı, Hagi de kaldı.
BÜTÜN PENALTILAR TARTIŞILIR
_Aykut Kocaman, "Trabzonspor'un son üç maçında verilen penaltıları kimse konuşmuyor. Bunlar incelenmeli" dedi. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Benim sezon başından beri, geçen seneden beri, 10 seneden beri söylediğim bir şey var: İyi hakem düdük çalarak ve kart göstererek takım tutmaz. İyi hakem çalmayarak ve göstermeyerek takım tutar. Çünkü çaldığın ve gösterdiğin kart bu televizyon çağında belgelenir.
İki tane arka arkaya niyetin ortaya çıkar. Bir şey de diyemezsin. Ama çalmadığın ve göstermediklerin hiçbir zaman tartışılmaz. Dünyanın hiçbir yerinde tartışılmaz. Türkiye'de hiç tartışılmaz. Aykut cinlik yapıyor.
Dünya üzerinde tartışılmayan penaltı kararı var mı? Bana "En net en kesin penaltı" dediği görüntüleri getirsin Aykut, kendi seçsin getirsin.
Ben onunla da tartışırım. Görecek nasıl tartıştığımı. Çünkü penaltı cezasında bütün cezalarda olduğu gibi bir kasıt unsuru var. Adamın ayağı kırılmış ve ambulansla hastaneye kaldırılmış dahi olsa (18'in içindeki tekmeden dolayı), ben kasıt olmadığını iddia edebilirim. Ya da tam tersini yapabilirim.
Normal bir ikili mücadele içinde rakibin yere düşmesi üzerine ben savunma oyuncusunun kasıtlı olarak onu düşürdüğünü iddia edebilirim. Ayağı kıran tekmeye "Penaltı yok" diyebilirim, omuz omuza bir itişmede yere düşmeyi ki nizami şarjın tarifidir o omuz omuza itişme.
Hayır, kasıtlı bu hareket. Çünkü omuz omuza nizamidir ama ölçülü olmak kaydıyla. Bunun itişi ölçüsüz.
Ölçüyü kim koyacak? Benim yorumum. Senin yorumuna göre ölçülüdür, benim yorumuma göre ölçüsüz.
İşte sana tartışma. Bütün penaltılar tartışılır. Onun için Aykut ondan yana söyledi.
GİDER ALNINDAN ÖPERİM
Peki, her Fenerbahçe maçında Fenerbahçelilere çalınmayan düdükler ve gösterilmeyen kartlardan niye laf etmiyor? Fenerbahçe birinci yarıda 17 tane maç oynadı.
Kaçında oynadı Emre bilmiyorum. En az 15'inde oynamıştır.
Bu 15 maçtan hepsinin videolarını bir torbaya atalım, rastgele bir tanesini seçelim. Ben Aykut kardeşime Emre'nin o maçtan oyundan atılması gereken sarı kartları görmediğini kanıtlayacağım. Bak tartışmayacağım, kanıtlayacağım. Niye mesela Trabzon'un üç penaltısı tartışmalı derken, hakemleri eleştirirken "Bizim Emre de mesela her maçı 90 dakika tamamladı. Nasıl oldu bu iş?" demiyor. Neden? Bekliyor ki onu da Şenol desin. "Vay Şenol öyle dedi", "Aykut Kocaman böyle dedi" durduk yerde. Sen eğer hakemleri eleştiriyorsan Aykut Kocaman olarak hem de böyle tarafsız havası vermiş bir futbol yöneticisi olarak hava atmak istiyorsan Fenerbahçe'yi de örnek göster. "Trabzon'un penaltısını veriyorlar bol keseden ama bizim Emre'ye de kart çıkartmıyorlar.
Hakemler büyük takımlardan korkuyor" dersin ben de gider alnından öperim.
Hakemlerin çalınan düdüklerinden bir sonuca varılmaz.
Bunu Aykut çok iyi bilir. Ama şimdi kendi kellesini kurtarmak için Trabzon'a çamur atıyor. Bu hafta Trabzon'da Engin kırmızı kartla atılmalıydı, ama Fenerbahçe'de Mehmet Topuz da atılmalıydı. İki kırmızı kartın gösterilmeyişi iki maçın sonucunu büyük ölçüde değiştirdi.
10 kişi kalsaydı Trabzon, 10 kişi kalsaydı Fenerbahçe o maçlar nasıl biterdi bilemiyoruz. Ama hakemler açık seçik, net kırmızı kartları göstermeye cesaret edemedi.
Fenerbahçe'ye, Beşiktaş'a, Galatasaray'a gösteremiyorlar.
O yüzden Trabzon'a da gösteremiyorlar. "Efendim, Cana'ya son dakikada..." Geçiniz. Bana masal anlatmasın kimse. 90+3. dakikada çıkan kart ile hakemlik olmaz.
Üçüncü dakikada gösterebiliyor musun?
* * *
GELMİŞ GEÇMİŞ EN KÖTÜ YÖNETİM
_Aykut Kocaman, Fenerbahçe'nin transfer ihtiyacının olmadığını ifade etti. Siz bu görüşe katılıyor musunuz?
Transfere ihtiyacı olmayan kulüp yok. Barcelona'yı getir ben sana söyleyeyim ihtiyaçlarını. Bir teknik direktör olarak "Benim futbolcularıma güvenim tamdır" demenin bir başka şekli bu. O bir jesttir. "Ben size güveniyorum çocuklar" demektir. Hoş bir laf o kadar. Kulağa hoş gelen bir laf yani. Yoksa sen git Fenerbahçe taraftarına sor bakalım transfere ihtiyaç var mı, yok mu?
'RUMEN İSTEMİYORUZ' DENMELİ
_Fenerbahçe'nin gözden çıkardığı Colin Kazım ile Galatasaray'ın ilgilendiği söyleniyor. Bunu nasıl görüyorsunuz?
Bu kaçıncı gözden çıkarması Colin Kazım'ı? Onun için ne kadar gözden çıkardığını bilmiyorum. Daha evvel bir yığın dedikodu ile üstelik göndermişlerdi. Galatasaray herkesle ilgilenebilir. Kokainci Mutu ile bile ilgileniyormuş, işte Hagi. Bu Galatasaray yönetimine söyleneyecek zerre kadar lafım yok! Bunların çünkü gelmiş geçmiş en kötü yönetim olduğuna inanıyorum. Hagi'nin Romanya'dan yapacağı transferlere dikkat edilmesi gerekir.
Çünkü orada Becali denilen bir transfer ajanı var FIFA'nın.
Dünyanın en iyi pazarlamacılarından, tüccarlarından biri. Adı bir yığın dedikodulara karıştı.
Şimdi son yıllarda biliyorsun bu teknik direktörlerin transferlerden aldıkları hisseler dünyayı çarpıyor. Hagi, Romanya'dan Rumen olarak en doğru transferi yapsa bile yarın bu büyük dedikodularayol açar. Bu dedikodular, Hagi'yi de Galatasaray'ı da fena halde yıpratır.
Bu yüzden hele böyle Mutu gibi kokain kullandığı belgelenen ve ceza almış adamları alırlarsa bu yönetim temize çıkmaz. Yani Hagi'ye yönetim demeli ki: "Rumen istemiyoruz!
Kusura bakma arkadaş. Yarın bu senin adını da benim adımı da kötüye çıkarır!"
* * *
HAGİ'YE ALTYAPIYI BİLE VERMEM
Hagi'nin kovulduğundan beri bir santim ilerleyemediği ortaya çıktı. Bu takıma Messi'yi getirsen ne olur!
_Galatasaray ikinci yarıda Türk Telekom Arena'da maçlarını oynayacak. Birçok transfer görüşmeleri yapılıyor. Sizce sarı-kırmızılılardaki sorunlar çözülebilir mi?
Galatasaray'ın sorunu futbol takımı değil. Transferler değil. Galatasaray geçen sene fevkalade iyi bir kadroya sahipti. Hatta geçen yıl, "Bu kadrodan iki takım yaparım, birini Saracoğlu'nda Fenerbahçe ile oynatırım diğerini İnönü'de Beşiktaş ile ikisine de deplasmanda derbi oynatırım. İkisi de başa baş oynar" demiştim.
O kadro rezil oldu. Darmadağın oldu. Rijkaard gönderildi.
İşte çözüm olarak sözüm ona Hagi bulundu.
Ama değişen bir şey yok. Galatasaray, ruhunu kaybetmiş olarak yoluna devam ediyor.
Hagi'nin teknik direktör olarak değerinin İstanbul'dan kovulduğu dönemden bir santim ileri gitmediği de anlaşıldı, bu geldiği, kaldığı 9 maç boyunca!
Bir de üstelik eskisinden beter, Rijkaard'ın en büyük günahlarından biri suçu futbolculara yüklemesinden beter ki ondan da öteye geçti.
İSYAN EDİP EYLEME GEÇEN YOK
Futbolcularına kişiliksiz, karaktersiz dedi. Sonra çevir kazı yanmasın yaptı ama bu iki Adnan ve Hagi kaldığı sürece Arena Stadı, Marena Stadı, transferler, Galatasaray'ı kurtarmaz. Kimler geldi Galatasaray'a ve hiçbir iş yapmadan gittiler.
Yeni gelenlerin nasıl katkısı olacak ki bu durumda?
Messi'yi getirsen ne olur? Dünya Şampiyonu İspanya Milli Takımı'nı aynen transfer edip getirsen bunlar onları da dejenere ederler. Şaka diye söylemiyorum.
Çünkü bunlar kimleri dejenere ettiler, onparalık ettiler. Ama ümit de yok. Adam bas bas bağırıyor "Ben 2012'ye kadar bir yere gitmem" diye.
Galatasaray kongre üyeleri de ses çıkarmayıp oturuyorlar. Yani Faruk Süren nutuk atıyor, Fatih Altaylı yazı yazıyor ama işte o kadar. Neler yapmadık bu vatan için? Kim bilirdi, kimimiz nutuk söyledik? Galatasaray nutuk söyleyenlerle dolu. Şu internet çağında eyleme geçen yani 'biz bu yönetime layık değiliz' diyerek bunun gereğini yapan bir tane Galatasaray kongre üyesi çıkmıyor.
Ne kadar ayıp bir şey.
Bir tane ya! Yola çık da başarılı olama. De ki "Ben Galatasaray'ın bu yönetimine layık olmadığımı düşünüyorum, olağanüstü kongre istiyorum. İşte imzam da budur" de.
Ondan sonra 10 gün sonra bana gel de ki "İşte Hıncal bey bak senin dediğini yaptık biz 110 imzayı toplayamadık.
Bu Galatasaray'da bu yönetimden memnun olmayan 110 kişi çıkmadı." O zaman mesele yok.
Demokrasi var, bağrına taş basar oturursun. Ama değil! Yürekli bir adam yok. Savaşı başlatacak bayrağı çekecek! Herkes laf! -Misimovic gönderilmeli mi, kalmalı mı? Hiç fark etmez. Bak tekrar ediyorum hiç... Ha Misimovic gönderilmiş ha Messi getirilmiş. Galatasaray'ın başkanı Adnan Polat'sa, Galatasaray'ın spor direktörü Adnan Sezgin'se ve Galatasaray'ın teknik direktörü Hagi ise on para etmez. Yapacağın hiçbir iş on para etmez!
Gelenlere gidenlere yazık edersin, gelenleri gidenleri ziyan edersin. Yani Misimovic'in gönderilmesinin tarzı Hagi'nin yeteneksizliğinin ve beceriksizliğinin kanıtı. Diyelim ki Misimovic ağır bir suç işledi; katil!
Cesedi de sakladılar. Adam diyor ki "Bir kere yüz yüze konuşmak istiyorum." Savunma en kutsal hak. Kendine güveniyorsan, yaptığına inanıyorsan adamın niye konuşma talebini geri çeviriyorsun?
Çeviriyor çünkü yüzü yok. Hagi'nin futbolculara neler yaptığını ben biliyorum. Benden iyi bilen yok! Hagi hoca moca değil. Hagi dünyanın en büyük futbolculardan bir tanesiymiş.
Hiç laf ettirmem. Türkiye'ye gelen en büyük futbolcu. Ona da laf ettirmem.
Ama teknik direktör olarak Galatasaray Altyapısı'nı çalıştıramaz. Altyapısı bak! 8-12 yaş gurubunu Galatasaray'ın, vermem Hagi'ye!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.