Alex'e dua etsin

Hıncal Uluç hincal.uluc@sabah.com.tr
_Fenerbahçe, deplasmanda Ankaragücü'ne 2-1 yenilmekten kurtulamadı. Sarı-lacivertli takım ilk dakikalarda yine ataktı ancak arkasını getiremedi ve Ankaragücü'nün golleri geldi. Siz maçla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Fenerbahçe, sene başından beri iyi oynamıyor. Şimdi hâlâ bakıyorum; gazeteler Alex'i tartışıyorlar.
Fenerbahçe kaybettiği zaman "Kahrolsun Alex. Takımın oyununu bozuyor, 10 kişi oynatıyor. Bu yüzden Fenerbahçe oyun kuramıyor. Aykut Kocaman, Alex'e karşı olduğu halde başkanın ve medyanın baskısıyla Alex'i oynatmak zorunda kaldığı için takımda otorite kuramıyor.
Alex'in kellesi derhal kesile..."
Fenerbahçe kazandığı zaman ki Alex'le kazanıyor; bu defa "Efsane, gelmiş geçmiş en büyük yabancı. Bundan daha iyi yabancı oyuncu yok." Bir ara Hagi ile mukayese ediliyordu!..
FENER KAZANIRSA ALEX EFSANE
Bir kişi de çıkıp demiyor ki 'Fenerbahçe top falan oynamıyor.
Top oynamayan takımlarda anlık oyuncular önem kazanır. Alex bir duran top üstadı. Alex bir asist üstadı.
Alex, gol pozisyonunda kafa ve ayakla isabetli vuruş üstadı. Yani pozisyonu ister duran top, ister hareketli top; iyi değerlendiren bir oyun zekasına ve düşündüğünü uygulayan bir yeteneğe sahip.' Fener kaybetti ya!.. Okuyorum gazeteleri; 'Fenerbahçe, Alex'le başlamamalıydı' diyorlar, biraz insaflı olanlar da 'Alex'i çıkartmakta geç kaldı' diyorlar.
Benim bu maçla ilgili Aykut Kocaman'a yönelik bir tane eleştirim var:
Alex'i oyundan çıkarması.
Çünkü Alex'in çıktığı dakikaya kadar gördük ki Fenerbahçe top falan oynayamıyor.
Fenerbahçe oyun kuramıyor. İşte tam böyle zamanda, Alex'e ihtiyaç var. Bir frikik atar, bir ara pası atar, bir gol pası verir ya da 18'in içinde bir çalım atar, indirirler, penaltı kazandırır. Ya da 18'in içine gelen bir topu çok iyi değerlendirir, kafa ile sağla, solla gol atar.
Alex hiçbir şey yapmayan Fenerbahçe'de bir Milli Piyango bileti... Ya çıkarsa... Ama o bileti aldığın zaman geriye bir şey yok zaten... Kimse bunu sormuyor! Aykut Kocamangeldiğinden beri Fenerbahçe'de ne yaptı? Ne oynattı?
Şimdi maça bir bakalım; Fenerbahçe sahaya 11 kişi çıkarmış.
İkinci yarı oyuna girenler; Stoch ve Semih. Türkiye'de oynamayacağı takım var mı bu ikisinin? Galatasaray dâhil, Beşiktaş dâhil, lider Trabzon dahil...
Bunlar on ikinci, on üçüncü adamlar Fenerbahçe'de...
11 adam oynuyor. Onun ötesindeki yedekler: Andre Santos; Brezilya Milli Takımı'nın sol beki Dünya Kupası'nda. Selçuk Şahin; Türk Milli Takımı'nın devamlı oyuncusu... Bekir İrtegün; Gaziantep'in en iyi futbolcusuyken transfer edildi. Ve genç takımdan yetişen genç yıldız Gökay. Bunlar da yedek...
Bir de kadroya giremeyip tribünde oturanlar var. Oynayanlardan söz etmiyorum. Oyuna girenler, kulübede oturanlar Türkiye'nin her takımında oynar. Elinde böyle bir kadro var ve bu kadro Ankaragücügibi küme düşme adayı bir takımın önünde futbol oynayamıyor. Bunun sorumlusu kim?
Aykut dua etsin ki Alex onu kaç maçtır kurtardı! Yoksa şimdiye çoktan gitmişti. Fenerbahçe 9 puan gerideyken, Galatasaray'ın 19 puan geride olmasının tek sebebi Galatasaray'da bir Alex yok. Alex'in tek başına kurtardığı maçların puanlarını düş Fener'den o da 19 puan geride kalır. Ya da Alex'i Fener'den çıkar, Galatasaray'a koy, bugün Galatasaray 9 puan gerideydi. Yani, yok aslında birbirimizden farkımız. Ama birinde Alex var.
O zaman Alex nasıl günah keçisi oluyor?

SANKİ ANLAŞMA YAPMIŞLAR

_Sestak'ın 6 kişiyi geçip, slalom yapar gibi attığı golü nasıl değerlendiriyorsunuz? Fener savunmasının maçtan nasıl koptuğunun da bir göstergesi gibiydi. Volkan dahil hepsi uyudu.
Spor filmleri vardır. Genellikle maçın son saniyelerinde bir futbolcu ya da bir basketbolcu böyle bir mucize yaratır. Sen de dersin ki 'Film iyi bitti ama bu kadar da palavra olmaz.' Bu bir filmin son saniyesi olsa buna hepimiz gülerdik. Volkan dahil ya!.. Üfürük gibi vurdu topa herif. O adam şut attığı zaman benim reaksiyonum şu oldu; "50 metrede koşuyorsun.
10 kişiyi çalımladın. Bu kötü şut için mi?" dedim. O tıngır mıngır gelen top gol oldu. Yani Fenerbahçe takımı sanki anlaşma yapmış;'Sestak bu golü atsın' diye. İnanılır gibi değil!..
DOKUNUNCA SAKATLANIYOR
_Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray gibi bu hafta kaybeden taraftaydı. Hafta içinde 2.71 alkollü çıkması çok konuşulan Guti, Eskişehir maçında gördüğü kırmızı kartla gündemdeydi. Maçın analizi ve Guti'nin gördüğü kartlarla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Guti'nin kanındaki alkol 2.71!.. O gece Beşiktaş ile ilişkisinin kesilmesi için yeter. Bunları yapamadığımız için iflah etmiyoruz.
Gazetelerde Galatasaray maçına gelmeyen Milan Baros'unönce bir kulüpte ondan sonra bir başka kulüpte nasıl sabahladığı anlatılıyor! Milan Baros devamlı sakat...
Sabahlara kadar 'o bar senin, bu kulüp benim' diye gezen adamın ayağı iflah olmaz. En küçük darbede sakatlanır beli de ayağı da...
Pazar akşamı maçtan sonra Altan ağabeyin kokteyline gittim. Yarım saat ayakta durdum. Sabaha kadar bel ağrısından uyuyamadım. Düşünebiliyor musun Beyoğlu barlarında sabaha kadar içki içerek ayakta durmak nasıl etkiler fiziği!.. Ondan sonra adalelerde, o kaslarda o beli o ayağı taşıyan kaslarda hal kalır mı? Dokundun mu sakatlanıyorsun ondan sonra...
Guti de cezasız kaldı, Milan Baros da cezasız kaldı. Bu adamlara servet ödeniyor. 'Bu adamlar yok' diye takım maç kaybetti, kıyamet koptu.
Yönetimlerde futbolcularına sahip olacak güç yok.
Manchester United'da 2.71 alkolle yakalanabilir mi Guti?
Yakalanırsa futbol hayatının biteceğini bilir, bırakın Manchester United'ı... Ama Türkiye'de pervası yok. Türkiye'de yanına kar kalacağını biliyor ve kar kaldı. Çarşamba gecesi yakalandı, cuma gecesi maça çıktı. Ne olacak? İşte çıktı. Maçta da zorla attırdı kendini oyundan...
BEŞİKTAŞ, GUTİ'YE MAHKUM
_Çünkü beyin adalelere hükmedemedi.
Belki de beyin adalelere hükmediyor. Belki de Noel'e gitmek için bir an evvel!.. Senelerdir bunları yaşadık. Noel öncesi görülen sarı ve kırmızı kartları çok yaşadık şimdiye kadar... Sürpriz değil. Neden? Çünkü cezasız kalıyor da ondan.
Beşiktaş, Guti'ye mahkum! Beşiktaş Quaresma'ya mahkum! Niye mahkum olsun? Bir tanesine tekmeyi vurursun; ibreti aleme ders olur. Gelen besmele ile gelir Beşiktaş'a...
Şimdi üç Portekizli alıyorlarmış. O alanlar Quaresma ile konuşmayacak mı? Guti ile konuşmayacak mı? 'Hadi bu akşam gidip kafaları çekelim' deyince 'Olur mu?
Futbolcu kafayı çeker mi?' diyecek mi Fernandes ya da Almedia!..
Türkiye futbolcu cenneti. Paraları alırsın, vergileri vermezsin.
Sabahlara kadar alemler yaparsın.
Fenerbahçeli oyuncularla ilgili ne alem hikayeleri yayınlandı geçen senelerde. Ne oldu? Açıkça söylüyorlar neler neler olduğunu!.. Ne oldu?
_Konunun bir başka boyutu da Guti'nin, Beşiktaş yönetiminin, düzenlediği yemekte alkol almasıydı!..
Sahipsizlik... Bir futbolcuyu kontrol etmenin iki yolu vardır:
1- Önceden önlem alırsın.
2- Bu önleme uymayanı ağır cezalandırırsın; ibretlik.
Beşiktaş'ta ne önlem var ne de ceza var. 'Sen bana puan
kazandır da ne yaparsan yap!..'
* * *
MEDYAYA DERS OLDU
" Trabzon bize reyting, tiraj getirmez" diyenler reyting ve tirajın nerede olduğunu gördüler

_Lider Trabzonspor arayı açmaya devam ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u da mağlup etti.
Futbol açısından güzel bir karşılaşmaydı. Belediye'de kazanabilirdi ama Trabzon ağır bastı.
Güzeldi gerçekten... İkisi de kazanabilirdi.
_Üç büyük takım, Olimpiyat Stadı'nı dolduramazken, Trabzonlular, Olimpiyat'a akın etti. Taraftarları da şampiyonluğa inanmış görünüyor.
Yani biraz da gazete ve televizyonlara ders oldu.
Trabzon'a yer vermeyen, 'Trabzon büyük değil. Bu bize tiraj ve reyting getirmez' diyenler, reytingin ve tirajın nerede olduğunu gördüler.
Şimdi dilerim Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş'ın sayfalarının yanında Trabzon sayfaları da yapılmaya başlanır.
Trabzon programları da yapılmaya başlanır. Trabzon da konuşulmaya başlanır.
HAKEMLER KORKUYORLAR
_Geçen hafta hakemlerin performansını nasıl buldunuz?
Bu haftada gösterdi ki Türk futbolunun en büyük sorunu hakemler. Türkiye'de yürekli hakem yok. Bunlar dışarıda yürekli, iyi idare ediyorlar.
UEFA'dan iyi notlar alıyorlar. Fakat Türkiye'ye gelince, bir takım kulüplerin adamı gibi davranıyorlar. Bu hafta da gördük. Bizim hakemlerimizin resmen üç büyüklerden ödü patlıyor.
Şimdilik burada bırakıyorum, devre arasında uzun uzun konuşacağız.
* * *
BU CEZALAR SORUNU ÇÖZMEZ
Kulübe verilmiş ceza holigana zerre dokunmaz. Spor Mahkemeleri kurulmalı ve cezalar bireysel olmalı
_Beşiktaş-Bursa maçı öncesi çıkan olaylar nedeniyle ev sahibine tarafsız sahada 2 maç seyircisiz, Bursa'ya ise 2 maç seyircisiz oynama cezası verildi. Hak yerini buldu mu?
Bu cezalar hiçbir şeyi çözmez. Kulübe verilmiş ceza, o holigana, o hayvana, zerre dokunmaz. 'Efendim mevcut yasa uygulansa, bu olaylar olmaz.' Palavra... Kulübe yönelik cezalandırma yöntemleriyle hiçbir şey olmaz. Yeni yasanın getirdiği en büyük unsur; spor mahkemesi... Spor mahkemesinde, Galatasaray değil, Hıncal Uluç cezalandırılacak. Tribünde, stada giden yolda, deplasmanda olay çıkaran Hıncal Uluç'u cezalandırmazsan, Galatasaray'a istediğin cezayı ver. Hıncal'ın umurunda mı? Ben arabamda döner bıçağıyla maça gidip olay çıkarıyorum; paşa paşa maça gidip, seyretmek isteyen Özge'nin maç seyretmesine yasak konuluyor. Bu nasıl cezalandırma? Türkiye'de binlerce iyi seyirci var. Annesiyle, babasıyla maça giden küçücük çocuklar, 5 yaşında, 3 yaşında... Sevgilisiyle, sarmaş dolaş maça giden gençler var. 50 tane hayvan yüzünden onlara ceza vermeye hakkın var mı? Hukukta temel prensip; cezaların şahsiliği değil... Benim suçum yüzümden başkasına ceza veremezsin. Ama sistem suçludan başka herkesi cezalandırıyor. Şimdi Bursa cezalı... 1- Dünya kadar maddi zarar. 2- Seyirci desteğinden mahrum. İşte Kasımpaşa maçı... Kasımpaşa son dakikada kendi kalesine gol atmasa puanı gitmişti. Bursa şampiyonluk iddiası bulunan bir takım. Beşiktaş da öyle... Beşiktaş cezalı... Bunların en az 20 bin seyircisi cezalı...
SİLAHLARI ALIP BIRAKMIŞLAR
Sebep; 200 tane holigan burada var, 200 tane holigan orada var!.. Bunun önlemini de devlet alamıyor. Bursa'dan çıkan otobüslerde döner bıçakları, kamalar bulunuyor! 'Kardeşim siz nereye gidiyorsunuz?' diyen yok! Fransa'da yakalansın böyle bir araba, olduğu gibi, arabanın içindekilerle karakola çekilir ve maç bitine kadar da hiçbir yere bırakılmaz. Maç bittikten sonra da o bıçaklar kime aitse o kişiler mahkemeye çıkarılır. Bizim polis; adamların silahlarını almış. Gerisini koy vermiş. Öbür tarafta, Çarşı'da toplananların silahlarına dokunmuyor! Böylece silahlı grupla, silahsız grup karşı karşıya geliyor. Bütün bıçaklananların Bursalı olmasının sebebi bu... Çünkü Bursa otobüsünden silahları almış polis... Böyle bir polislik olur mu!.. Kurbanlık koyun gibi bunları öbürlerinin yanına atıyorsun!.. Bursalıların da Beşiktaşlıların da bir takım gruplarının bu çatışmayı beklediğini bilmeyen yok. Yıllardır bunlar kavgalı; birbirlerinin maçına gitmiyorlar. Başbakan, İstanbul'a geldiği zaman 3 bin 500 polisi yollara döküyor İstanbul Emniyeti... 1 Mayıs'ın olaysız geçmesi, kimsenin burnu kanamadan sona ermesini sağlayacak önlemleri alarak, gücünü gösteriyor. Burada nasıl bu olayları önleyemiyor? Demek ki 'Gereken önemi vermiyor, aldırmıyor, umursamıyor.'
STADIN İÇİNDE OLAY YOK
Polisin güçsüzlüğünden, eksikliğinden, araçsızlığından değil. Çok daha büyük toplumsal olaylardan başarıyla çıkıyorsun. 1 Mayıs'ta olay çıkmasını önlüyorsun. Burada, Bursa'dan gelen de belli, Çarşı'dan da gelen belli... Bunu nasıl önleyemiyorsun? Bunun hesabını İç İşleri Bakanı sormuyor! Gazetelerin birinci sayfalarında yaralanmış Bursalıların fotoğrafları... Ondan sonra; 2 maç Bursa'yı kapadık, tarafsız sahada 2 maç Beşiktaş'ı kapadık!.. Eee ne olacak? İkinci yarıdaki Bursa'daki Beşiktaş maçını göreceğiz nelerin olacağını!.. Sporda Şiddet Yasası çıkacak. Spor Mahkemeleri kurulacak ve sporu işleyen ceza görecek. En önemli zevki haftada bir maç seyretmek olan bir adama sen nasıl ceza verirsin? Hiçbir günahı yokken. Ben sevgilimi, kızımı ya da arkadaşımı alıp maça gideceğim. Bana ceza vermeye ne hakkın var; ben ne yaptım? Gidersin maça, bütün tribünler senindir. Bütün tribünlerden sahaya bir şeyler atılır, bütün tribünler olay çıkarır, bütün tribünler 90 dakika küfür eder; 'Haa bunların hepsi aynı. Arada bir iki tane yaş varsa o da yansın' dersin; tamam... 50 bin kişinin içinde 3 masumu ayırman zor. Bir derece... Ama stadın dışında cereyan etmiş bir olay... Stadın içinde bir tane olay yok; maçı seyrettik. Sen Bursa'ya ve Beşiktaş'a ceza verme hakkını nereden buluyorsun; doğru Bursalı, doğru Beşiktaşlıya ceza verme hakkını nereden buluyorsun.
Hadi kulübe de ver...

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.