Erman ahkam kesmesin
- Hıncal Uluç Yazıları
- 15 Aralık 2009, 21:58:37, Güncelleme: 15 Temmuz 2010, 16:20:59
<ı>Skor 2-0 olduğunda, geçen haftaki "Galatasaray daha da kötü olacak" sözünüz aklıma geldi ancak Galatasaray maçı çevirmeyi başardı.
Galatasaray'ın silahı çok. Silahları adam gibi kullandığın zaman Antalya falan dayanamaz. Ama sen Keita'yı, Elano'yu kenarda tutarsan, üç tane ön libero ile oynarsan, ondan sonra böyle olur. Antalya 2-0 öne geçmesine rağmen Galatasaray'ın maçı çevirebileceğini biliyordum. Çünkü oynayacak, maçı çevirecek adamlar sahadaydı. Kenara ihtiyacı yok takımın. Ama Rijkaard kenardan müdahaleleriyle yine takımı bozdu. O maç 4'e de 5'e de gidebilirdi. Kenardan müdahaleleriyle takımı bozdu, 'Antalya beraberliği sağlasın' diye çok uğraştı!.. Başka bir şey daha; maçın hakemleri de 'Galatasaray kaybetsin' diye çok uğraştı. Aziz Yıldırım sadece Fenerbahçe'nin maçlarına hükmetmiyor, rakiplerinin maçlarına da hükmediyor. Antalya'nın 2 golü de ofsayt. Efendim 'golü atan adam ofsaytta değil.' Ofsayttaki adamlar nerede? Kalecinin burnunun dibinde. Aktif alanda iki tane adam olursa, geriden gelen adamın golü atması neyi değiştirir?
_<ı>Genelde 'pasif ofsayt' denildi ve hakemlerin 'doğru karar verdiği' şeklinde yorumlar yapıldı.
Aktif alandaki adam pasif ofsayt olmaz. Pasif ofsayt; topa müdahalesi olmayan ve kaleciyi yanıltmayandır. Topun ortalandığı istikamette 3 tane Antalyalı var. Üçü de ofsayt. Topu ortadan sağa doğru atarsan, soldaki adam ofsaytsa kaleci zaten sağa bakıyor, soldaki adamı görmüyor bile, oradaki adam ofsayt olsa ne yazar, olmasa ne yazar. Ama top sağdan ortaya doğru ortalanıyorsa, ortada üç tane adam boşsa, yani kalecinin görüş alanında ve kalecinin önünde üç tane adam bekliyorsa, artık arkadan gelen adam pozisyonu değiştirmez. Ofsayttır. Topun ortalandığı yönde ve kalecinin önünde 3 tane adam var. O üç adam kaleciyi aldatır. O zaman pasif ofsayt olmaz. Erman Toroğlu 'pasif ofsayt nedir' bilmiyor!.. Onu da ilan ediyorum. Sağda solda ahkam kesmesin. Aktif alanda pasif ofsayt olmaz. Pasif olmak için adı üzerinde pasif alanda olacaksın. Bir de topa doğru hamle yapmayacaksın. Pasif alandan, aktif alana hamle yaparsan da ofsaytta düşersin. Çok net çizmiş FIFA pasif ofsayt kuralını... 'Aktif alanda olmayacaksın, topa hamle yapmayacaksın. Ancak o zaman pasif ofsayt olursun.' Adam 40 metreden şut atıyor. Ofsaytta adam var. Kaleci ofsayttaki adama bakmıyor zaten. Kaleci topa bakıyor. Adamın şut attığını da görüyor ve o şuta hamle yapıyor. Ofsayttaki adamla alakası yok kalecinin. Ama o 40 metredeki adam şut çekmeyip, orta yaparsa pasif anlayışı değişir. Çünkü kaleci artık topu izliyor ve adamın orta yaptığını görüyor. Kim vuracak topa, nereye doğru geliyor top, ofsayttaki adama doğru; bayrak kalkar. Şut atarsa kalkmaz, orta yaparsa kalkar. Çünkü adam kalecinin önünde. O sırada arkadan gelen biri kafa vurmuş; banane!.. Kaleci çünkü kendi önündeki adamı kolluyor. 'Top buna gelecek, bu kafa vuracak' diye. O adam ofsaytsa kaleci yanıldı, kaleciyi yanıltıyorsan adam ofsayttır. Bu kadar basit. Yorum bu kadar basit. Lütfen seyredin; birinci golde üç kişi, ikinci golde iki kişi; Erman hocaya pasif, futbol kurallarına göre bal gibi aktif ofsayt pozisyon. Bu golü verdiler. İkinci golü başlatan akın da direkten dönen toptaki akın da resmen ofsayt. Topu santranın ilerisinden alıp götüren adam ofsaytta alıyor topu, hasbelkader Digiturk'ün çizgisi doğru çizildi bu sefer. Göründü ofsayt. Ama o sevgili kardeşim, Lig TV'de maçı anlatan kardeşim, Özer'in kale içinden çıkardığı topa 'goldü' diyemedi. 'Sayın seyirciler, Özer yan duruyor, öndeki ayağına bakın, öndeki ayağı çizgide, topu arkadaki ayağı ile çıkarıyor. Öndeki ayağı çizgideyken, arkadaki ayağı nerede olur?' diyemedi. Bunun diyemiyorsan niye maç spikerliği yapıyorsun, niye o maçı anlatıyorsun, ne işe yarar senin maç anlatman? Ben gerisini görüyorum zaten. Benim gördüklerimi anlatmak için mi oradasın? Özer'in çıkardığı topu görmüyor mu; görüyor. Ama cesaret edemiyor. Ocak ayında naklen yayın ihalesi var. Digiturk'ün Aziz Yıldırım'ı kızdırmaması lazım!.. Ne olur, ne olmaz!.. Türk futbolu çok lekelenmiş. Gazetesine inanma, yayıncı kuruluşa inanma, federasyonuna inanma, ceza kurullarına inanma!.. Ondan sonra Avrupa'dan şike haberleri geliyor. 29 maç bağlanmış. Neresinden tutsan elinde kalıyor!..
<ı>
Galatasaray'ın silahı çok. Silahları adam gibi kullandığın zaman Antalya falan dayanamaz. Ama sen Keita'yı, Elano'yu kenarda tutarsan, üç tane ön libero ile oynarsan, ondan sonra böyle olur. Antalya 2-0 öne geçmesine rağmen Galatasaray'ın maçı çevirebileceğini biliyordum. Çünkü oynayacak, maçı çevirecek adamlar sahadaydı. Kenara ihtiyacı yok takımın. Ama Rijkaard kenardan müdahaleleriyle yine takımı bozdu. O maç 4'e de 5'e de gidebilirdi. Kenardan müdahaleleriyle takımı bozdu, 'Antalya beraberliği sağlasın' diye çok uğraştı!.. Başka bir şey daha; maçın hakemleri de 'Galatasaray kaybetsin' diye çok uğraştı. Aziz Yıldırım sadece Fenerbahçe'nin maçlarına hükmetmiyor, rakiplerinin maçlarına da hükmediyor. Antalya'nın 2 golü de ofsayt. Efendim 'golü atan adam ofsaytta değil.' Ofsayttaki adamlar nerede? Kalecinin burnunun dibinde. Aktif alanda iki tane adam olursa, geriden gelen adamın golü atması neyi değiştirir?
_<ı>Genelde 'pasif ofsayt' denildi ve hakemlerin 'doğru karar verdiği' şeklinde yorumlar yapıldı.
Aktif alandaki adam pasif ofsayt olmaz. Pasif ofsayt; topa müdahalesi olmayan ve kaleciyi yanıltmayandır. Topun ortalandığı istikamette 3 tane Antalyalı var. Üçü de ofsayt. Topu ortadan sağa doğru atarsan, soldaki adam ofsaytsa kaleci zaten sağa bakıyor, soldaki adamı görmüyor bile, oradaki adam ofsayt olsa ne yazar, olmasa ne yazar. Ama top sağdan ortaya doğru ortalanıyorsa, ortada üç tane adam boşsa, yani kalecinin görüş alanında ve kalecinin önünde üç tane adam bekliyorsa, artık arkadan gelen adam pozisyonu değiştirmez. Ofsayttır. Topun ortalandığı yönde ve kalecinin önünde 3 tane adam var. O üç adam kaleciyi aldatır. O zaman pasif ofsayt olmaz. Erman Toroğlu 'pasif ofsayt nedir' bilmiyor!.. Onu da ilan ediyorum. Sağda solda ahkam kesmesin. Aktif alanda pasif ofsayt olmaz. Pasif olmak için adı üzerinde pasif alanda olacaksın. Bir de topa doğru hamle yapmayacaksın. Pasif alandan, aktif alana hamle yaparsan da ofsaytta düşersin. Çok net çizmiş FIFA pasif ofsayt kuralını... 'Aktif alanda olmayacaksın, topa hamle yapmayacaksın. Ancak o zaman pasif ofsayt olursun.' Adam 40 metreden şut atıyor. Ofsaytta adam var. Kaleci ofsayttaki adama bakmıyor zaten. Kaleci topa bakıyor. Adamın şut attığını da görüyor ve o şuta hamle yapıyor. Ofsayttaki adamla alakası yok kalecinin. Ama o 40 metredeki adam şut çekmeyip, orta yaparsa pasif anlayışı değişir. Çünkü kaleci artık topu izliyor ve adamın orta yaptığını görüyor. Kim vuracak topa, nereye doğru geliyor top, ofsayttaki adama doğru; bayrak kalkar. Şut atarsa kalkmaz, orta yaparsa kalkar. Çünkü adam kalecinin önünde. O sırada arkadan gelen biri kafa vurmuş; banane!.. Kaleci çünkü kendi önündeki adamı kolluyor. 'Top buna gelecek, bu kafa vuracak' diye. O adam ofsaytsa kaleci yanıldı, kaleciyi yanıltıyorsan adam ofsayttır. Bu kadar basit. Yorum bu kadar basit. Lütfen seyredin; birinci golde üç kişi, ikinci golde iki kişi; Erman hocaya pasif, futbol kurallarına göre bal gibi aktif ofsayt pozisyon. Bu golü verdiler. İkinci golü başlatan akın da direkten dönen toptaki akın da resmen ofsayt. Topu santranın ilerisinden alıp götüren adam ofsaytta alıyor topu, hasbelkader Digiturk'ün çizgisi doğru çizildi bu sefer. Göründü ofsayt. Ama o sevgili kardeşim, Lig TV'de maçı anlatan kardeşim, Özer'in kale içinden çıkardığı topa 'goldü' diyemedi. 'Sayın seyirciler, Özer yan duruyor, öndeki ayağına bakın, öndeki ayağı çizgide, topu arkadaki ayağı ile çıkarıyor. Öndeki ayağı çizgideyken, arkadaki ayağı nerede olur?' diyemedi. Bunun diyemiyorsan niye maç spikerliği yapıyorsun, niye o maçı anlatıyorsun, ne işe yarar senin maç anlatman? Ben gerisini görüyorum zaten. Benim gördüklerimi anlatmak için mi oradasın? Özer'in çıkardığı topu görmüyor mu; görüyor. Ama cesaret edemiyor. Ocak ayında naklen yayın ihalesi var. Digiturk'ün Aziz Yıldırım'ı kızdırmaması lazım!.. Ne olur, ne olmaz!.. Türk futbolu çok lekelenmiş. Gazetesine inanma, yayıncı kuruluşa inanma, federasyonuna inanma, ceza kurullarına inanma!.. Ondan sonra Avrupa'dan şike haberleri geliyor. 29 maç bağlanmış. Neresinden tutsan elinde kalıyor!..
<ı>