Yıldırım'ı kutluyorum
- Hıncal Uluç Yazıları
- 02 Kasım 2009, 21:00:21, Güncelleme: 15 Temmuz 2010, 16:27:00
* Elinde topu fazla tutan bir kaleci ilk defa cezalandırıldı. Hakemi tebrik ediyorum
* İki gol de Galatasaray'ın güzel futbolunun eseri değil; Sivasspor'un armağanıydı
<ı>_Galatasaray, Sivas'ı Nonda ve Kewell'ın golleriyle geçerken fazla zorlanmadı. Derbi yenilgisinin getirdiği moral bozukluğunu üstünden atmış göründü.
Sivas maçı ilginçti. Galatasaray son haftalardaki en iyi futbollarından birisini oynadı. Çok güzel hücumlar geliştirdi. Mesela Mustafa Sarp, Galatasaray'a geldiğinden bu yana en iyi maçını oynadı. Çünkü ilk defa ileriye doğru oynadı Mustafa. Yana ve geriye doğru değil de ileriye oynadığı zaman nasıl oyuna katkıda bulunduğunu da gösterdi. Bir yığın eksiğine rağmen çok iyi oynadı Galatasaray. Galatasaray fevkalade, hatta jenerik olacak şekilde güzel akınlar yaptı. Bunların hiçbirini golle sonuçlandıramadı. O harika akınlar son vuruşlardaki o akıl almaz beceriksizlikler nedeniyle kaçtı ve maçı kazandıran iki gol Sivas'ın ikramıydı. Barış'ın Nonda'ya pasında Sivaslı oyuncu çok rahat keseceği topu es geçti, öbüründe kaleci topu gereksiz yere elinde tuttu ve Kewell'ın golü geldi. Hakemi de kutluyorum. Elinde topu fazla tutan bir kaleciyi ilk defa cezalandırdı Bülent Yıldırım; bravo.
BARAJ KURAMIYOR
Kewell o ana kadar sahanın en kötü oyuncusuydu. Nonda da golü attığı ana kadar sahanın en kötü oyuncusuydu. Golleri de onlar attılar. Kewell muhteşem vurdu topa. Ama frikiği cepheden seyrettiğin zaman görüyorsun; yelpaze gibi açılıyor baraj ve Kewell'a adeta penaltı attırdılar. Sadece bu sezonda açılan baraj yüzünden seyrettiğimiz kaçıncı gol bu ve hâlâ teknik direktörler buna bir önlem alamıyorlar. Biz daha baraj kurmayı bilmiyoruz. Pek çok gol baraj hatasından geliyor. Kaleciler baraj kurdurmayı bilmiyor. Kurulan barajı, topa vurulana kadar muhafaza etmeyi de bilmiyoruz. Bazı futbolcularımız öne fırlamayı marifet sanıyorlar. Ama öne fırladıkları zaman o barajın kaybolacağını bilmiyorlar. Atılan iki gol de o çok güzel oynayan Galatasaray'ın futbolunun eseri değil; Sivas'ın Galatasaray'a armağanıydı.
* İki gol de Galatasaray'ın güzel futbolunun eseri değil; Sivasspor'un armağanıydı
<ı>_Galatasaray, Sivas'ı Nonda ve Kewell'ın golleriyle geçerken fazla zorlanmadı. Derbi yenilgisinin getirdiği moral bozukluğunu üstünden atmış göründü.
Sivas maçı ilginçti. Galatasaray son haftalardaki en iyi futbollarından birisini oynadı. Çok güzel hücumlar geliştirdi. Mesela Mustafa Sarp, Galatasaray'a geldiğinden bu yana en iyi maçını oynadı. Çünkü ilk defa ileriye doğru oynadı Mustafa. Yana ve geriye doğru değil de ileriye oynadığı zaman nasıl oyuna katkıda bulunduğunu da gösterdi. Bir yığın eksiğine rağmen çok iyi oynadı Galatasaray. Galatasaray fevkalade, hatta jenerik olacak şekilde güzel akınlar yaptı. Bunların hiçbirini golle sonuçlandıramadı. O harika akınlar son vuruşlardaki o akıl almaz beceriksizlikler nedeniyle kaçtı ve maçı kazandıran iki gol Sivas'ın ikramıydı. Barış'ın Nonda'ya pasında Sivaslı oyuncu çok rahat keseceği topu es geçti, öbüründe kaleci topu gereksiz yere elinde tuttu ve Kewell'ın golü geldi. Hakemi de kutluyorum. Elinde topu fazla tutan bir kaleciyi ilk defa cezalandırdı Bülent Yıldırım; bravo.
BARAJ KURAMIYOR
Kewell o ana kadar sahanın en kötü oyuncusuydu. Nonda da golü attığı ana kadar sahanın en kötü oyuncusuydu. Golleri de onlar attılar. Kewell muhteşem vurdu topa. Ama frikiği cepheden seyrettiğin zaman görüyorsun; yelpaze gibi açılıyor baraj ve Kewell'a adeta penaltı attırdılar. Sadece bu sezonda açılan baraj yüzünden seyrettiğimiz kaçıncı gol bu ve hâlâ teknik direktörler buna bir önlem alamıyorlar. Biz daha baraj kurmayı bilmiyoruz. Pek çok gol baraj hatasından geliyor. Kaleciler baraj kurdurmayı bilmiyor. Kurulan barajı, topa vurulana kadar muhafaza etmeyi de bilmiyoruz. Bazı futbolcularımız öne fırlamayı marifet sanıyorlar. Ama öne fırladıkları zaman o barajın kaybolacağını bilmiyorlar. Atılan iki gol de o çok güzel oynayan Galatasaray'ın futbolunun eseri değil; Sivas'ın Galatasaray'a armağanıydı.