Polat şov yaptı
- Hıncal Uluç Yazıları
- 23 Eylül 2009, 19:58:32, Güncelleme: 15 Temmuz 2010, 17:00:12
Buna dair bir kural koymuş mu, Türkiye Futbol Federasyonu!.. Böyle bir kural yok. Diyelim ki A kulübünün başkanı, Galatasaraylıların stadyumu doldurup, kendi sahalarına çevirmesini istemiyor ve Kasımpaşa kulübünün başkanına gidip, 'Kardeşim sen bu maçtan ne kadar hasılat bekliyorsun.' '120 bin lira.' 'Al sana 120 bin lira. Bilet fiyatlarını 500 lira yap kimse gelmesin' dese ne olur? İşte sana bir komplo teorisi. Olmayacak bir şey mi? Bunun bir kuralının olması lazım. Kuralını koymadığın zaman ortaya bu tür fırsatçı yaklaşımlar çıkabilir. Bu konudaki tek kural şu: Ev sahibi, stadının en az yüzde 5'ini konuk takıma ayırmak zorunda. Ben onu ayırıyorum ama fiyatını da öyle belirliyorum ki kimse gelmesin. Bu bir nevi yüzde 5 kuralının ihlali aslında. 'Federasyon beni mecbur ettiği için Ali Sami Yen'in yüzde 5'ini Fenerbahçe'ye ayırıyorum ama bilet fiyatlarını 1 milyon lira koyuyorum. Hadi gelsin bakalım Fenerliler.' Şimdi bu dolaylı olarak kuralın ihlali değil mi? Hukuk mantığında böyle bir şey yok. Ama Türkiye'de federasyon yok. Sorun burada. Onun için de A kulübünün başkanı gelir Kasımpaşa'ya 'Senin zararını ben karşılarım, yeter ki şu takımın seyircisi gelmesin' der, biter. Adnan Polat'ın gidip seyirciler arasında maçı seyretmesi neyi değiştirir ki!..
<ı>_Mesaj vermiş oldu bir nevi ama herhalde pişman olmuştur. Neredeyse ezilecekti!..
Bu şov. Böyle şovlardan hayır gelmez. Gidersin Şeref Tribünü'nde oturursun, ertesi gün bir basın toplantısı yapar, benim şimdi söylediklerimi konuşursun. 'Bu bir hak ihlali, bu bir hukuk ihlalidir' dersin, sağında bir avukat oturur, solunda tecrübeli bir hukukçu oturur, taraftarının hakkını savunursun. Federasyonu da bu konudaki gerekli düzenlemeleri yapması için göreve çağırırsın. Yoksa Adnan Polat açık tribünde daha çok maç seyreder.
<ı>_Aynen. Başkent takımlarından başlayarak birçok kulüp aynı uygulamayı yapıyor.
Yapacaktır. Meydanı boş bırakırsan yapacaktır. Meydanın boş olmadığını gösterecek bir otorite lazım.
Röportaj: Bülent Can