Yürekleri yetmez
- Hıncal Uluç Yazıları
- 11 Ağustos 2009, 22:55:36, Güncelleme: 15 Temmuz 2010, 17:02:26
UEFA tarafından konulan kulüp yönetmeliği lisansı var. Bunun altında Türkiye'nin de imzası var ama bu kurallar Türkiye'de uygulanmıyor.
Hiçbir federasyon denetlemeye cesaret edemiyor. Fenerahçe ve Galatasaray dahil Türkiye'de kulüp lisansı almayı hak eden kulüp yok.
<ı>_Fenerbahçe, Denizlispor'u Güiza'nın 2 golüyle geçerken, stat ışıklarının 40 dakika kesilmesi maça damga vurdu. Süper Lig'in marka değerinin artırılması için çalışılırken böyle bir olayın gerçekleşmiş olması nasıl açıklanabilir?
İlk defa olmuyor. Ben herhangi bir gazetenin genel yayın yönetmeni olsam ya da herhangi bir gazetenin spor müdürü olsam; Şenes Erzik, Türkiye'de, gider sorarım. UEFA tarafından konulan bir kulüp yönetmeliği lisansı var. Bunun altında Türkiye'nin de imzası var. Kulüp lisansı şu; bu lisansın olmadığı zaman Süper Lig'de oynayamazsın. Nasıl ki lisanssız futbolcu takımda oynayamazsa kulüp lisansı olmayan da ligde oynayamaz. Diyelim ki ikinci ligden, birinci lige yükseldi. Eskiden, ikinci ligin şampiyonu ya da üst sıradan federasyon kaç takımın küme atlamasına izin vermişse o takımlar bir üst lige yükselirdi. Hayır şimdi bu yeterli değil. Şimdi birinci lig lisansı ayrı, ikinci lig lisansı ayrı, üçüncü lig lisansı ayrı. Birinci lige geçmen için, birinci lig lisansın olması gerekiyor, şampiyon olman yetmez. Şampiyonsun ve lisansın yoksa küme atlayamazsın. Senin yerine bir alttaki takım geçer, o gerekli şartları yerine getirmişse eğer. O lisansın içinde kulübün sahip olması gereken özellikler var. Sen birinci ligde oynamak istiyorsan, yeşil çim sahan, stadyumun ve antrenman sahan kurallara uygun olacak. Kulüp binan istenilen vasıflara uyacak, stadyumun gece maçları için otomatik jeneratörü olacak; elektrik kesildiği anda devreye giren. Kulübünün bütçesi şu kadar olacak. Borcun şu kadar olmayacak. UEFA'daki anlaşmalarda imzamız var. Bu Türkiye'de niye uygulanmıyor? Bunu Şenes Erzik'e bir sorsunlar. Çünkü hiçbir federasyon bunu denetlemeye cesaret edemiyor, yürekleri yetmiyor. Fenerbahçe, Galatasaray dahil Türkiye'de kulüp lisansı almayı hak eden kulüp yok. Acı gerçek bu!.. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ın borçlarıyla kulüp lisansı almaya yetkileri yokken, benim Denizli'ye 'Bu stadın niye jeneratörü yok' diye sorma hakkım yok. Al birini vur ötekine. Bunun da sorumlusu federasyon...
<ı>_Göreve gelen her federasyon!.. Hiçbirisi bu denetlemeyi yapmaya yanaşmıyor ve birbirlerinden miras olarak alıyorlar.
Aynen öyle. Ama medya nerede? Bu kadar spor müdürü var, bu kadar genel yayın yönetmeni var. Bu kulüp lisansı işi Türkiye'de niye uygulanmıyor? Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray bu kadar borca rağmen hâlâ nasıl transfer yapabiliyorlar, jeneratörü olmayan Denizlispor maçı 40 dakika nasıl durdurabiliyor? Maç iki saat dursa ne olacaktı? Saat 01.00'de başlasa ne olacaktı? Kaç dakika durursa hakem tekrar kararı verir? Bunun cevabı var mı? 40 dakika niye beklendi? 1 saat 45 dakika olsa beklenecek miydi? 3 saat mi beklenecekti? Böyle bir boşluk içinde.
<ı>_Kötü örnek de teşkil etti. Elektrik kesintileri için artık bir standardımız var.
Hakem 20 dakika sonra bıraksa ne olacaktı? Hakeme 5 dakika daha mı diyeceklerdi? Belli değil!..
<ı>
Hiçbir federasyon denetlemeye cesaret edemiyor. Fenerahçe ve Galatasaray dahil Türkiye'de kulüp lisansı almayı hak eden kulüp yok.
<ı>_Fenerbahçe, Denizlispor'u Güiza'nın 2 golüyle geçerken, stat ışıklarının 40 dakika kesilmesi maça damga vurdu. Süper Lig'in marka değerinin artırılması için çalışılırken böyle bir olayın gerçekleşmiş olması nasıl açıklanabilir?
İlk defa olmuyor. Ben herhangi bir gazetenin genel yayın yönetmeni olsam ya da herhangi bir gazetenin spor müdürü olsam; Şenes Erzik, Türkiye'de, gider sorarım. UEFA tarafından konulan bir kulüp yönetmeliği lisansı var. Bunun altında Türkiye'nin de imzası var. Kulüp lisansı şu; bu lisansın olmadığı zaman Süper Lig'de oynayamazsın. Nasıl ki lisanssız futbolcu takımda oynayamazsa kulüp lisansı olmayan da ligde oynayamaz. Diyelim ki ikinci ligden, birinci lige yükseldi. Eskiden, ikinci ligin şampiyonu ya da üst sıradan federasyon kaç takımın küme atlamasına izin vermişse o takımlar bir üst lige yükselirdi. Hayır şimdi bu yeterli değil. Şimdi birinci lig lisansı ayrı, ikinci lig lisansı ayrı, üçüncü lig lisansı ayrı. Birinci lige geçmen için, birinci lig lisansın olması gerekiyor, şampiyon olman yetmez. Şampiyonsun ve lisansın yoksa küme atlayamazsın. Senin yerine bir alttaki takım geçer, o gerekli şartları yerine getirmişse eğer. O lisansın içinde kulübün sahip olması gereken özellikler var. Sen birinci ligde oynamak istiyorsan, yeşil çim sahan, stadyumun ve antrenman sahan kurallara uygun olacak. Kulüp binan istenilen vasıflara uyacak, stadyumun gece maçları için otomatik jeneratörü olacak; elektrik kesildiği anda devreye giren. Kulübünün bütçesi şu kadar olacak. Borcun şu kadar olmayacak. UEFA'daki anlaşmalarda imzamız var. Bu Türkiye'de niye uygulanmıyor? Bunu Şenes Erzik'e bir sorsunlar. Çünkü hiçbir federasyon bunu denetlemeye cesaret edemiyor, yürekleri yetmiyor. Fenerbahçe, Galatasaray dahil Türkiye'de kulüp lisansı almayı hak eden kulüp yok. Acı gerçek bu!.. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ın borçlarıyla kulüp lisansı almaya yetkileri yokken, benim Denizli'ye 'Bu stadın niye jeneratörü yok' diye sorma hakkım yok. Al birini vur ötekine. Bunun da sorumlusu federasyon...
<ı>_Göreve gelen her federasyon!.. Hiçbirisi bu denetlemeyi yapmaya yanaşmıyor ve birbirlerinden miras olarak alıyorlar.
Aynen öyle. Ama medya nerede? Bu kadar spor müdürü var, bu kadar genel yayın yönetmeni var. Bu kulüp lisansı işi Türkiye'de niye uygulanmıyor? Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray bu kadar borca rağmen hâlâ nasıl transfer yapabiliyorlar, jeneratörü olmayan Denizlispor maçı 40 dakika nasıl durdurabiliyor? Maç iki saat dursa ne olacaktı? Saat 01.00'de başlasa ne olacaktı? Kaç dakika durursa hakem tekrar kararı verir? Bunun cevabı var mı? 40 dakika niye beklendi? 1 saat 45 dakika olsa beklenecek miydi? 3 saat mi beklenecekti? Böyle bir boşluk içinde.
<ı>_Kötü örnek de teşkil etti. Elektrik kesintileri için artık bir standardımız var.
Hakem 20 dakika sonra bıraksa ne olacaktı? Hakeme 5 dakika daha mı diyeceklerdi? Belli değil!..
<ı>