27 Ağustos 2024 | Salı

Sadakat mührü!

Gördük ki bir takım rakibine saygınlığını hissettirdiği zaman sonuç farklı oluyor. Üstelik o rakip dirençliyse ve Fenerbahçe'nin maçın başındaki sancılarını görüntülediyse. Fenerbahçe'nin Rizespor'a 5 gol atması gelecek adına "kaliteli takım anonslarının" yansıması, rakip ne kadar güçlü olsa da galibiyet sadakatinin mührüdür. Fred 3 gol atar, kaleci eleştiri komasına girer. Kaleciler ki bazı gecelerde kıyamet yalnızlarıdır. Rizespor kalecisi Gökhan Akkan gibi. Not: İlerleyen haftalarda göreceğiz; Rize'ye misafir gelip, o statta gecenin sahibi olmak her takımın harcı olmayacaktır


Her futbolcunun futbolu çağrıştıran bir adı varsa, Fred gecenin markasıdır. Hele ilk golündeki vuruş bir harikaydı. Ama ben "karakter oyuncularına" başoyuncular kadar değer vermeyi Yeşilçam filmlerinden öğrendim. Fred'in varlığının orta alana getirdiği özgürlük ve üretim zenginliğini tırnak içine alsam da Rize'de benim için en özel adam İsmail Yüksek'ti. Orta alanda un alıp ekmek veren değirmen rolünü üstlenirken hatasız oynadı. Ayaklarının imzası sade olabilir ama geceye attığı imza görkemliydi.


Dzeko'ya bakıyorum da pozisyonlarda ağır olduğunu inkar etmeyen bir duruşu var ama rakip alandaki liman gibi. Büyük futbolcular rakibin açık vermesinden ziyade kendi üretimleriyle meşgul olurlar. O yüzden "fırsatçı" kelimesi onlara yakışmaz, "sanatçı" demek daha zarif olur. Attığı golün kaleci hatası diye yorumlanmasıyla, vuruş tekniği arasındaki ikilemden kalan miras; "rakibin direncini kıran goldür." O golden sonradır Fenerbahçe'nin pozisyon yağmurları!


Mourinho'nun maçlardan sonra hakem konulu konferansları "büyük hoca" fotoğrafına pek uymuyor. Bir maçta hakemin iyi niyetinden zerre kadar şüphe duyulmadıysa, o hakemin hataları da gecenin öznesi olamaz. Mourinho'nun Tadic üzerinde göz gezdirmesi gelecek maçlardaki hakem hatalarından daha değerlidir. Çünkü abartılı sonucun arkasında gizlenen gerçekleri de iyi irdelemek gerekiyor. H H H Fenerbahçe, Ferdi Kadıoğlu'nu "ihraç ederek" para kazanmış olabilir ama kaybettiklerini ödeştirecek "para birimi yok!" Takımın en can alıcı adamı gitmiş, çok şeyler eksilmiş. Yanlış transfere karşı cevap hakkı doğuracak bir vedadır Ferdi Kadıoğlu'nun gidişi. Onun boşluğunu ayakkabıları altın olsa bile etiketli yabancıların cümlesi dolduramaz


Talihsizliğe sır verilmez tutamaz. Kaleciler de bazen eline geleni bile tutamaz. Ben en çok kaleci Rizespor kalecisi Gökhan Akkan'ın yediği gollerdeki talihsizliğe üzüldüm. Maçın ilk yarısında Dzeko'yla karşı karşıya kaldığı pozisyonda yaptığı kurtarışın yediği gollerin yanında hükmü yoksa, sosyal medyada zalimler için bir insanı yok edecek malzeme çoksa, en azından kendi taraftarı bu delikanlıya sahip çıkmalıydı.


Zalim yılların içinden geçiyoruz, insafın kuruduğu zaman diliminden. Futbolda insanlığın aşama kaydetmesi için birilerinin kendilerini kaybetmesi gerekmiyor. İnsan olduğunu hatırlasın, empati yapmayı öğrensin ve vicdanına tutsak olsun yeter. Ama herkes kendi nefretinin jürisi olmuşken söylediklerimizin bir hükmü olacağını zannetmiyorum.


O yüzden "pompalanan nefret sergilenen nefretin yanında devede kulaktır" cümlesini elle yazılmış mektup niyetine gönderiyorum. Benim mektuplarım adresini bilir, cevaplar da kuş diliyle geri gelir. Çocukluğumun sobalarında ekmek kızarttığımız demir maşalar gitmiş, yerine vicdansız maşalar gelmiştir de bu alışverişte kim kaybetmiştir? Onu da ciğeri yanan bilir!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI

TÜM YAZILARI

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor