Biz diyoruz ki!

Bazen görkemli sahnelerle, milyonlarca dolar harcanan filmler hayal kırıklığı yaratır. Bazen el kamerasıyla çekilen bir film bütün ödülleri kapar, hasılat rekorları kırar. Bu demektir ki; yıllardır bütün yanlışlıklar, transferlerde yolunda gideceği varsayılan sükseli yolcularla gerçekleşmiştir. Milyon dolarlık sözleşmelerin havada uçuştuğu bir transfer mevsiminden sonra Süper Lig'imiz başladıysa yüzleşmeleri de iyi yapmak gerekir. Yıllardır izliyoruz gençlik ateşini yakmayanlar, kulüplerin geleceğini yakıyor! Kulüpler borçlandıkça bizler de o borçları büyük bir gururla sahipleniyoruz. O yüzden haklı isyanlarımızı hoş görsünler! Biz buna "vicdan hesabı" diyoruz.

Süper Lig'in açılış maçlarına baktığımız zaman, kaliteli futbolun mumla arandığını söyleyebiliriz ama büyükler içinde yine de en hazır takım Fenerbahçe. Gaziantep karşısında Fenerbahçe maça harika bir başlangıç yaptı. Dzeko'nun attığı iki gol, yeni sezonunun krallık anonsu gibi geldi ama farklı bir galibiyet beklerken, o Fenerbahçe gitti, başka bir takım geldi. İlk 15 dakikada sihirli lambadan çıkanlar sonrasında yoldan çıktılar. Unutulmasın ki kötü futbolun eli açıktır, sahanın içindeki ipuçları bazen beklenmedik sonuçları da doğurabilir. O yüzden geçen sezonu hatırlatmakta yarar var. Biz buna "uyarı mektubu" diyoruz.

Uzun yolculukta takıma girecek olan kaliteli isimlerin varlığını hesaba kattığımız zaman bu sezon farklı bir Fenerbahçe görme ihtimali çok büyük. Bu takımın ligde çok gol atacağı kesin ama kaleci ihtiyacı da apaçık ortada. Özellikle yer tutmasını bilen bir kaleci. Sahanın içinde denklem çözülürse rakiplerin dizlerinin bağı da çözülür ama geçen sezondan kalan yanlışların kökü tamamen kazınmalı. Gerçeklerin ve sportmenliğin penceresinden bakılmazsa eski yanlışlar yenisini doğurur. Biz buna "futbolun yasası" diyoruz.

Galatasaray'ın da Beşiktaş ve Trabzonspor'un da gelecek haftalarda farklı görüntüler çizmesi bekleniyor ama her takımın beklentileri karşılama ihtimalinden söz edemeyiz. Çünkü saklanan gerçeklerimiz var. Avrupa arenasında cılız takımlar karşısındaki mücadelenin gözümüzü boyamasına karşılık, futbolumuzun gerçek değerini görmek istiyorsak, sadece transfer yapmakla ayakta kalacağını düşünenlerin verdiği zararı işaret etmemiz gerekiyor. Bazen de mucizelere de inanmalıyız. Yapılmayan transferler ihtiyaç halinde ortaya çok özel adamlar çıkarır ki biz buna "futbolun tabiatı" diyoruz.

Gerçek emekçileri işaret etmekle de yükümlüyüz. Volkan Demirel'in Hatayspor'daki çaresizliği sahiplenmesi ve saha kenarındaki duruşu, hayranlık duyduğumuz yabancı teknik adamlardan farklı değil. Biz buna hayat ustalığı diyoruz. Hataysporlu Bertuğ Yıldırım'ı izlemeye devam edin. Bu delikanlıyı transfer mevsiminde fark etmeyenlerin, transferde harcadıkları milyonlarca doları milyarlık borç hanesine ilave etmesine de iyi bakın. Paranın dolaşımına karşılık, biz buna algının ve sezginin dolaşımı diyoruz. NOT: İlerleyen haftalarda transfer ağalarını da verdiğimiz adreste bekliyoruz!