Bayram öncesi!

Fenerbahçe'de her sezon sonunda yeni bir başlangıcın kapısı açılırken kargaşa yaşanıyor. Özellikle de teknik adam konusunda. Bu sezon devreye Aziz Yıldırım da girdi; Fenerbahçe aşkının öfkeli sevdalısı! Aziz Yıldırım'ın kurduğu cümlelere o sevdanın gözüyle bakılmalı, eleştirilerine cevaplar "zarafet olarak" iade edilmeli. Çünkü haklı olduğu konular da çok. Dava takımı Fenerbahçe'de Aziz Yıldırım'ın verdiği mücadelenin bile bertaraf edildiği zamanları ve fotoğrafları gördük. "Fenerbahçe şampiyon olamadığı için değil, değerlerine sahip çıkmaktan vazgeçtiği için sorgulanmalıdır" diye kurduğumuz cümlelerin arkası sağlamdı.

Herkesin bumerangı kendine döner. Fenerbahçe'de bir başkanın dil iziyle parmak izi değişmez, o yüzden sözü senet yerine geçer ama geçmediğini gördük. O yüzden güvensizliğin oluştuğu muhakkak. Yeni sezon yeni umutsa, bu güvensizliği yenmek için geçmişteki hataların gerçek dökümü yapılmalı, yeni bir yolculuğun kapısı dik bir duruşla açılmalıdır.

Ali Koç kulübün başında kalmayı bu kadar çok istiyorsa mutlaka kalacaktır. Taraftar da kendisine bir şans daha verilmesinden yana tavır alacaktır. Ne zamana kadar? Eski yanlışlarında inat etmeyip, karanlık adamları Fenerbahçe Kulübü'nden uzak tuttuğu müddetçe. Saha dışındaki akıl çetelerinden bahsediyorum, saha içindeki zehirli sarmaşıklardan! Fenerbahçe'ye yakışma koşullarını ihlal ettikleri halde el üstünde tutulanlardan! H H H
Çubuklu formanın içinde bütün ihtişamıyla ayakta duran adamlığa ve aydınlık düşüncelere saygı inkar edildiği içindir ki sonuçlar kaçınılmaz olmuştur. Yıllar önce Fenerbahçeli bir çocuğun bana gönderdiği faksı hiç unutmadım. "Kazandığında sevmiyorum seni, kaybettiğinde sevdiğim kadar!" Böyle çocukların sosyal medya trolleriyle gözlerinin boyanması hiçbir zaman mümkün olmadı. Hatırlatırım!

Yarın bayram. Bizim için bayram; kapıları ardına kadar açıp kaybettiğimiz güzellikleri geri çağırmaktır. Bizler sahanın ortasında yüzlerinden nur akan, çocuklara gözü gibi bakan o güzel insanları hiçbir zaman unutmadık. O yüzden zorbaları, katil bakışlı adamları sevmedik. Ve o yüzden çocukluğumuzdan beri hem gözlerimizde hem yüreklerimizde birikir özlediklerimiz. En çok da bayramlarda!

Yarın bayram. Bizler nostaljiye tutkulu eski moda insanlarız, sokak çeşmelerinin suyundayız hala, cam kenarındaki yaşlı insanların değişmez huylarında. Limon suyuyla taranmış saçlarıyla kapıları çalacak çocukları bekliyoruz. Kendilerini bir yerlerde unutanların, bir kartpostalla da olsa büyüklerini hatırlamalarını, yetim evlerine taşınan etleri, eski zamanlardaki merhametleri bekliyoruz. Yapmadıkları çirkeflik kalmayan ve hala "koltuk kovalayan" mafya kılıklı adamların futboldan elini eteğini çekmesini, meslek onurunun ve haysiyetin şerefsiz parayı elinin tersiyle itmesini bekliyoruz. Her şeye rağmen insancıl duyguların özne yapıldığı bir futbol düzeni bekliyoruz. Aslına bakarsanız mucize bekliyoruz!