Hakkı Yalçın

Hakkı Yalçın

27 Mayıs 2022 | Cuma

Aziz Yıldırım

Aziz Yıldırım, Türk futbol tarihinde bir kulüp başkanından ötesidir.
Aziz Yıldırım her türlü kumpasa haykırmanın sesi, aydınlık duruşun simgesidir.
Fenerbahçe'yi kendisinden çok sevmiştir yalan değil ama haksız yere hapiste yatarken bile hiçbir kulüp başkanı onun kadar dik duramamıştır.
Aziz Yıldırım taraftarın gönlündeki sevdanın mimarisi, adamlığın ta kendisidir.

***

Sevdasını bile yiğitçe yaşadı.
Denizli'de kaybedilen şampiyonluktan sonra istifa etmişti de sanırım onun için en hüzünlü cümleyi o zaman kullanmıştım.
"Bir başkan gitti, giderken gözlerinin kıyısı bile sarı lacivertti." Sonra taraftarlardan gelen baskıyla görevine döndüğü yaz mevsiminde ona yakışan cümleyi bulmakta hiç zorlanmadım.
"Yazın dağlardaki kar erir diye dağların heybeti kaybolur mu?"

***

Kendine göre bir felsefesi vardı, kimse onun kadar yürekli ifade etmedi gerçekleri.
Kurulan hain kumpaslara karşılık "Fenerbahçe bir kaledir" demişti, "asla teslim olmaz." Bu cümlenin ardından ben devam etmiştim; "hiçbir güç bu sevdanın önünde barikat kuramaz ancak tuzak kurabilir!" O tuzaklar her biçimde kuruldu. 3 Temmuz sadece bir operasyon değil insanlık suçudur.

***

27 yıldır bu köşede yazıyorum, Fenerbahçe'yi alkışlarken de eleştirirken de neye inandıysam onu ifade ettim.
O yıllar yazmışım. "Şike soruşturması tarihe; bir kulübe yapılan en büyük haksızlık olarak geçti. Bir adamın ömründen kasten çalmak, bir kulübü ele geçirmek konulu sinsi operasyon!
Sonrası? Yok yere hapiste yatan bir başkan ve çalınan yıllar.
Ardından Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım'ın onurlu mücadelesi.
Bu mücadele sadece hukuksuzluğa karşı değil, sistemden nemalanan ikiyüzlü büyüklere karşı da verilmiş bir mücadeleydi.
Kalleşlikten yararlanmak değildir büyüklük ve herkese nasip olmaz!"

***

O zamanlar hain örgütlenmenin tetikçiliğini yapan adamlar medyada yargıda neredeyse her yerde dokunulmazdı.
Aziz Yıldırım hapse girdiğinde FETÖ'cü savcılar ve saz arkadaşları fasıl düzenledi.
Onlar siyasetin de futbolun da içine girdiler, suçlanmamak için suçlayanların saflarını oluşturdular.
Masum insanların hapse girmesinin vebalini bile gurur saydılar.
Hepsinin boyası aktı foyası ortaya çıktı ama bazıları korundu ve kollandı.
Öylesine kalleş şartlarda bile onlara karşı dik duran Aziz Yıldırım, sadece Fenerbahçe'nin değil ülkesinin de neferiydi.
Çünkü zulme razı olmanın, dövüşmeden hayatı terk etmek olduğunu herkesten iyi biliyordu.
Kök salan adaletsizliğin yarın çocuklarımızı vuracağını bildiği gibi.

***

Hiçbir sivil toplum örgütünün Fenerbahçe taraftarı kadar etkili olamadığını o zamanlar gördük.
"Adalete Fener Yak" kampanyasında imza sayısı milyonları aştı.
Binlerce insan sokaklarda yürüdü.
Taraftardaki sevdanın kaynağı haklı mücadeleydi ama bunda Aziz Yıldırım'ın onurlu duruşunun etkisi büyüktü.

***

Benim kişisel tarihimde de Aziz Yıldırım'ın özel bir yeri vardır.
Yıllarca doğrularını alkışladım, yanlışlarında karşısına dikildim.
Hele son 3 yılında eleştirilerim hiç durmadı ama sadece bir kere telefon açıp sitem etti.
Benim de haksızlık ettiğim olmuştur, ikimizin de canı sağ olsun!
Ben Aziz Yıldırım'ı başkanlığı kadar yürekli duruşuyla sevdim.
Kimse kusuruma bakmasın ama ben Fenerbahçe'yi Aziz Yıldırım'la sevdim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor