Bedel!
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 15 Kasım 2021, 21:58:38, Güncelleme: 16 Kasım 2021, 06:50:07
Birinci olarak çıkmamız gereken bir grupta yarın akşam için teorik hesaplar peşindeyiz.
Kuntz'un dediği gibi Cebelitarık karşısında "inanılmaz tutkuyla" oynayan bir milli takım vardı.
Peki, kendi sahamızda oynadığımız Letonya ve Karadağ maçlarında bize ne oldu da 2 farklı galibiyetlerin beraberliğe dönüştürülmesine izin verdik?
İnanılmaz biçimde "tutkusuz" oynamamızın sebebi neydi?
Bilmediğimiz hesaplar mı vardı, yoksa teknik direktörümüzün değişmesi mi gerekiyordu?
O maçların günahlarını şimdi playoff kavgasıyla verirken asıl bedeli ödemedik belki!
H H H
Kazanırken alkışladığımız futbolcuları kaybederken sorgulamıyoruz.
Çünkü herkesin medyada adamı var. Şimdi de o sorgunun zamanı değil, çünkü önümüzde çok önemli bir maç daha var.
Her şey istediğimiz gibi sonuçlanırsa asıl dava play-off'larda başlayacak.
Keşke bütün rakipler Cebelitarık olsa ama futbolda böyle aciz bir takım ancak bir tane var!
H H H
Bizim ülkemizde yeni teknik direktör gelince eskisinin hükmü yok sayılıyor.
Maçtan önceki basın toplantısında Kuntz'a "tuzak soru" yöneltiliyor;
"6-1'lik Hollanda maçı için ne diyorsunuz?" Bu takım hala Dünya Kupası finalleri için umut taşıyorsa, Hollanda'ya tarihinde ilk kez 4 gol atabilen ve Norveç'i deplasmanda yenen bir teknik direktör sayesinde taşıyor.
Şenol Güneş'e gösterilmesi gereken saygı bu kadar kolay mı ipe çekiliyor?
Bu ülkenin çocukları 20 yıldır Dünya Kupası finallerini bekliyor.
Tarihimizdeki en büyük başarıyı da son katıldığımız finallerde Şenol Güneş'le kazandık.
Milli takımı Avrupa Şampiyonası finallerine taşımak ve Fransa gibi bir devin önünde grubu birinci sırada bitirmek kolay iş miydi?
Şenol Güneş, Türk futbol tarihindeki en anlamlı mühürdür, bu gerçeği hiçbir şey değiştiremez!
Lütfen bu sözümü bir kenara not edin; "bazı futbolcular Şenol Güneş'le yürekten helalleşmeden milli takım hiçbir yere gidemez!" H H H
İyi bir takım olmak için güzel duyguların bütün takımı sarması gerekiyor.
Ama fark edildikçe kaybedilen değerler ülkesiyiz biz. Çünkü futbola yön veren ağalar her şeyi istediği biçimde yönlendiriyor.
Bu yabancı bataklığından genç futbolcuları bulup çıkarmak kolay iş değil. Ümit Milli Takım'ın başındaki Tolunay Kafkas'ın emeklerini de yakından takip ediyorum, olmadık gençleri buluyor ve geleceğe yatırım yapıyor, çünkü gençlik davasının adamı. Elbette bazı maçları kaybedecek ama kazanılan gençler birçok şeye bedel sayılmalı.
Bu ülkede masumları aklamak zordur, değerlerin canına okuyanları alkışlayan bir düzen varken!
Şenol Güneş'in ilk milli takım kadrosunda Türkiye'de oynayan 3 futbolcu vardı, hatırlatırım!
H H H
Yarınki Karadağ maçından sonra kendi içimizdeki gerçeklere döneceğiz.
Hepimiz biliyoruz ki futbolumuzda adaletle kurulan bağlar zayıfladıkça kötülük güçlendi ve kendi kurallarını icat etti.
Çirkinlik ve çıkarcılık futbol kültürünün parçası haline dönüştü.
Hafta sonunda derbi maçı var ve ne yazık ki maçın sonrası önemli.
Oynanmamış maçların puanlarını bile toplayan ve hiçbir sonuca katlanamayan adamlar varken her şeye hazırlıklı olun!
Not: Hakemlerin başarısızlıklarında "kelle" isteyenlerin kendi başarısızlıklarında koltuklarına yapışmalarındaki çelişki top listelerde hala 1 numara!