Ayrıntılar
Fenerbahçe, Trabzon'da
çok önemli bir galibiyet aldı.
Futbol oynadı mı; hayır.
Mücadele etti mi; evet.
Ama maçın kazanılmasında talihin detayını da inkar etmeyelim ayrıntıları da.
Elbette öne çıkanlar vardı. Sezon başından beri Fenerbahçe'nin kayıplarında başrol oynayan Tisserand'ı ilk kez sağlam duruşuyla "tırnak içine" aldım.
Solda oynayan Szalai'nin sükunetine ve yapıcılığına tam puan verirken, Pelkas için not düştüm;
"bütün forveti cebinden çıkarır." Gerisi inleyen nağmeler.
H H H
Fenerbahçe'de kadronun zengin olmasıyla üretiminin yoksul olması arasında kenar yönetim zaafı var.
Mesut Özil'e baktım sahada yarı baygın haldeydi, oyundan alınırken de birilerine küstü galiba.
Mesut her ne kadar oynamaya hazır olmasa da ortada onun oynatılmasını gerektiren "ağır abi" durumu var.
Biz böyle sahnelere kısaca "teknik adam hükümsüzlüğü" diyoruz.
Emirlerin büyük yerden geldiği gerçeğini bu hükümsüzlüğün apoleti sayıyoruz.
H H H
Bazen sonuçlar ayrıntılarda gizlidir.
Trabzonlu iki oyuncunun pozisyon gevelemesinden gelen kayıp top Pelkas'ın golüne yataklık etti.
Dönen topu saldırı hamlesine dönüştüren Pelkas'ın hakkını verelim.
Ama ilk yarının son dakikasında Serdar Aziz'in son adam olarak faul olmayan pozisyonda kendisini pelte gibi yere bırakmasına da bakalım hakeme de.
Yaşar Kemal Uğurlu bu pozisyonu devam ettirme gereği duymadı.
Çünkü pozisyon devam ederse gol olabilirdi ve VAR'a gitme ihtimali oluşurdu.
Trabzonspor'un ilk faulünde Ekuban'a sarı kart gösterip Sosa'nın kartlık hareketine gözlerini kapatırken sahadaki duruşunu belli eden birinin Serdar Aziz'in pozisyonunda başını derde sokması için yürekli bir adam olması gerekirdi.
Korkak bir hakem değil!
Not: Serdar Aziz'in haysiyetli maç yöneten her hakemle hiçbir maçı tamamlaması mümkün değildir.
H H H
Futbolumuzda kulüplerin kuyusunu kazmakla bahçeye ağaç dikmek arasındaki farkı hissettiren bir yabancı var; Galatasaraylı Mohamed.
Bu sempatik adam ayaklarıyla çizdiği haritayla takımına yol gösterirken "farklılığımın farkına varın" diyen özel biri olduğunu da gösteriyor.
Bir dakika bile maçtan kopmuyor.
Alkışlarımızı Mohamed'e gönderirken böyle adamlara "forma gönüllüsü" diyoruz.
Futbolumuzu yabancı bataklığına çevirenlere de "menajerlere para kazandırmak için kasalarını açacağınıza, gözlerinizi böyle yabancılara açın" notumuzu gönderiyoruz.
Çünkü tek kefeli futbol ekonomisinde terazilerde okka yoktur, cukka vardır.
H H H
Beşiktaş'ın mucizevi yolculuğunun değeri büyük.
Onlarınki yokluğa karşı dava arkadaşlığı şampiyonluğa yol arkadaşlığı.
Ama Denizlispor karşısında "kısa devre" yaptılar.
Mücadele ruhunu ayakta tuttukları zaman seyrine doyum olmayan bir Beşiktaş izliyorsak, oyundan kopan Beşiktaş gerçeğini de "olası kayıplar için" şimdiden anons etmek zorundayız.
Çünkü doğanın kuralıdır; bir Kartal asla boş manzaraya havalanmaz!
Eli boş dönüyorsa ya pençelerinde sorun vardır ya gözlerinde!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.