Öğretmen Şenol Güneş

Evlerindeki insanların hapsolmuş duygusunu "teslimiyet" duygusundan uzaklaştırmak gerekiyor. Bu bir tedbir ve kesinlikle çok önemli. Dünya Sağlık Örgütü ülkemizdeki artan ölümleri "dramatik" olarak yorumlarken ve tehlikeyi işaret ederken hala tedbirlere uymayan insanlarımız mevcut. Ö yüzden futbolun içinde sözü geçen insanların böyle günlerdeki söylemleri önemli. Biz buna sorumluluk sanatı diyoruz.

***
Şenol Güneş'e baktım, "80 milyonu aşan nüfusuyla Türkiye olarak dünyaya örnek olabiliriz" dedi. Yaşamak ve yaşatmak konulu bir dersin öğretmeni olarak; Güney Kore, Singapur, Hong Kong gibi ülkelerde gösterilen dayanışma ruhunu örnek gösterdi. Geceyi gündüze çevirmenin sırrını fısıldadı. "Disiplin ve kurallara sıkı sıkıya uyulması sayesinde salgınla mücadelede çok başarılı sonuçlar aldılar." Öyle ya, başkalarının yaptığını bizler niye yapmayalım! Şenol Güneş evdeki yalnızlığın bunaltan yanını inkar etmezken öğretmenlik tecrübesini de katarak problemin çözümüne gerçekçi bir yol önerdi. "Evde kalmak zorunda olmak: söylemesi kolay ancak uzun süreli uygulaması da kolay bir iş değil. Kaygı ve üzüntü hissetmemiz çok doğal. Ancak karşı karşıya bulunduğumuz olağanüstü durum olağanüstü gayretle çözümlenebilir." Biz buna ev ödevi diyoruz.

***
Kalbe sığmayanlar futbol sahalarına da sığmaz! Şenol Güneş kurduğu cümlelerin sonunda 'futbol sevdasını' tırnak içine alarak insani duyguları özne yaptı. "Eminim sizler de benim gibi futbolu özlediniz. Ancak içinde bulunduğumuz durumda futbol önceliklerimiz arasında değil. Gün sağlığımızı düşünme zamanıdır. Bir bireyin hayatı söz konusu olduğunda futbolun ne önemi olabilir ki!" Biz buna insanlık sanatı diyoruz.
……………………..
Öğrencilerinden biri öğretmenlik yaptığı zaman Şenol Güneş'e sormuştur muhakkak. "Marifet nedir öğretmenim?" Şenol Güneş'in verdiği cevabı da tahmin edebiliyorum. "Ateşlere basa basa yürümek." O yüzden 3 gün önceki açıklamasında harika bir örnekleme yaptı. "2020 Avrupa Şampiyonası Elemelerindeki başarımızı hatırlayın. Biz evimizdeki hiçbir maçı kaybetmedik. Bu mücadelede de kazanan taraf biz olacağız." Biz buna işaret fişeği diyoruz.

***
Kendime sordum, "öğretmen nedir?" Şenol Güneş'in nezdinde bütün öğretmenlere mahsuben kendim cevapladım. "Böyle günlerde toplumsal mesajlar veren. Şarkıları dinlerken de çiçekleri sularken de gözleri dolan. Karşısına eski öğrencileri çıktığında gururlanan hala büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öpen. Orda bir köy var uzakta o köy bizim köyümüzdür diyen. Binecek bir at dahi bulamadan dönülmez akşamların ufkuna yürüyen." Bu yazıyı da böyle günlerdeki duruşuna mahsuben "öğretmen Şenol Güneş" için yazdım.