Sevda yolcuları
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 27 Mart 2020, 00:42:32, Güncelleme: 27 Mart 2020, 06:50:13
Böyle zamanlarda virüsün önlemleriyle futbolun özlemleri yazılır ancak.
Virüsün pozitif çıktığı Fatih Terim'e geçmiş olsun dileklerimizi gönderirken, "SEN BUNLARI AŞARSIN HOCAM" diye büyük harflerle yazar altına da not düşeriz.
"Sen her zaman kazanmak için yaşarsın!" Aynı dileklerimizi Abdurrahim Albayrak ve eşi Şükran Albayrak ile Fenerbahçe'de testi pozitif çıkan oyuncuyla sağlık heyeti çalışanı emekçisi için de gönderiyorum.
Sonra gidiyorum yaşlı insanların evlerdeki yalnızlığına.
* * *
O yıllarda ahşap radyolardan saz semaisi dinlenirdi akşamları.
İşten eve yorgun gelen babalar ayaklarını uzatır müzik eşliğinde dinlenirdi.
Ne dedikodu merakı ne fitne.
Çaylar demlenirdi yemekten sonra.
Bir Çorum türküsünde herkes kendi gurbetinde.
"Şu uzun gecenin gecesi olsam, sılada bir evin bacası olsam."
* * *
Futbol güneşin altında oynanırdı o yüzden karanlık adamlara yer yoktu.
Çocuklar için radyodaki maç yayını tam macera futbol romanı gibiydi.
Hayatın büyüsü vardı yoksulluğun onuru, küçük bir odun sobasıyla yürekler de ısınırdı.
Gözlerdeki hüzün yağmura karışırdı şarkılardaki gibi.
"Yağmurun sesine bak aşka davet ediyor."
* * *
Metin Oktay konuşulurdu evlerde "Altın Kral!" Attığı muhteşem gollerin sevincinde bile ondaki zarafetin eşi bulunmazdı.
Çocukların bileceği bilmeceler sorardı dedeler.
Kardeşler gaz lambalarının ışığında mektup yazardı askerdeki abisine, gözleri birlikte çekilen resimdeki gülüşte. Radyodaki şarkının eşliğinde babanın sigarasının külü de uzardı.
"Biraz kül biraz duman o benim işte."
* * *
Lefter Küçükandonyadis konuşulurdu evlerde, dünyayı ayaklarında sektiren adam!
Ondaki çalımların sihri Kınalıada'dan yola çıkıp bütün Türkiye'yi sarmıştı.
Eşi bulunmaz asaleti de caba.
O zamanların yabancıları bir başkaydı zaten.
Kasapoğlu, Dimitri, Garo.
Ne zaman onlardan söz edilse şarkılar da duygulara eşlik ederdi.
"Adalardan bir yar gelir bizlere."
* * *
Duvardaki anılar sergisine siyah beyaz fotoğraflar asılırdı.
Hakkı Yeten konuşulurdu evlerde, "Baba Hakkı" dedikleri kadar vardı.
439 maçta 382 gol atmasından daha değerli olan ondaki asaletti.
Maziden kalan yaraları için ser verip sır vermezlerdi de elde avuçta ne varsa torunlarına verirdi dedeler.
Şarkılar da mesaj verirdi onlara.
"Körfezdeki dalgın suya bir bak göreceksin."
* * *
Çeyiz sandıklarında ipek bohçalar.
Gelin olmanın anlamı vardı gündelik aşklar ne demek!
Mahallede arkadaş ıslıkları duyulurdu gecenin bir yarısı, kimi Mecnun kimi sevdasını içine gömecek kadar deli!
Geleneklere sadakat başkaydı şarkılardaki gibi. "Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli."
* * *
Bizlerin mahallelerinden böyle sevda yolcuları gelip geçmiştir.
O yüzden bizler böyle günlerde o güzel insanların kulaklarını çınlatırız.
Ekranlarda boş konuşan insanları görünce televizyonların sesini kısarız!
Biz böyle gördük; sadece virüsle değil çizgi romanlardaki haydutlarla bile hala savaşırız!
O yüzden türkümüz hiç değişmemiştir.
"Yangın olur biz yangına gideriz!"