Mavi bahar!

Hakkı Yalçın hakki.yalcin@fotomac.com.tr
Ancak uzaktan bakabiliyorduk sevdiklerimize bile.
Virüs hepimizi bir yere kilitlemişti de serde müzik aşkı var ya bazen bir şarkı besteliyorduk, bazen de gelecek zamanı desteliyorduk.
Bir dostum aradı hatırımı sordu, ardından "futbol da bitti köşende ne yazacaksın?" diye sordu.
"İstiridyenin içindeki incileri" dedim.
"Virüse karşı mücadele edenleri.
Hayatın ne kadar değerli olduğunu ve kendimizi virüsten korumazsak bir sonrakinin ebe olacağını!" H H H
İnsanlar araçlarını bile virüsün dışına park etmek için çaba gösterirken futbolun bir anlamı olabilir miydi?
İnsanlığın acil kapıları can kurtarmaya açılmışken bencil hesapların içinde gezinenler varken, ölümün yaşının büyük olduğunu ama hala şampiyonluk derdindeki bazı kulüp başkanlarının ne kadar küçük olduğunu söylemeye gerek yoktu.
O başkanların daha önce kurdukları cümleler önümde duruyordu da böyle günler onların vicdanını sorgulamak için belge oluyordu.
"Böyle sevgisiz başkanları yazacağım" dedim!
* * *
Böyle zamanlarda insanların ihtiyacı olanların peşinde koşması gerektiğini konuştuk telefonda.
Doğal afet zamanlarında insanların yardımına koşan adam gibi futbolcularımız da vardı.
O güzel insanların kulaklarını çınlattık!
Onlar için mesajımızın yerine ulaşmasına bile gerek yoktu, "uyuyanları uyandırmak istesek" bir yararı olur muydu diye tartıştık bir süre.
"Melek olmak için kanat takmaya gerek olmadığını yazacağım!" dedim.
* * *
"Futbolun yokluğu sende boşluk yaratıyor mu?" diye sordu.
"Hayır" dedim "o boşluk eskidendi!" "Ben futbolun çocukluğumda sakladığım yerini biliyorum, boşluğu da onunla dolduruyorum" dedim.
Futbolun sanat dalı sayıldığı, insanlığın şampiyonluktan değerli olduğu yıllar. Aynı tribünlerde kol kola.
Analara sövgünün zerresi yok.
Toplumu hezeyana sürükleyen yazarlık yorumculuk hayal bile edilemez.
* * *
Çocukluğumuzda akşam olunca güneşi kaybederdik diye çok üzülürdük.
Oysa bilemezdik ki bizim için batan güneş başkaları için doğmakta.
Büyüdükçe öğrendik; mesele hem kül hem Anka olmakta.
O yüzden virüs ne kadar can alsa da bu dünyanın yaşamak ve yaşatmak gibi bir anlamı da var.
"Bugünlerin de geçeceğini ve mavi yüklü baharın çocuklarımız için geleceğini yazacağım" dedim.
"Bizler için de bir şeyler yaz" dedi.
"Sizler için de şemsiyenin üzerindeki güneşi yazacağım. Deniz kıyılarını yaz gecelerini." H H H
Düşündük de bu virüs bizlere hayatın ne kadar güzel, ölümün ne kadar yakınımızda olduğunu hissettirdi. Bugünler insanların da kendilerini sorguladığı günlerdir belki.
Birileri kötülüğün önünü açmanın hiçbir halta yaramadığının farkına varır da kalan zamanını iyiliklere ayırır belki.
Birileri sadece kendi ailesi daha güzel yaşasın diye başkalarının ailelerini imha etmenin vicdansızlığından kurtulur belki.
Alt tarafı futbol üst tarafı insanlık.
"Bu haftaki yazımı insani düşüncelere kapılarını açık tutanlar için yazacağım" dedim.
"Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için olmadıkça hiçbirimiz bir şey olamayız gerçeğini bilenler için."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.