Yüzleşme!

Bu ülkenin futbolu adaleti tanımlamayı reddetmiştir. O yüzden VAR olanlarla YOK edilenler arasındaki klasik sahneleri izlemek bizlerin kaderi. Martıları dinlediğimiz kıyıların bittiğine mi yanacağız? Artıları eksiye çeviren adaletsiz hakem hallerine mi? Trabzonspor'un Gazişehir maçındaki sayılmayan golüyle Sivasspor'un Galatasaray karşısındaki penaltısı VAR'la YOK arasındaydı. Ama Galatasaraylı Saracci'nin kırmızı kartı çuvala girdi.

***

Geçen sezon "Başakşehir'i şampiyon yapacaklar" diye ortalığı velveleye veren futbolun mikrobik dilleri bu sezon Trabzonspor'u işaret etti. "Trabzonspor'u şampiyon yapacaklar!" Kesinlikle algı operasyonu ve adres şaşırtmaca. "Bu söylemler Trabzonspor'a karşı önlem alınması için verilmiş sinsi bir emirdir" dersem haksızlık etmiş sayılmam. Kanıtları da önlerine koyarım! Not: Mertliğin kitabında düello ederken bile on adım atmadan geri dönmek yoktur!

***

6 maçta 16 puan kaybı yaşayan Fenerbahçe'ye kazanmak haram! Bu takımın Ziraat Kupası'ndan başka Avrupa'ya gidecek durumu da yok. Kayıplar için konulan tanı; Fenerbahçe'nin yönetim yanı. Bu takım iyi yönetilmedi. Hakem hatalarının arkasına sığınılarak içler acısı takım gerçeğinin üzeri örtülmek istendi. Kulüp iyi yönetilmedi. Sürekli ajitasyon yapılarak tribüne oynandı. Ortak akıl gerekiyorsa; bunun adı yüzleşmek! Bu takımı kendine getirmenin rehberliğini de takımı bu hale getirenler üstlenecektir.

***

Dirençle mücadele etmek Fenerbahçe'nin omurgasıdır. Ama sahanın ortasındaki yerli ve yabancı ıskartalara mücevher muamelesi yapıldı. Her pozisyonda hakemin yanına gidenlere, "sizin gideceğiniz yer orası değil" diyenler de takımın içinden çıkmadı. Fenerbahçe takımında sahaya kaptan olarak çıkanları gördükten sonra sonuçları sebeplerini daha fazla sorgulamaya da gerek kalmıyor. Koca sezonun bilançosu ortadaysa o futbolculara öğretilmesi gereken; Fenerbahçe "çay bahçesi" değildir.

***

"Fenerbahçe bu girdaptan nasıl kurtulur?" diye bir cümle üretemeyiz, Fenerbahçe her şeyin üstesinden gelir. eter ki istesin! Çünkü bu kulüpte çaresizlik asla ideoloji değildir. Ne acıdır ki iki sezondur boyun eğmek bu takımda meşrulaştırılmıştır. Bu takımda mücadele etmenin ilhamı duvarda asılı duran formanın ruhunda bile mevcuttur ama o formayı giyenler o ruhu hissetmemiştir, bu adamlara o formayı giydirenler de o ruha saygı göstermemiştir. Bütün mesele bu!

***

Değişmek için harekete geçmenin tam zamanıdır. Değişmek için ya kendinizi değiştireceksiniz ya yanınızdakileri. Ali Koç'un yanlışlarını bile alkışlayan goygoycularla, bilgi sahibi olmadan yetki sahibi olanlarla ilişkisini kesmesi zorunludur. Gördük ki iki sezondur yanlışlar, gerçeklerin canına okumuştur. Ali Koç'a başkan olarak duyulan saygının son izleri duruyor ama son zamanlarda sesler yükseliyor! Susanlar da saygısından susuyor. Oysa Ali Koç alkışlarla gelmişti oraya!