Futbol ve sanat!
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 05 Eylül 2019, 23:59:52, Güncelleme: 06 Eylül 2019, 08:00:07
Milli takım Avrupa'daki yolculuğunun ikinci perdesinde!
Andorra ve Moldova maçlarını kayıpsız kapatmak öznemiz.
Bunu yapacak gücümüz de var inancımız da.
H H H
Şenol Güneş'in son basın toplantısında altı çizilecek cümlelere baktım.
"Sporun sanatın toplumun nefes alma alanları olduğunu biliyoruz. Bu anlamda bizlerden çok şey beklendiğini daha fazla hissediyorum." Sporun da sanat olduğunu düşünen bir teknik adam her yolu aşar. Fransa'yı yenebilen takım her takımı yener.
O yüzden bir teknik adamın her türmü sorumluluğa ortak olmakla, toplumun nefes alma şölenine selam vermek arasındaki estetik duruşuna saygılarımı sundum.
H H H
Şenol Güneş'in her zaman güven veren bir yanı var.
Dalga boyuna da bakmıyor, iç karartan futbol gündemine de.
Organik bir disiplini var, vefası.
O yüzden sakat ya da oynamayacak olan futbolcuların kampta olmasının Şenol Güneş'in milli takıma kattığı "ruhla" yakın ilgisi var.
Sevginin ve cesaretin karşısında hiçbir şey duramaz!
Ki, biz bu ülkede milli takıma giden futbolcuların kulağına "sakatlanmadan gelin!" diyenleri biliyoruz.
H H H
Bu milli takımın Avrupa Şampiyonası'na katılacağına da şüphem yok, bu başarının arkasının geleceğine de.
Şenol Güneş'in dediği gibi, "Avrupa Şampiyonası'na katılmak Dünya Kupası'na katılmayı kolay hale getirir!" Gerçek futbol devrimini de o zaman yaparız!
Ama aşılması gereken gerçekler sadece milli takım maçlarında değil kendi içimizde!
Özellikle bu yabancı bataklığında!
H H H
Ön planda yetenekli gençlerimiz, Avrupa takımlarına gönderdiğimiz harika futbolcularımız, arka planda gençliğe duvar ören anlayışın yan etkileri mevcut.
Kulüplerimiz de cesur olmak zorunda artık.
Bu kadar yabancıyla bir fantezi alanı yaratılırken, gençlerimizi dar alanda muhafaza etmeyi büyüklük saymayalım.
Yerli gençlere ilham kaynağı olacak yabancıları tırnak içine alıp!
H H H
Oysa bütün çocuklardan daha çocuk olmak vardı.
Yaşarken insani duyguları kaybetmemek gerekirdi.
Türkçe'de futbolun açılımını şiddete ve nefrete dönüştürmek isteyenlerin lige verilen arada izin yaptığını zannetmiyorum.
Öfke kontrolünü kaybedenlerin kazanmak için her şeyi yaptığı bir ülkede, futbolun sadece sonuç değil zarafet sanatı olduğunu kulüp başkanlarına, teknik direktörlere ve yöneticilere nasıl anlatacağız?
Bu kafayla ligde bir ay sonraki manzarayı tahmin etmek zor değil.
H H H
Hey sizler! Kulüp başkanları, teknik direktörler, yöneticiler!
Lige verilen arada kendinizi bir sınayın.
Dilinize hakim olmayı öğrenin!
Hepiniz harika transferler yaptınız, yüreklerinizde de sportmenlik sözleşmesine atın imzaları.
Her hafta sonu tozu dumana katacağınıza!
Not: Sırlarını açıklamayanlara sihirbaz denir, bütün yanlışlarını gururla ortaya dökenlere değil!