Çocuklarımız
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 23 Temmuz 2019, 00:04:15, Güncelleme: 23 Temmuz 2019, 08:00:18
İzin yaptım ama tatil yapmadım.
Huzuru toprakta bulan bir arkadaşımla sohbetim oldu.
Konu döndü dolaştı futbola geldi.
Bir fırtınanın gelip alacağı gerçekleri bildiği için "ben transferlerimi kendime göre yapıyorum" dedi.
Süt vermeye hazır bir inek almış.
Horozları her sabah bir şeyler anlatmaya çalışıyormuş "uyan" diye!
"Tabiat bizden caydı ama ben caymadım" dedi.
Ayçiçeği tarlasını işaret etti, "onlar yüzünü güneşe dönüyor ben niye karanlıklara alkış tutayım!" H H H
Zarafetin ve adaletin öldürüldüğü bir mecra olmuşken futbol; dna'sıyla oynanmış gerçeklerin içinde ne çok şey vardı. Baktım da elinde cep telefonu değil yol haritası vardı.
Her sezon yere düşen bir gerçeğin parçalarını topladı, puzzle'ı önüme koydu.
"Nasılsa gelecek sezonun puan cetvelini şimdiden birileri çalmıştır!" H H H
İçinde duygu kalmayan bir futbol dünyasında, kurtlanmış transfer paralarının harcanma biçimine baktım.
Damarlarından gençlik akmayan kulüplerin aldıkları genç futbolcuları ne yapacaklarını düşündüm; harcamaktan başka!
Yaptıkları transferlerle kendilerini "erişilmez" kılan başkanlar ve teknik adamlar ülkesiyiz.
Bankalara borçları varmış ne gam!
Onlar bizdeki aşka güvenirken varlığını inkar eden girdap yokluğu niye hesaba katsın.
Parada bulunan şefkatse havada karada yolunan kim?
Bizlerden başka!
H H H
Bülent Yıldırım ve Serkan Çınar'ın küme düşürüldüğü haberini okudum. Onların işledikleri cinayetler belgelenip suçları tescil edilirken diğerlerinin neden korunmaya alındığına baktım.
Fenerbahçe-Galatasaray maçındaki Ali Palabıyık mesela!
Her sezonun cinayetlerinde düdük izi bulunan Ümit Öztürk!
Eyyamcı Fırat Aydınus!
"Onların düştükleri yerden bir daha asla kaldırılmamaları gerekir" diye haykırdım.
H H H
Trabzonspor'un forma tanıtım videosunu izledim. Anılar müzesinden çıkarılmış güzellikler vardı, çocukluğumun mahalleleri.
Futbolun güneşin altında oyun olduğu yılların berraklığı.
Çocuklarımızın futbol tutkusunun, annelerin el emeğinin göz nurunun yansımasına hüzünle baktım.
Bir formanın kutsallığının saha içindeki emekle de bağlantılı olduğu gerçeğini de futbolculara bıraktım.
Yüreklere yazılan isimlerin formaların arkasına yazılmasındaki masumiyeti keşke futbolun içindeki herkes görebilse dedim.
İki yıldır özüne dönmenin bütün şartlarını yeniden uygulayan Trabzonspor'a yakışan bir tanıtım filmiydi izlediğim.
Barcelona futbolcusu Pigue'nin paylaşımıyla videonun amacına daha bir ulaşmasındaki sihirli güce baktım. O gücün sihri içindeki çocuğu hala yaşatanlara aitti.
Trabzonspor nezdinde bu güzellikleri hatırlatanlara teşekkür ettim.
H H H
Futbol çocuklarla güzel.
Hayat çocuklarla aydınlık.
O çocukların hayallerini ve güzelliklerini dik tutamazsak, ülkemiz de dik duramaz!
Yabancılara kul köle olan futbolumuz da!