Canın değeri!
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 30 Nisan 2019, 01:07:39, Güncelleme: 30 Nisan 2019, 08:00:14
Koca Fenerbahçe'de Comolli'yi ekarte edecek bir adam çıkmadı. Hala bu adama gözü gibi bakanlar hakemlere değil aynaya bakacaklar! Ya da Comolli'ye ödül falan verecekler! Fenerbahçe'ye bu kadar zarar verip hala gözbebeği olmak böyle bir onuru hak ediyor çünkü!
Fenerbahçeli yönetici Metin Sipahioğlu'nun Trabzonspor maçından sonra basın mensuplarından soru almayan Ersun Yanal için yaptığı savunmaya baktım. "Bazı teknik direktörlerin basına karşı hakarete varan eylemlerine 'gık' diyemeyenlerin söz konusu Fenerbahçe olduğunda hocamızı böyle eleştirmeleri haysiyetsizliktir." Sayın Sipahioğlu! Korkaklık konusunda haklısınız! Medyada ipini sahibine teslim eden kuklalar her takım yazarlarında mevcuttur. Bir kez olsun adil cümle kurmayıp kurulan kumpaslara eşlik edenler de çoktur. Ama bu gerçeklerle Ersun Yanal'ı savunmak acizliktir! Ligin en başarısız teknik direktörü Ersun Yanal'dır ve eleştiriyi de en çok hak eden adamdır. Sizin kurduğunuz "haysiyet" konulu cümlede özne korkuysa; sizin de bir avuç sorudan korkan bir teknik direktöre sahip olduğunuzu hatırlatırım. Ve yine hatırlatırım ki, "böyle eleştirmek haysiyetsizliktir" dediğiniz Ersun Yanal sezon başında kulübünüze girmesi sakıncalı bulunan biriydi. O yüzden böyle bir "haysiyet-sizin" olsun!
Paralanmış sisteme kafa tutan Başakşehir tehlike altındaydı ve beklenen oldu! Yenilmenin bile yürekli bir yanı vardır ya Başakşehir öyle yenildi. Maçtan sonra ne hakemlere hakaretler yağdırdılar ne birilerini tehdit ettiler. Futbolun ruhunda var olan onurlu duruşu sergilediler. O yüzden böyle bir yenilgiye duyduğum saygıyı, hakemlerle ve sistem ağalarının uşaklığıyla kazanılmış hiçbir şampiyonluğa duymam! Birileri için uygun hale getirilen düzende ben alın terine saygı duyarım asalete, zarafete! Ganimete değil! Çünkü hakem gücünün geçerli olduğu hiçbir başarının alkışlanacak yanı yoktur!
Mayıs ayı geliyor, Mayıs ki entrikaların tavan yaptığı aydır. Meslek onurunun tasviri değiştirilir, düdükler korkulara gelin edilir. Yaylar gerilir, okların kimlerin sırtını hedef aldığı bilinir. Ve hala bu ülkede futbola "erkek oyunu" denilir. Şaka gibi yani!
Alanyasporlu futbolcular kaza geçirdi Josef Sural hayatını kaybetti. Bir yangın sofrası bir dramatik ölüm. Hangi sonuç bir insan canından değerli olabilir? Hangi tartışma insanlığı yok sayabilir? Not: Futbolun ve medyanın karanlık tarafıyla yüzleşmeden bu ülkede canın da değeri olmayacaktır asaletin de!