Daha ne olsun!
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 05 Nisan 2019, 00:12:21, Güncelleme: 05 Nisan 2019, 08:00:23
İki haftalık aradan sonra ligimize dönüyoruz. Hala gerginliğin iplerine haram kazanç asmak için çırpınanları da görüyoruz, yanlışlarından dönenlerin asaletini de. Arda Turan'ın gazeteci Bilal Meşe'ye gönderdiği özür dileklerine baktım. Yakıştırdım. Çok iyi hatırlıyorum, "Senden kabadayı olmaz Arda!" demiştim. "İçindeki çocuğun elini bırakmazsan senden harika bir Sadri Alışık olur." Aynen öyle oldu. Konuşurken yüzündeki ifadeye baktım da yaşadığı çocukluğun bütün izlerini taşıyan bir delikanlının bundan sonraki futbol yaşamında olgunluğun her halini yansıtacağına asla şüphe duymadım. "Arda Turan kaybedilmesine izin verilmeyecek kadar özel biridir" notunu düştüm.
Keşke futbola egemen olan ve hala yanlışlarını doğruları gibi süsleyenler de aynı büyüklüğü gösterebilse. Çünkü görüşlerdeki netlik de bozuldu mertlik de! Oysa futbolun da felsefesi vardır, insanlığın da. Şiddetin nimetlerinden yararlanmaktan vazgeçilsin artık. Çünkü biliyoruz ki, pencerenin camı kirliyse manzaranın kirli olacağı anlamına gelmez. Hiçbir ayna ruhtaki kiri göstermiyor diye kirli adamların temiz olduğu anlamına da gelmez! Bu meseleden çıkan sonuç. kirli camı açarsanız temiz manzarayı görebilirsiniz. Gözlerinizi açarsanız kirli gerçekleri!
Hep eski yılların güzelliklerini örnek göstermekten bıktık ama şimdiki zamanın asaleti ve adaleti öldürme törenlerinden de bıktık. Bu zamanda hakkı olmayanı geri veren birini görmedim ama "daha yok mu?" diyenleri çok gördüm. O yüzden omuzlarında kovalar ellerinde oltalar olan namuslu insanların tuttukları balıklar akşam sofralarının helal yiyeceğidir. "Haram denizlere olta atanlarla onlara balıklı karidesli sofralar kuranlar zıkkımın kökünü yemesi gerekenlerdir" cümlesinde bir kılçıklık haksızlık varsa kabulümdür.
Mazi kalbimde yaradır! Hele o yarayı kanatanlar hala elini kolunu sallayarak dolaşıyorsa! 4 Nisan 2015 tarihi Fenerbahçe otobüsünün kurşunlandığı gün. O kurşunları sıkanlar hala bulunamadı. Yüzüne kurşun yiyen şoförün koruduğu otobüs çok daha büyük facialar için hedef alınmıştı. Kurulan kumpasla yetinmeyenlerin katliama yaptığı yatırımın delili! Fenerbahçe Yönetimi dün internet sitesini, televizyon kanalını ve Fenerium sitesini 19.07'ye kadar kapalı tuttu. Ayrıca Lefter ve Alex'in heykellerinin üzeri örtüldü. 1461 gündür bulunmayan failleri işaret etmek için yapıldı bunlar. Hiçbir kulübe yapılmayan saldırıları işaret etmek adına. Ama görüyoruz ki ahlaksızlıkta kariyer yapanlara cennet bu ülke!
Ya Fenerbahçe olmasaydı? "Sarı lacivert mertliğin" efsaneleri olmazdı öncelikle. Ayaklar zincirlense de başlar gökte olmazdı. Geleceği aydınlatan aşk Fener'i olmazdı. Ülkenin her karış toprağına kök salmış, yapraklarını bütün çocuklara açmış onurlu ağaçlar olmazdı. Haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı tek yürek olmaktan yoksun olurdu taraftarlık. Ezeli rekabetin anlamı olmazdı. Büyüklüğünü Fenerbahçe karşısında sınamak isteyenlerin bile gönlü olmazdı emin olun. Daha ne olsun!
Keşke futbola egemen olan ve hala yanlışlarını doğruları gibi süsleyenler de aynı büyüklüğü gösterebilse. Çünkü görüşlerdeki netlik de bozuldu mertlik de! Oysa futbolun da felsefesi vardır, insanlığın da. Şiddetin nimetlerinden yararlanmaktan vazgeçilsin artık. Çünkü biliyoruz ki, pencerenin camı kirliyse manzaranın kirli olacağı anlamına gelmez. Hiçbir ayna ruhtaki kiri göstermiyor diye kirli adamların temiz olduğu anlamına da gelmez! Bu meseleden çıkan sonuç. kirli camı açarsanız temiz manzarayı görebilirsiniz. Gözlerinizi açarsanız kirli gerçekleri!
Hep eski yılların güzelliklerini örnek göstermekten bıktık ama şimdiki zamanın asaleti ve adaleti öldürme törenlerinden de bıktık. Bu zamanda hakkı olmayanı geri veren birini görmedim ama "daha yok mu?" diyenleri çok gördüm. O yüzden omuzlarında kovalar ellerinde oltalar olan namuslu insanların tuttukları balıklar akşam sofralarının helal yiyeceğidir. "Haram denizlere olta atanlarla onlara balıklı karidesli sofralar kuranlar zıkkımın kökünü yemesi gerekenlerdir" cümlesinde bir kılçıklık haksızlık varsa kabulümdür.
Mazi kalbimde yaradır! Hele o yarayı kanatanlar hala elini kolunu sallayarak dolaşıyorsa! 4 Nisan 2015 tarihi Fenerbahçe otobüsünün kurşunlandığı gün. O kurşunları sıkanlar hala bulunamadı. Yüzüne kurşun yiyen şoförün koruduğu otobüs çok daha büyük facialar için hedef alınmıştı. Kurulan kumpasla yetinmeyenlerin katliama yaptığı yatırımın delili! Fenerbahçe Yönetimi dün internet sitesini, televizyon kanalını ve Fenerium sitesini 19.07'ye kadar kapalı tuttu. Ayrıca Lefter ve Alex'in heykellerinin üzeri örtüldü. 1461 gündür bulunmayan failleri işaret etmek için yapıldı bunlar. Hiçbir kulübe yapılmayan saldırıları işaret etmek adına. Ama görüyoruz ki ahlaksızlıkta kariyer yapanlara cennet bu ülke!
Ya Fenerbahçe olmasaydı? "Sarı lacivert mertliğin" efsaneleri olmazdı öncelikle. Ayaklar zincirlense de başlar gökte olmazdı. Geleceği aydınlatan aşk Fener'i olmazdı. Ülkenin her karış toprağına kök salmış, yapraklarını bütün çocuklara açmış onurlu ağaçlar olmazdı. Haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı tek yürek olmaktan yoksun olurdu taraftarlık. Ezeli rekabetin anlamı olmazdı. Büyüklüğünü Fenerbahçe karşısında sınamak isteyenlerin bile gönlü olmazdı emin olun. Daha ne olsun!