Vefa ve veda!
İki kulüp başkanının maçta bir araya gelmesi dünyanın her yerinde olağan sayılır da, bizde "sportmenlik devrimi" yerine geçiyorsa o ülkede gerçekten centilmenlik sorunu var demektir. Bu sorunu oluşturanlar da birbirlerini yiyerek geçinen kulüp başkanlarıdır. Bir başkan düşünün diğer kulüp başkanına "biz hayvanlarla hayvan olamayız" diyecek kadar kabalaşır ve söyledikleri yanına kalır. Onları sorgulamayan sistem tokalaşan iki eli görünce "sportmenlikten deli olur!" Biz buna "göz boyama seansları" diyoruz. Ekselansları kusurumuza bakmasınlar!
Hakemler futbolun en tehlikeli gerçeğidir. Hizmette kusur yoktur. Çiiçeği istediklerine sapını da istemediklerine gönderirler. Her yolun mubah sayıldığı düzende kimse hakkı olmayanı reddetmez. Haksızlık deolojik bir salgındır. Onurlu insanlar çilenin hasını çekerken birilerine yağdan kıl çeker gibi uzatılır ganimet. Haksızlığın kapısı açık bırakılırken vicdanlar tutsak olur. Bizler tozu dumana katacağımıza süte su katarız öyle mi? Buna "yazıklar olsun" diyoruz.
Zarif adamları severim. Onların saha kenarındaki duruşunda alışılmadık bir sükunet vardır. Onlar gözlerinin içinde biriktirirler düşüncelerini ve oradan konuşurlar. Futbola asalet katmak herkesin harcı değildir. Buna kısaca "zarafet" diyoruz.
Sahipsiz teknik adamların kolayca öğütüldüğü futbol düzeninde bir dubleye fit olanların hazin sonlarını da izleriz. Meslektaşının üzerine basarak yolculuğunu sürdürenler bilmelidir ki, haksızlığın laneti de onların izini sürer! Apoletin defterini de böyle dürer! Bir maç kazanamaz hale gelirler. Buna "ilahi adalet" diyoruz.
Aykut Kocaman hafta başında önemli sözler etmiştir de güme gitmiştir. O cümleler karanlıklara gönderilmiş işaret fişekleridir ama böyle açıklamalar ancak yürekli bir futbol düzeninde yer yerinden oynatır, paralanmış sistemde parmağını oynatmaz! Buna "korkaklık sendromu" diyoruz.
İyi insanların hak ettikleri yere dönüş yaptıklarında mutlu oluyorum. Şenol Güneş'e bakıyorum. Türk futbolunda yapılmayacak ne çok şeyler yaptı. Türk futbol tarihindeki dünya çapındaki başarının tek sahibi yeniden milli takımda görev yapacak. Milli takımın kaybettiklerini kazanması için en doğru seçim. Bunu en iyi biçimde elemelerde göreceğiz. Şenol Güneş Beşiktaş'ın tarihini ayaklandıran adamdır. O takım Şampiyonlar Ligi'nde namağlup ikinci tura bir daha ne zaman çıkar? Fenerbahçe maçından sonra kendisini istifaya davet edenlere gelince. Takımın içi boşaltılırken bu takımı hala şampiyonluk çizgisinde tutan Şenol Güneş sihrini kimse inkar edemez. "Böyle günlükçülere" esas tepkiyi gerçek Beşiktaş taraftarının göstereceğini biliyorum. O taraftarları Şenol Güneş'i omuzlarda yolcu ederken görmek istiyoruz. Biz buna kısaca "vefa" diyoruz. O vefanın Beşiktaş taraftarına ne kadar yakıştığını iyi biliyoruz çünkü.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.