Son ihtar!
Futbol kulüplerinin borçlarının yeniden yapılandırılmasıyla ilgili "gereken" toplantı yapıldı. Futbol Federasyonu'nun kendilerini eleştiren kulüplere karşı gösterdiği bu duruş; kulüplerini borç batağına taşıyan kulüp başkanlarını utandırmalıdır.
Oy birliğiyle alkışlamaya gerek yok gönülden alkışlasınlar!
İntihar etmelerine ramak kala kendilerine el uzatan bir federasyonla iftihar etsinler Ama asıl gerçekleri unutmasınlar.
Bu son ihtardı çünkü!
Bundan sonra kulüpleri borca batırmak öyle kolay olmayacak.
***
O yüzden kulüp başkanları en azından birbirleriyle rakip olmakla birbirlerine düşman olmak arasındaki farkı anlasınlar.
Onların bu topluma borçlarından biri de; zarafettir!
"Hayvanla hayvan olmayız" diyen adamların kulüp başkanlığı yaptığı bir ülkede, sokakta donan hayvanlar için bir şeyler yapabilen kulüp başkanları arıyoruz.
Ekmek teknesiyle züppelik yatları arasındaki fark hissedilsin artık.
Futbolcular da bizler gibi vergilerini kendileri ödesinler.
Çünkü kulüplerin borçlarını ödemekten çok, o züppelerin vergilerini ödemek dokunuyor insana!
Hele lüks otomobillerini üzerimize sürdüklerini gördüğümüzde!
"Kulüp başkanları yaptıkları borcun ateşiyle yıkansınlar.
Ateşin tadını alsınlar da bir daha yakmasınlar.
Hem kulüplerimizi.
Hem memleketimizi!"
Görüyoruz ki!
Kendinden çalınan emekler için yuh çektiğine, başkalarından çalıp getirdiğinde alkış tutmaktır futbol.
Başın sıkıştığında her yolu mubah sayan barınak.
Kestikçe uzayan kir bir tırnaktır futbol.
Yürek bayraklarını dalgalandırmak yerine haksızlığı göndere çekmek.
"Şartlar eşit değilse kazananlar kazanmış sayılmazlar" gerçeğine inat, rakibini sırtından vurup yere devirmektir futbol.
Başı sıkışınca adalet isteyenlerin kısır döngüsü, ganimet avcılığının en büyük övgüsü...
Eskiden alın terinin ve emeğin el örgüsü bilinirdi de şimdilerde "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" diyenlerin kapılarının sürgüsüdür futbol.
Adaletin terazisinde bir kıl bile ağırdır da adaletsizliğin kulu olanlar gerçeklere kör ve sağırdır artık.
Oysa bilinenden güzel bilinmeyenden özeldir futbol.
Ne yazık ki eskisi gibi olan hiçbir şeyimiz kalmadı.
O güzel insanlar lüks otomobillere değil atlara binip gittiler.
Bizler de Metin Oktay, Baba Hakkı, Lefter derken geçmişe bindiğimiz trenlerde bugünlere geleceğimizi unuttuk.
En büyük hatayı burada yaptık.
Yakmalıydık dönüş biletlerini.
Nokta!
Yağcılığın, ahlaksızlığın ve zorbalığın promosyonudur futbol!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.