Parmak hesabı!
Dünya kupasında futbol evrim geçirmiş de, geçmiş yılların romantizmini kaybetmiş.
Savunma kapıları kilitleniyor, seyir zevkinin yerinde yeller esiyor.
Hiçbir büyük takımın futbol devrimi mevcut değil.
Masal kahramanı gibi duran tek adam var. Cristiano Ronaldo.
Sanırsınız ki turnuvanın en genci.
Attığı her golden sonra bedenini işaret ediyor ama aslında dünyanın bütün çocuklarını kucaklama eyleminde.
Kimse onun kadar çocukları düşünmedi.
O yüzden bu adamın bütün dünyanın gönlünde yeri ayrı.
Ve ne acıdır ki bizim ülkemizin asla böyle bir futbolcusu olmayacak.
Yetenek değil mesele; mesele karakter!
Kendi gerçeklerine seyirci kalanların kaderi de böyle turnuvalara seyirci kalmaktır.
O yüzden maçları izlerken "bizler neden katılamadık?" diye kahrolmayacağız?
Gözleri paradan başka bir şey görmeyen teknik adamlarla Dünya Kupası hayallerinin üzerine toprak atılırken, futbolun önünü açacak teknik adamlar sırtından vurulurken suskun kalmanın bedelini ödeyeceğiz.
Nu utançtır ki; kabadayı kültüründe futbolun sabıka kaydı tutulmaz.
Adam tutulur, körü körüne taraf tutulur.
Adaletin ve asaletin canına okuyanların filmi yarım bırakmaması için çanak tutulur.
Üç kuruş kazandılar ama futbol toplumuna karakter kazandırdılar, asalet, zarafet.
Kitap okudular değerlerin canına değil. Kahpelikleri silkelediler çocukları omuzlarında taşıdılar.
Şimdi para içinde yüzenler çamur deryasında kulaç atıyorlar.
Kitap karıştırmak varken ülkeyi karıştırmanın toplantılarını yapıyorlar.
Cehaletin ve kötülüğün el üstünde taşındığı bir futbol dünyasından asalet mi bekliyorsunuz?
Kültür patlaması mı?
Son yıllarda futbolun en iğrenç görüntüsü; duran toplarda ceza alanı içindeki güreş sahnelerini görünce, teknolojinin olmadığı ama asaletin sahanın içinde kol gezdiği yılları arıyorum.
Futbolun erkekçe oynandığı yılları!
Adaletin rütbesiz bir saygınlığı olmalı ama bizde mevcut değil.
Geçen sezon film içinde çevrilen hakem filmlerini gördük.
Video hakemliği de birilerine her istediğini verir. Maç bitiminde video kasetini de hatıra olarak verir.
"Bağlantılarına mahsuben!"
Bugünlere boşuna gelmedik.
Çünkü insan olan bilir.
Başkanların günahları taraftarların gözlerine düşer.
Egolarını tatmin etmek uğruna kulüpleri yakanları gördük.
Koltuklarında kalabilmeleri için ödedikleri fahiş ücretlerin bedelini taraftarlar ödedi.
Bu kadar çürük yabancının serbest bırakılmasına parmak kaldıranlar, o parmaklarını gözlerine soksunlar şimdi.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.