Şampiyonum aşk!
Avrupa'da Cengiz Ünder'i konuşuyorlar.
Barcelona'yı yerle bir eden Romalı Cengiz Ünder'i.
Abdullah Avcı'nın Altınordu'da keşfettiği ve Başakşehir'e kazandırdığı özel adam.
Hem terbiyeli, hem yetenekli.
Gönlünü güzelliklere açanların eserleri de böyle görkemli oluyor.
Böyle gençlerimizi izlediğimiz zaman, keşke eski güzellikler sesimize kulak verebilseydi diyoruz.
Öldürülmüş terbiye yaşatılan terbiyesizliklerin sebebi olacağına.
***
Türkiye'de futbolun sanatsal yanı kalmadı. Salt kazanmak duygusunun getirdiği ahlak erozyonuyla insaf da bitti, zarafet de.
Sedye üzerindeki futbolcuya yuh çekilen nadir ülkelerden biri olduk.
Hoşgörünün kaybedilmesinin salt kazanma duygusuyla yakın ilgisi var.
O yüzden hak edenin değil, rakibini yok edenin borusunun öttüğü sezonları çok gördük.
Şimdi kimin şampiyon olacağını soranlara verdiğim cevap belli.
"Benim gördüklerimi siz de görüyorsanız niye soruyorsunuz!"
***
Puan cetveline bakarsak.
Başakşehir kaç zamandır futbolda "küçümsenenlerin büyüklüğünü" temsil ediyor.
Reyting cellatları için hükümsüz olsa da, doğru yapılanmanın bilimsel yanını.
Küfür kıyamet konulu filmlerin itibarlı hale getirildiği bir ülkede Başakşehir gerçek bir tiyatro oyununu temsil ediyor. Sanatın ve kalitenin ön planda olduğu! Çünkü tiyatroda sahte alkışlama ekipleri yoktur.
Her şey yürekten gelir.
***
Galatasaray'a bakarsak, kazandığı maçlarda bile futbol olarak ortaya koyduğu bir şey yok. Her maçında not aldığımız işaretler var. Takımda sadece Gomis'e saygı duyarım.
Adaleti özne yapıyorsak;
Fenerbahçe'nin verilmeyen penaltıları verilse, bugün Galatasaray'ın şampiyonluk ihtimali dördüncü sıradaydı.
Gençlerbirliği maçı sonrası 3 dakika daha uzatma isteyen yöneticiliğin asıl amacının neler olduğunu biliyoruz.
Ama artık böyle filmleri seyretmek istemiyoruz!
***
Beşiktaş'ın rakiplerin kaybettikleriyle kazandığı fazla bir şey yok. Ama öyle kolay puanlar kaybettiler ki, çoktan alıp başını gitmesi gerekirdi.
Yine de istikrar abidesi Beşiktaş final sahnelerini çok sever diye düşünüyorum.
Onlar için kullandığım klasik bir cümle vardır. "Bir Kartal asla boş manzaraya havalanmaz!"
***
Şampiyonluk yarışındaki kayıtları silinip yeniden yazılan Fenerbahçe kafaları da karıştırdı, hesapları da.
İhtimaller nafile değil artık.
Çünkü puan kaybı riskini en az taşıyan takım Fenerbahçe.
Kayıplar bazen inatlaşmada, bazen de ayrıntılarda gizlidir.
Bakınız: Hakemler!
***
Sonuç olarak; her şampiyonluğun "olağanüstü hikayesi" yoktur O yüzden insan yanı güçlü olanların kazanmasını isterim.
Yenilmenin zarafetini bilenlerin, kazanmanın asaletine sahip olanların.
Çocukları omuzlarında taşıyanların.
O yüzden benim şampiyonum aşk!
Öncelikle borsaya bildirmeye gerek duyulmadığı için.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.