Bayrampaşalı Arda Başakşehirli Emre

Arda Turan 2 yıl öncesine kadar ülkenin en sevimli futbolcularından biriydi.
Rakip takım taraftarlarının bile sevdiği biriyken sevimsiz resimlerin içinden çıkan ve ıslıklanan bir stara dönüştü.
Niye? Futbolun tartışma konusu olmayı futbolcu olmaktan daha anlamlı bulduğu için.
***
Arda Turan'ın sıcaklığının kaynağıdır geldiği yeri unutmaması.
Kimse ondan mazisinden kopmasını istemedi zaten.
Bir mahallenin ortasında arkadaşlarına gazoz ısmarlayan o sevimli çocuğu kimse reddetmedi de.
O yüzden "Bayrampaşalı Arda", Barcelonalı Arda'dan çok daha sıcak bir tanımlamayı içeriyor.
Ama Arda'nın kendine yakışan delikanlı olması, gazetecilerin kanlısı olmaktan çok daha büyük bir anlam içeriyor.
***
Onun futboldaki ilham perisi yeteneği ve mücadelesiydi, ondan vazgeçti.
Popülerliğin cazibesine kapılırsanız, kendi özünüzdeki gerçekleri kaybedersiniz.
Rock yıldızı gibi yaşamakla, futbolcu gibi yaşamak arasındaki farkın yansımalarını en net biçimde Arda Turan'da gördük.
O yüzden Arda'nın kaybettiklerinden kimse sorumlu değildir.
Kendisinden başka.
Ama her son bir başlangıçtır.
Kendi yarattığı nedenlerle mücadele etmeyi öğrendiği zaman sonuç kendiliğinden gelecektir.
Küçük yaşlarda kazandığını kolayca kaybetmeyecek kadar mahalle çocuğudur Bayrampaşalı Arda.
***
Türk futbolunda Emre Belezoğlu'nun tuttuğu yeri çok az futbolcu tutmuştur.
Sonuca tesir gücü en yüksek adamlardan biri olarak onu tanıdık.
Yeteneklerinin ona diktiği harika apoleti zaman zaman sinirsel tepkilerle zedelemeye çalıştı.
Sahanın ortasında futbol duruşunun tadını kaçıran sahnelerde en çok onu gördük.
Formasına sadakat duygusunu da kimse inkar etmedi.
Bitirimlik yasalarını sahanın içinde nasıl uyguladığını da.
***
Emre Belözoğlu, Başakşehir'da forma giymeden önce, nefret edilen futbolcular sıralamasında ilk üçteydi belki.
Üstelik verimli olma konusunda yaşına uygun bir hasar raporu da mevcuttu.
Fakat iki sezondur 38 yaşındaki Emre'nin mükemmelliğe dönüşen bir Başakşehir performansını izliyoruz.
Adına bırakılan çelengi alın teriyle sulayan bir emekçiyi.
İçindeki kazanma ihtirasını dizginlemeyi öğrenen bir ustayı.
***
Başakşehirli Emre, nefret edilen eski Emre resimlerini bu duruşuyla yaktırdı, şimdi kendini alkışlatıyor.
Nasıl başardı bunu?
Arkasında duran sevgi dolu ve futbolun bilimsel yanını da hayat sokan Abdullah Avcı gibi bir öğretmen ve kendi yüreğiyle.
İçinde sevgi barındıran her şey ödülünü alıyor zaten.
Yıllanmış bitirimliğin olgun yanı şimdi Emre'yle sevimli hale geldi.
38 yaşında yeniden milli takıma seçildi ve parmakla gösterildi.
Yaşlanmayı reddeden mücadelesine saygı duymamak kimsenin haddine değil.
***
Bayrampaşalı Arda'nın kaybettiklerini Başakşehirli Emre kazandı.
Ama bizler ikisini de kazanmak istiyoruz.
İsimlerinin geçtiği yerlerde kuracakları mahalleler vardır onların.
Ve nice çocuk onları bekliyordur şimdi.
Kaybederken bile kazanmayı öğrenmek için.
"Bizim mahallenin abisi" diye gurur duymak için.