Biri ve diğeri!
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 29 Eylül 2017, 01:42:19
Ağzından şimdiye kadar bir kez olsun karanfilli cümle çıkmış değil.
Adı Mahmut Uslu.
Aziz Yıldırım'ın sözcüsü.
Eski futbolcusu Caner'in ailevi sorunlarını futbol yorumlarına meze edecek kadar usta bir yorumcu!!!
Anlatın Mahmut Bey!
Caner'in ailevi sorunlarındaki detayları da magazin programlarında anlatın.
Sizi yıllardır bu takımda tutan gerçeğin sırlarını da anlatın.
Nasılsa savunma mekanizmanız hazır.
"Ama Caner de tribünleri tahrik etti!" Siz "sokak kavgacısı" yöneticiliğin sembolüsünüz!
Futbolun erkek yanını gösterin bizlere!
Gösterin de, sizdeki asaleti apolet yapalım! Yöneticiliğin göğsüne!
Merak etmeyin, Fenerbahçe'nin sahibi Aziz Yıldırım sizin sırtınızı sıvazladıkça.
Sırtınız yere gelmez!
***
Bir çiçekçi dükkanında hangi çiçeğin kokusu öne çıkar?
Peki, bir çiçekçi dükkanı kan kokar mı?
Kan kokuları ağzı çalkalamakla çıkar mı?
Sorularımın cevaplarını kaybettim.
Hükümsüzdür!
***
?Beşiktaş-Leipzig maçını izledik.
Hakemi fark ettiniz mi, gözümüze battı mı? Futbolun önüne geçti mi?
Futbolcuların kulaklarının dayanamadığı atmosferde, yönetim baygınlığı geçirdi mi?
Hayır!
Maç nasıl yönetilir, hakemlerimize ve muhteşem medyamıza gösterdi.
Neymiş, bizim ülkemizde derbi yönetmek zormuş!
Hakemlik yasaları bir düdük veriyor, kural veriyor, iki tane de kart veriyor.
Sonra da meslek onuruyla emrini veriyor. "Kuralı uygulayacak, gördüğünü çalacaksın!" "Emek çalmayacaksın!" Ne yapıyor bizim hakemler?
Günün anlam ve önemine göre ganimet dağıtıyorlar.
Karakteri olmayan adamları hakem yaparsanız, bir gün o hakemlerden korunmanız gerektiğini öğrenirsiniz.
Geçmiş ola!
***
Futbolun kromozomu; nefret Nefretin kaynağı; herkes.
Yöneticiler, futbolcular, teknik adamlar ve medya!
"Onların tapınaklarında kurban edilen çocuklarımız…" diye cümle kursam.
Cümlesi başka bir cümle istiyor!
Sonuçların, sebeplerin üzerini örttüğü bir ülkede gözlerimiz hala eski zaman insanlarını arıyor.
Bana soruyorlar bazen, "Kimden tarafsın?" diye.
Çocuklardan tarafım!
Televizyonları hiç sevmedim, o yüzden çocukluğumun radyolarıyla kontak kuran eski zamanlardan tarafım!"
***
İki insan tanıyorum.
Biri kravatla gitmiş maçlara, diğeri bıçakla.
Biri yerde bulduğu gazeteyi çömelerek okuyan çocukluğun ürünü.
Diğeri konukların karşısında bile ayaklarını masaya uzatarak televizyonda spor haberlerini izliyor.
Birinin köstekli saati var, diğerinin su geçirmez saati.
Biri gül lokumlu mendilleri biliyor, çakıl taşlı yolları.
Diğeri her yolu biliyor!
Biri çiçeği sular gibi bakıyor çocuklara.
Diğeri çürümüş bir duvara bakar gibi bakıyor!
Birini kahreden gerçekler diğerini gururlandırıyor.
Biri eski zamanların asaletinin içinde.
Diğeri bütün güzelliklerin kapsama alanı dışında.
***
O yüzden birine "gökkuşağı" diyoruz.
Diğerine ahlaksızlığın uşağı!