Düğün ve cenaze!

Video hakemliği Fransa-İspanya maçında açılış kokteylini yaptı. Tartışılan pozisyondaki zaman kaybı bir dakikayı bulmadığı için sevinç çığlıkları atıldı.
Bu gerçeğin açıklaması; teknoloji insanı yenmiştir. Video hakemliği kendilerini hakem zanneden zavallılara atılmış bir tokattır Hakemlikteki embesil neslin sonu!

***
Avrupa'da ve dünyada böyle tartışmalı pozisyonlar bir maçta en fazla birkaç dakikayı alabilir.
Ama bizdeki durum bir felaket anonsu!
Fransızların iptal edilen gole hiçbir tepki vermediğini gördük.
Bizde bir faul pozisyonuna bile itiraz edilecekken, video görüntülerine bile çığırtkanlıkla karşı duracak futbolcular, yöneticiler mevcutken, Eyyamcı hakemlerimizle maçların süreklilik hali tehlike altında.
İtiraz istasyonlarının tribünleri kışkırtma gerçeği de caba!
Peki, video hakemleri hayata geçirildikten sonra, ülkemizdeki yorumcu beyler nasıl ahkam kesecek acaba?

***

Şu sıralar futboldaki düşünceler yabancı sınırlaması ve altyapı gerçeği üzerine yoğunlaştı.
Akılsız transferlerde vurgun yediler.
Afiyetle seyrettiler ama bir kez olsun "Biz hatalıyız" demediler.
Tutulmayan sözlerin çengeline ceketlerini asarken, yalanlarının arasına reklam alıyorlar şimdi.
"Yabancılar mezarlığında alt yapı masallarını hangi renge boyamamızı istersiniz?"

***

İstediğimiz yabancı tahliyesi değil.
Hak edenlere formayı giydirebilmek.
O yüzden futbolu yönlendirenler, aramakla değil harcamakla geçiriyor zamanı.
Bazen adam zannettiklerimiz, Türkiye'yi "yatalak oteli" zannediyor ya, insana dokunuyor.
Onların isimleri de, "Van Persie" diye değil, "maden yatağı" diye okunuyor.
Yan gelip yatmaya mahsuben!

***

İstediğimiz yabancı yasağı değil, adam olanı bulabilmek.
Çünkü bizde onlara yetecek her şey var. Para, itibar, edepsizlik!
Melo soyunma odasında takım arkadaşını dövdü ne oldu?
Omuzlarda taşındı.
Onların çirkinliğini sahiplenenler hangi gerçekle yüzleşti?
Gelecek nesillere harika bir örneği miras bırakmaktan başka!

***

Bizde birçoklarının adamlığına gitmeyen gerçeğin adıdır futbol.
Gözleri paradan başka bir şey görmeyenlerin günü kurtarmak hevesine kurban edilen masum bir çocuk.
Bu saatten sonra o çocukları kurtarmak için proje üretilecek ha!
Alt yapı gerçeği; futbol ağalarının, kulüp başkanlarının dilinde toplumu oyalayan cümlelerin karşılığıdır.
Yatırımı yaşamamakla denemek.
Bu ülkede ancak milli takımda prim dağıtmanın altyapısı oluşur.
Gerisi inleyen nağmeler!

***

"Şu yükü taşır mısın?" diye sormuşlar devekuşuna.
"Ben kuşum taşıyamam" demiş.
"Madem kuşsun uç da görelim" demişler.
"Ben deveyim uçamam" demiş.
Aynen o hesap! Onların çıkışları için o kadar çok kapı üretilmiş ki!
Sorumlulukları başlarından savmaları için ortam da müsait medya da!
Bir anda yabancı sayısının azaltılması, öte yanda altyapı masalı.
Şimdi borç batağındaki futbolumuzun aklı karıştı.
Düğün arabasıyla cenaze alayı karşı karşıya.
Kim kime yol verecek göreceğiz.