Bir rezaletin anatomisi!
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 20 Şubat 2017, 23:45:17
Fenerbahçe'nin istikrarlı bir kayıp programı var artık.
Bu takımın en hazin gerçeği; ruhsuzluk!
Tanımlaması; toplu intihar!
Futbolcu beyler son maçlara rugan ayakkabılarıyla çıkıyorlar ve galibiyete değil Fenerbahçe'nin katline yürüyorlar.
Saracoğlu bile Fenerbahçeli futbolcuların kalbinin attığı yer olmaktan çıkmışsa, ruhlar da onurlu mücadelenin hizmetinden çıkmıştır.
İtiraz ediyorlarsa bizlere öyle kanıtlar sunsunlar ki, bizler de onların futbol takımı olduklarına inanalım!
Gözlerimizdeki sağlam delillere karşı!
***
Şampiyonluk hayalleri kuran bir takımın ilk 5'deki yerini kaybetme ihtimali oluştu.
Hakemlere sızlanmayı ihtişam sayanların eğer bu sonuçlardan sonra sığınacakları yürekli cümleleri varsa buyursunlar.
Bizim noktayı koyacağımız cümle ortada.
"Hiçbir bataklık boşuna oluşmaz!"
***
Adam vardır, ruhsuzluk sembolüdür ve umarsızlık mikrobunu bütün takıma yayar. Van Persie gibi.
Adam vardır, takımın hamallığını üstlenir, bir adam bir takıma karşı nedir gösterir. Samuel Eto'o gibi.
Onun gibilerine futbol sanatçısı diyorlar.
Her tarafa cinayet delillerini bırakan ruhsuz transfer mucitlerinin Eto'o'ya bakıp utanması gerekir ama.
Trilyonluk hurdalara gözü gibi bakanlar önce aynaya baksınlar.
Kırık da olsa ayna aynadır!
***
Advocaat ne güzel meydan okuyor.
"Benden iyisini bulurlarsa alsınlar!" Sizin gibiler o kadar çok ki, bütün mesele başparmakla işaret parmağının oynaşmasına bakıyor.
Başkanın emrine amade olmaya!
Van Persie gibi birinin altındaki minderi Avrupa kupası maçlarında bile yöneticiler değiştirirken, "Bu özel transferimizi keyfi yerine gelince oynatırsın" diyen yöneticilere boyun eğen.
Üç kez affedilen Emenike gibi birini "oynatacaksın" dediklerinde oynatan.
Kayıp maçlardan sonra futbolcularını bahane edip saklanacak delik arayan bir teknik adam bulmak Aziz Yıldırım'ın en kolay başardığı iş.
Sizin gibileri de, o formanın anlamını hissedecek ve bu takımı yürekli biçimde yönetecek birileri de elbette bulunur.
Ama takımı bu hale getirenlerin Fenerbahçe'nin hikayesinden çıkmaları.
İnsaniyet namına rica olunur.
***
Liderle 8 puanlık farkla "ortalamayı tutturduğunu" düşünüp memnun olan yöneticiler, şimdi fark 10 puana çıktı diye sıkıntı yaşamazlar.
Meselenin bir yerinde yine taraftarı uyutmaya yönelik yeni bir çıkış yolu bulurlar.
Onların toz kondurmayacağı tek kişi vardır; Van Persie!
Bu adamın bir kupa maçındaki provokatörlüğünü bile kazanç sayanlar, kaybedilen puanları da kazanç sayacaklar. Yeter ki cam bebek Van Persie'nin kalbi kırılmasın!
***
Bu takım buralara boşuna gelmedi.
Getirenler orada koltuklarında hâlâ!
Başta Aziz Yıldırım!
Aziz Yıldırım kendisini eleştirenlere karşı gardını alacağına, Fenerbahçe'nin geleceğini yok eden gerçeklere karşı tedbir alsa Fenerbahçe bugün başka yerdeydi.
Eğer gerçeği duymak istiyorsanız.
Fenerbahçe sevdasına yönelik yapılacak en anlamlı devrim; gitmektir.
Kuşağını formasıyla düzelten Van Persie'yi, fırdöndü Emenike'yi koluna takıp!
Ucuz kabadayı Advocaat'ı da omuzlarına alıp!
Bu takımın en hazin gerçeği; ruhsuzluk!
Tanımlaması; toplu intihar!
Futbolcu beyler son maçlara rugan ayakkabılarıyla çıkıyorlar ve galibiyete değil Fenerbahçe'nin katline yürüyorlar.
Saracoğlu bile Fenerbahçeli futbolcuların kalbinin attığı yer olmaktan çıkmışsa, ruhlar da onurlu mücadelenin hizmetinden çıkmıştır.
İtiraz ediyorlarsa bizlere öyle kanıtlar sunsunlar ki, bizler de onların futbol takımı olduklarına inanalım!
Gözlerimizdeki sağlam delillere karşı!
***
Şampiyonluk hayalleri kuran bir takımın ilk 5'deki yerini kaybetme ihtimali oluştu.
Hakemlere sızlanmayı ihtişam sayanların eğer bu sonuçlardan sonra sığınacakları yürekli cümleleri varsa buyursunlar.
Bizim noktayı koyacağımız cümle ortada.
"Hiçbir bataklık boşuna oluşmaz!"
***
Adam vardır, ruhsuzluk sembolüdür ve umarsızlık mikrobunu bütün takıma yayar. Van Persie gibi.
Adam vardır, takımın hamallığını üstlenir, bir adam bir takıma karşı nedir gösterir. Samuel Eto'o gibi.
Onun gibilerine futbol sanatçısı diyorlar.
Her tarafa cinayet delillerini bırakan ruhsuz transfer mucitlerinin Eto'o'ya bakıp utanması gerekir ama.
Trilyonluk hurdalara gözü gibi bakanlar önce aynaya baksınlar.
Kırık da olsa ayna aynadır!
***
Advocaat ne güzel meydan okuyor.
"Benden iyisini bulurlarsa alsınlar!" Sizin gibiler o kadar çok ki, bütün mesele başparmakla işaret parmağının oynaşmasına bakıyor.
Başkanın emrine amade olmaya!
Van Persie gibi birinin altındaki minderi Avrupa kupası maçlarında bile yöneticiler değiştirirken, "Bu özel transferimizi keyfi yerine gelince oynatırsın" diyen yöneticilere boyun eğen.
Üç kez affedilen Emenike gibi birini "oynatacaksın" dediklerinde oynatan.
Kayıp maçlardan sonra futbolcularını bahane edip saklanacak delik arayan bir teknik adam bulmak Aziz Yıldırım'ın en kolay başardığı iş.
Sizin gibileri de, o formanın anlamını hissedecek ve bu takımı yürekli biçimde yönetecek birileri de elbette bulunur.
Ama takımı bu hale getirenlerin Fenerbahçe'nin hikayesinden çıkmaları.
İnsaniyet namına rica olunur.
***
Liderle 8 puanlık farkla "ortalamayı tutturduğunu" düşünüp memnun olan yöneticiler, şimdi fark 10 puana çıktı diye sıkıntı yaşamazlar.
Meselenin bir yerinde yine taraftarı uyutmaya yönelik yeni bir çıkış yolu bulurlar.
Onların toz kondurmayacağı tek kişi vardır; Van Persie!
Bu adamın bir kupa maçındaki provokatörlüğünü bile kazanç sayanlar, kaybedilen puanları da kazanç sayacaklar. Yeter ki cam bebek Van Persie'nin kalbi kırılmasın!
***
Bu takım buralara boşuna gelmedi.
Getirenler orada koltuklarında hâlâ!
Başta Aziz Yıldırım!
Aziz Yıldırım kendisini eleştirenlere karşı gardını alacağına, Fenerbahçe'nin geleceğini yok eden gerçeklere karşı tedbir alsa Fenerbahçe bugün başka yerdeydi.
Eğer gerçeği duymak istiyorsanız.
Fenerbahçe sevdasına yönelik yapılacak en anlamlı devrim; gitmektir.
Kuşağını formasıyla düzelten Van Persie'yi, fırdöndü Emenike'yi koluna takıp!
Ucuz kabadayı Advocaat'ı da omuzlarına alıp!