Fener kötüydü hakem zavallı!
Dün gece iki ayrı Fenerbahçe vardı. İlk yarıdaki yılgın yanıyla maçı kaybedebilirdi, çünkü savunma bir felaketti.
İkinci yarıda çılgın yanıyla maçı kazanabilirdi, çünkü imece ruhu da mevcuttu, kazanma şehveti de.
Adanaspor'un beraberlik kurgusunu yerle bir etmenin her eylemine soyundu ama gecenin özel ismi Adanaspor kalecisi Itandje'nin hakkını da vermeliyiz.
***
Fenerbahçe'nin maçın başındaki içe dönük sistemine ve kadro anlayışına şaşırdım. Takımın gerçek anlamda çift santrfor başlaması gerekirdi diye düşündüm. Orta alanındaki boşluğun Adanaspor'a bindirme kolaylığı sağladığını görünce, "Adana tedarikli gelmiş" dedim.
Bunda Kjaer'in yokluğunun getirdiği "kaybolan savunma derinliğini" de katınca, yenilen gole baktım da, Fenerbahçe adına sezon başındaki "korku platosu yeniden sahneleniyor" diye düşündüm.
***
Saha kenarından beklediğiniz hamle gelmediği zaman, "B planını" takımın içindeki sistem üretir.
Fernandao'ya top şişirmekle, Lens'le son çizgiye kadar gelip rakip savunmayı paniğe sürüklemek arasında çok şey gizliydi de öyle bir pozisyondan gelen karambolde Fenerbahçe'nin beraberlik golü geldi. Ama Mehmet Topal'ın sakatlığı bütün planları yine altüst etti.
Yenilen gollerde Neustadter gerçeğini de işaret etmeliyim. Paspasın üzerine bırakılmış anahtar gibiydi.
***
Dün gece ikinci yarıdaki Fenerbahçe bütün yanlışları bir anda örtbas edecek kadar mücadele etti ama olmadı.
Belki daha fazla risk almalıydı, ya da kulübede olanları almalıydı sahaya.
İlk yarıda Fenerbahçe'nin verilmeyen net bir penaltısı var. Fenerbahçe'nin yoluna taş koymak gibi bir görevi üstlenen Serkan Çınar'ın, ikinci yarıda Lens ve Skrtel'e gösteremediği kartlar var.
Böyle eyyamcılara Türk futbolunun ihtiyacı yok ama sistemin var.
O yüzden ona "küçük Cüneyt Çakır" diyorlar.
Biz kısaca "zavallı" diyoruz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.