Miras!
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 15 Temmuz 2016, 00:26:52
Bütün dünyaya işaret fişeği yolluyor, "O topraklarda da çocuklar yaşıyor" diye.
Ronaldo'ya bakıyoruz. Kazandığı 275 bin dolarlık primi kanserli çocukların tedavisine bağışlıyor.
Bizler de bütün organlarımızı futbola bağışlıyoruz. Milli formasını bile gelir kaynağı sayan futbolcular cennetinde!
***
Kendi çıkarlarını düşünmekten, başkaları için yaşamaya fırsat bulamayanlar için şimdi transfer zamanı.
Kaypak hikayeler anlatıyor zaman.
Parayı görünce ifadesi değişenler ilk değil, son da olmayacak!
Kulübünden gitmek için sudan sebepleri olanların, kalmak için yaptıkları anlaşmaları bile inkar etmesinin önü açık.
Sormak gerek.
"Nereye gidiyorsun Sosa?
Yaptığın anlaşmaya sadık kalmak gibi bir erdeme sahip değil misin?"
***
Para var ya para!
Ne erdem tanıyor, ne profesyonellik.
Ülkeye gelirken görkemli sözler eden yabancılar, gitmek istediklerinde sirk çadırında anlaşma yaptıklarını farz ediyorlar.
***
Yabancıları darağacına gönderirken, insafımızı da kurutmayalım.
Muslera ve Snejder'i göndermek için yapılanların da bir açıklaması olmalı.
Galatasaraylı yöneticiler ellerindeki bıçakla yarattıkları borçtan buzdağını kıracaklar öyle mi?
Bu mu transfer etiği?
Göndermenin bile bir adabı olmalı.
Gitmenin olduğu kadar.
***
Bu ülkenin meselesi yöneticiler.
Ve asıl mesele de gerçeklerle kontrat yapabilmek. Yabancıyla başka yerliyle başka lisan konuşmak değil.
O yöneticiler bu gidişle gelecek sezon futbola sadık tek tohum bulamayacaklar.
Kuruttukları değerlere mahsuben!
***
Ederinden fazlasına attırılan imzaların, diğer futbolcuları nasıl kışkırttığını görüyoruz.
Ederinden fazlasına gitmek için fırsat kollayan futbolcuların nasıl tetikte beklediğini de.
İsmail Köybaşı misilleme harekatından ganimetle çıktı.
Konuşmasına bakarsanız, paraya değer vermiyor! Yalanını sevsinler!
***
Gökhan Gönül, Beşiktaş'ta mutlu karşılanmanın cümlelerini kurdu.
Bir futbolcunun geldiği kulüpte nasıl karşılandığına bakmam.
Gittiği kulüpten nasıl ayrıldığına bakarım.
Bacağındaki Kartal dövmesiyle, "profesyonel futbolcular takım tutmaz" diyen birinin, içindeki sevdayı bile inkar etmesinin bir sebebi var elbet.
O yüzden Gökhan Gönül hep birine benzetip duracak kendini.
Çıkaramayacak! "Ben kimim!" diye.
***
Öğretmen sınıfa girdiğinde ayağa kalkmayanların çok olduğu bir ülkede.
Yöneticilerin karşısında sadece imza atarken ceketini ilikleyen futbolcular memleketinde.
Her şeyin bir evveliyatı.
Her yanlışın bir sebebi vardır.
Birbirini besleyenler sisteminden futbola kalan miras budur.
***
Ne olursa olsun! Almaları gerekeni almak için piyasanın gerektirdiğini yapmak değildir hayat.
Aynaya baktığında, "ne yaptım" diyebilmektir.
Güneş gözlüğüyle aynaya bakanlar için şimdilik anlamı olmasa da!