İktisadi kanser
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 07 Temmuz 2016, 23:14:21
Milli forma altında kendisine edilen küfürlere sahip çıkanlar, Volkan Demirel'e sahip çıkmadı da ne oldu?
Küfürün hacmi genişledi.
Avrupa Şampiyonası'nda küfür korolarını izledik.
***
Volkan Demirel'e edilen küfürler, futbolun bizi birbirimize bağlayan gerçeklerini bile imha edenlerin zaferi gibi görülebilir.
Ama dünkü toplantıda Volkan Demirel'in heykel gibi duruşu; zaferi kimin kazandığının resmidir.
***
O yüzden renkli gözlükle bakıp küfürlere masumiyet kazandıranlar, arsızlıklarını sürdürsünler.
Küfür korolarını jeneriklerde de kullansınlar! Nasılsa kolayca sponsor bulabilirler.
İnsanları uyandırmamak için susan medyatik horozların eşliğinde!
***
Herkes kendi ayıplarıyla mutluyken. Yöneticiler zarafeti bırakıp, kendi yöntemlerini hayata sokarken. Asaleti görebilmek bir mucize artık.
Bu iktisadi kanser ortamında!
***
Soyunma odasında takım arkadaşını döven Melo denen edepsize ödül verenler.
Melo'nun gördüğü ahlaksız kartlara bile alkış tutanlar.
Muslera'ya topu oyuna geç soktuğu için, Sneijder'e sarı kart gördüğü için ceza veriyor.
Aslında Muslera ve Sneijder'e gitmeleri gereken zamanı işaret ediyorlar.
Başparmakla işaret parmağının fingirdeşmesi gibi.
"Tamamen duygusal!"
***
Bir kalecinin topu oyuna geç soktuğu için cezalandırılması, bir karikatür balonunun içini doldurmak gibi.
Ya da haksızlık mezarlığını doldurmak gibi.
Snejder'e üstelik lig bittikten sonra, bir transfer ücreti kadar ceza!
2 milyon 300 bin euro!
Böyle bir cezayı ne UEFA kabul eder, ne bizim federasyon.
Kala kala Galatasaraylı yöneticilere "zavallı" bir duruş kalır.
***
Çarşamba günü Galatasaray Divan Kurulu toplanıyor.
Tarihte ilk kez bir başkan Divan Toplantısı'nı kendi otelinde yapacaksa!
Kalp şeklinde kurabiyenin olmadığı "Açık büfe haksızlık" ayyuka çıkacak demektir!
***
Turgay Şeren'i kaybettik.
Son kuşlardan biri daha eksildi aramızdan.
Onun gidişiyle asalet biraz daha azaldı. Onun gidişiyle eski zaman resimlerinin hüznü biraz daha çoğaldı. Mekanı cennet olsun.
***
Dün, gazeteciliğin emekçilerinden birini de kaybettik. Naci Yalınkılıç.
Yıllarca yazılarını okudum.
Naci Abi'yi ardında bıraktığı gururlu izlerle ve her zaman neşeli haliyle hatırlayacağım.
Mekanı cennet olsun.
***
Bütün oyunların tek galibi vardır; ölüm. İyi insanları bekleyen kaderle, oyunu erkekçe oynamayan oyuncuları bekleyen kader aynı değildir.
Hiç ölmeyecekmiş gibi kansızlıkla beslenenlerin "güzel insanların ölümünden" bir ders çıkarmalarını isterdim.
Ama soysuzluğun şehveti onlara ölümü bile unutturdu ya...
Ölüm kendini hatırlattığında, bankalardaki hesapların değil.
İnsanlık hesaplarının geçerli olduğunu anlamaları bile mümkün olmayacak.