Mesele

Türkiye'de kulüp başkanlarının "teknik adam değirmeni" olduğu gerçeği, Yılmaz Vural kovulana kadar pek itibar görmedi.
Kovulma süresinin "günlük hale" getirilmesinden sonra bir ışık yandı.
Şimdi yerli teknik adamlar konuşuyor.
Vurulana kadar başkalarının altını oyanlar.
Vurulup yere düşünce gerçeklerin avukatı oluyor.

***

Hasta ruhlu adamların kulüp başkanı olmasına itiraz etmeyen sistem, yerli teknik adamların birbirini yemesine izin veriyor.
Yerli teknik adamlar, işsiz kaldıkları zaman televizyonlarda yorum yapıyorlar da, arkadaşlarının yerine oynayan "oryantal yorumların" sahibi olmaktan gocunmuyorlar.
Peki, şikayetçi oldukları kulüp başkanlarını neden sorgulamıyorlar?
Onların sis perdesini aralamak gibi bir dertleri yok.
Çünkü o başkanlara ihtiyaçları var.
Onlar ekmek kapıları.
Eee, sana çıkar sağlıyor diye birini korursan.
Bir gün ondan korunman gerekir!
Herkesin bumerangı kendine dönüyor.

***

"Eğitim şart" diyorlar ya.
Bu slogan bile madara edildi.
Eğitimin gerekliliğini tribünlerde arıyoruz.
Futbolcularda arıyoruz.
Teknik adamlarda niye aramıyoruz?
İşlerini kaybettiklerinde içlerindeki nefretle yüzleşmeyi reddedenler eğitimin neresinde?

***

Onlar ki, bizlerin mesleğini bile elimizden aldılar.
Onlar ki, hasta ruhlu kulüp başkanlarının ellerine güç vermenin sanıkları oldular.
Başkaları için işlenen cinayetleri kendilerine cennet belleyenler.
Şimdi ambulans çağırıyorlar.

***

Asaletli duruş sergileyenlere asla bir lafımız yok.
İtalik duruşlu kaypaklara inat.
Hala dimdik duranlar.
Onca haksızlığa uğrayıp da duruşunu bozmayan nice teknik adam tanıyorum.
Onların kenara çekilip, sistemin baştan çıkaran soysuzluğuna yenilmediklerini gördük.
İsimleri "tırnak içinde" duruyor.

***

Biri mumla sigarasını yaksa bir denizci ölür derler.
Kim ki bir insanın haksız yere canını yakarsa.
Orda insanlık da ölür.
Hayaller de.
Bazılarına Türk futbolunun ihtiyacı var olabilir ama.
Bazılarının da duruşa ihtiyacı var.

***

Mesele, yerli teknik adamların kulüp başkanlarının oyuncağı haline getirilme meselesiyse.
Komşunun evi yanarken kahkaha atanların.
Kendi evi yanarken ağlamaya hakkının olmadığı meselesi.

***

Mesele yan bahçeye kaçan topu almak.
Yan bahçede sistemden beslenenlerin "maması" var.
Ama madem işin içinde yerli teknik adamlara yapılan bir haksızlık mevcut!
O halde bu işin ama maması yok.

***

Size yapılmasını istemediğinizi.
Sizler de başkalarına yapmayacaksınız!
Çünkü istemeseydiniz.
Kimse sizleri bu hale getiremezdi!