O kadar azlar ki!
Futbol bazen haksızlığın isyan şarkısı olur. Bazen de beceriksizliğin ağlama duvarı.
Ama asıl mesele, hatalarını örtbas etmek için Galatasaraylı yöneticilerin kullandığı dil.
O yüzden...
Bu ülkede ya yöneticiliğin adı yalan. Ya sportmenliğin.
Ayrıca basketbol konulu söylemlerde sportmenlikten ve haksızlıktan dert yanmak en son Galatasaraylı yöneticilerin hakkıdır.
Skorboard konulu çirkinlikler, uçaktaki küfür koroları, özür dilemeye dili varmayanların gururu olarak duruyor.
Basketbol tarihinde!
***
Yollar yolcularını iyi tanır.
Ve yollar asla doğru adamı terk etmez.
Hamza Hamzaoğlu, gitmesine çanak tutulan raporun dün yine arkasında durdu. "Yönetimler basın yoluyla teknik direktörden rapor istemez!"
Dursun Özbek ve arkadaşları bunu yaptı ve üç kupalı dört yıldızlı teknik adamı umuma açık mahalde kolayca harcadılar.
Peki, merak ediyorum Hamza Hamzaoğlu görevdeyken, Dursun Özbek ve arkadaşları Mustafa Denizli ile yaptıkları ilk görüşmeyi neden medyadan sakladılar?
Mağlup ettikleri teknik direktörlerine mahcup olmayacaklarını mı zannettiler?
Mustafa Denizli ile birlikte gizlendikleri yerde!
***
Dün Mustafa Denizli'nin Hamza Hamzaoğlu'na basın yoluyla sitemi vardı. "Hamza Hamzaoğlu'na telefonla ulaşamadım!"
Ulaşamadıysanız bunu medyaya sunmanın ne gereği vardı?
Bir sebebi vardı elbet.
Takım içindeki küslüklerin, "iyi çalışmadık" diyen ucuz sızlanmaların hedefi belliyken.
Yüzde 51'lik şampiyonluk hissesinin sekteye uğraması halinde, gösterilecek kanıt gibiydi bu ifade. "Yalnız bırakıldım!" h h h Hamza Hamzaoğlu dün kendisine cevap verdi. "Mustafa Denizli anlaştığında kendisine hayırlı olsun mesajı attım. Birbirimize karşılıklı olarak ulaşamadık. Dün akşam aradım konuştuk!"
Mustafa Denizli, Galatasaraylı yöneticilerle görüşmeye giderken takımın başında duran Hamza Hamzaoğlu'na telefon açmayı neden düşünmedi?
Basına açık yol o zaman da mevcuttu.
Ve asıl telefon o zaman gerekliydi.
Saygı adına.
Meslek asaleti adına!
Ama görüyoruz ki, gizli toplantılardaki cazip teklifler insanın başını döndürürken.
Telefon numaraları haksızlık mahalline dönmüyor!
***
Dün gazetelerde harika bir haber vardı.
Bir zarafet ve sportmenlik festivali.
Kahramanlar Avcılar Belediyesi İstanbul 15 Yaş Altı amatör takımı.
Kazandıkları takdirde şampiyon olacakları bir maçta, hakemin kendi lehlerine verdiği penaltıya "Kararınız hatalı hocam" diyerek tepki gösteren.
Penaltıyı taca atan ve maç sonunda berabere kaldıkları için şampiyonluğu kaçıran yürekli çocuklara hepimiz teşekkür edelim.
Beleş penaltıya yataklık eden emek hırsızlarının alkışlandığı süper ligimiz varken.
Bu çocukların büyürken kirlenmelerine izin vermeyelim.
Çünkü o kadar azlar ki
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.