Prömiyer

Ligin ilk haftasında en çok merak edilen takım Fenerbahçe'ydi.
Görkemli bir kadronun futbola ne şekilde yansıyacağı.
Futbola karşı sonucu savunanlarla, sonuca karşı futbolu savunanlar arasında bir gerçek vardır.
Her zaman atan kazanır.
Attığından daha fazlasını yemediği sürece.
***
Fenerbahçe'de savunmanın avlanma hissi yarattığı zaman dilimlerinde forvet avcıya dönüşüyor.
Geceyi sürükleyen usta oyuncular bu takımda fazlasıyla mevcut.
Fernandao, yeni formasını sadakatle ütülemiş ve sahaya çıkmış.
Bir adam bir takıma karşı çok şeydir.
Bunu en iyi biçimde Fernandao'da göreceğiz. Onun için bu sezon kullanacağımız cümleler şarkı sözü olur.
***
Orta alanda sorun var.
Fenerbahçe orta alanının Eskişehir karşısında uslu zaman dilimleri vardı.
Bunun önünün kesilmesi gerekiyor. Kesilecektir.
Benim adamım Diego.
Futboldan keyif almamızı da, sonucu değiştirmeye soyunmanın da adamı.
Savaşçı ruhunu futbol topuyla sevişerek harmanlıyor ki.
Direnci kırılmasın yeter.
Çünkü bir yanı yaratıcılıkla haşır neşirken, öte yanı arkadaşlarından yardım istiyor.
O yardım ligin ilk maçında yeterli değildi diye düşünüyorum.
***
Görkemli bir futbol takımı kurmanın eleştiriye açık bir yanı vardır.
Hele bizim gibi ülkelerde.
Piyano ile davul arasında bir fark vardır.
Piyano zarafetiyle kazanmakla, gümbür gümbür kazanmak arasında beklentiler büyür.
Oysa futbol; "yanılmışım" diyeceğimiz gerçeklerle de süslüdür.
Çünkü bazı gerçekler zamanın emrinde.
Van Persie'nin hazır olmadığı aşikar.
Nani'nin futbolcu kimliğini sorgulamak bile yakışık almaz.
Ama kendilerine verileni alanlar, kendisinden isteneni de yapacak.
Bu bir zorunluluk.
***
Ben her şekilde iyimser düşünüyorum.
Bu futbolcuların birbirlerini ezberlediklerini düşünün.
Ozan Tufan ve Volkan Şen'in takıma katacaklarını da hesaba katın.
Bu takım gerçeklerini esaslı biçimde dışa vurmaya başladığı zaman.
Seyrine doyum olmayacak.
***
Ayrıca hayatın bir gerçeği var.
Fenerbahçe'de aradıklarımızı bulduklarımızda da yine aramaya devam edeceğiz.
Bulduklarımızla yetinmeyip!
Bu da görkemli takımların kaderi!
***
Bana sorarsanız.
Eskişehir maçında Fenerbahçe adına en anlamlı fotoğraflar tribünlerdeydi.
Tribünleri kazanan çok şeyi kazanır. Kazanacaktır da.
***
Deplasman konulu gerçeğe bir parantez açmak istiyorum. (Fenerbahçeli futbolcuların kendilerini güvende hissedecekleri yerin sadece Şükrü Saracoğlu olmamasını diliyoruz.
Otobüsle giderken de, gelirken de...) Bilmem anlatabildim mi?