Bakış!

Ne tarafına bakacağız futbolun?
Düğün alayıyla cenaze arabasının karşılaşma sahnelerini andıran son dakikalardaki heyecan tarafına mı?
Yoksa insanları güzel düşünmekten men eden kirli tarafına mı?
Her kalecinin kaderinde garip suçlamalar olabilir gerçeğine mi?
İçinden elini çektiği varsayılan eldiven tarafına mı?
İnsanları pozisyon icabı suçlamanın vebali büyüktür.
Daha önce suçlanan Sivaslı Korcan Çelikay gibi.
***
Böyle mevsim sonlarını çok gördüğümüz içindir ki, kimin şampiyon olacağının cevabını aramak yerine.
Ligin en kritik haftalarında koşulsuz itaat istedik.
Emeğe saygıda, hakem namusunda ve medya sorumluluğunda. "Nah!" dediler bize! "Biz ne dersek o olur!"
Biz de "Günah" dedik. "Hangi ahlaksızlık ter kokuyorsa gösterin?"
Kirli bir çerçevenin içindeki bazı hakem fotoğraflarını gösterdiler bizlere.
Gaz kütlesine dönüşüp kokuyu sızdırmakla.
Kirli eylemlere adını yazdırmak arasındaki bağları kopartacak adaleti bu topraklarda görebilmek zordu.
O yüzden bazı hakemlere saygıda kusur etmekte sakınca görmedik.
***
Onların maçları nasıl yönettiklerine değil, en kritik anlarda nasıl eyyamcılık yaptıklarına baktık.
Bir dakika adam olsalar bize 90 dakika yeterdi. Yapmadılar!
Peki, biz ne tarafına bakacağız hakemlerin?
Adalet tarafına mı?
Yoksa bazılarıyla Melo arasındaki "kemikleşmiş" ilişki tarafına mı?
Dünyanın hiçbir ülkesinde bir futbolcu bu kadar korunmaz.
Üstelik zalim ayağıyla hakemin gözleri aynı karedeyken!
Düşünsenize Melo gibi bir futbolcuya sahip olduğu halde, Galatasaray bu ligde kırmızı kart görmeyen tek takım.
Kimsenin gülmediği fıkra gibi.
***
Cumartesi gecesi Galatasaray'ı şampiyon sayan yorumcuların, Abdürrahim Albayrak'ı da şampiyonluğun öznesi ilan etmelerinin faslını dinledik.
Abdürrahim Albayrak'ın belki de şampiyonluğu belirleyecek olan Rizespor hakkında söyledikleri büyük bir gaftı da, Rıdvan Dilmen'den gayrisinden bu konuda bir şey duyamadık.
Şimdi biz ne tarafına bakacağız bu yöneticiliğin? "I love you" tarafına mı?
Yatırımcı tarafına mı?
***
İsmail Kartal'ın kendi harcadıklarını inkar ederken, Rizespor'dan medet uman açıklamalarını dinledik. "Rizespor'a güveniyorum!"
İsmail Kartal kendine güvense ne yapabilirdi de, görkemli bir takımı Rizespor'a güvenecek hallere düşürdü.
Şimdi ne tarafına bakacağız teknik adamlığın?
Abdullah Avcı gibilerinin olmazları olur yapan "özel" tarafına mı?
Yoksa İsmail Kartal gibilerinin günahları başkalarına yükleyen "genel" tarafına mı?
***
Garip bir haftayı geride bıraktık.
Futbol kalitesi hak getire.
Mesele dördüncü yıldız olduğu için, başka bir şeyin değeri de yok zaten!.
Bu sütü bozuk sistemde bildiğimiz bir şey varsa.
O da kimin şampiyon olacağı değil.
Nasıl şampiyon olacağıdır.
Bu konudaki bakış açımızı hiç değiştirmedik!