Başkaldıran adam: Sow

Harika bir bahar havası, acıkmışız.
Fenerbahçe adına alınacak galibiyetin; lig için umutları aydınlık tutması bir yana, perşembe gecesi için de ayrı bir yönü var.
İtalya'da avantajlı bir sonuca sevk kağıdı gibi.
Ama Fenerbahçe'nin uysal başlangıcı şaşırtıcı geldi bize.

İlk yarıda yıldızların geceyle yıldızı dargın.
Futbol yoklamasında kaçak çok.
Caner "oyun bozucu!"
Kanatlar hiç çalışmıyor.
Mehmet Topuz hiç yok.
Orta alanda Meireles ve Baroni sönük gecelerde.
Gecenin koleksiyonunda en değerli parça yine Sow.
Durduğu yerde bile kendine başkalık katıyor. Rakip alanı karıştıran da sadece o.

Sow'un ilk yarıda harika bir golü var. Tekrarına bile gerek görülmeyecek kadar net bir gol.
Direğe çarpıp içeri giren topu görebilmek için hakem olmak gerekir.
Yan hakemin gözünü dört açmasına da gerek yok, bir çift göz, bu golü görebilmek için yeterli.
Sow'un vuruş hızı, bir golün verilmeyişine "hafifletici sebep" olabilir mi?
Bizim ülkemizde oluyor.
O yüzden Kamil Abitoğlu gibi adamlar da bizde hakem oluyor. Slow motion hakem!

İkinci yarıda Webo'nun golüyle tribünde gönüller dört çeker.
Futbolun değil ama tecrübenin konuştuğu dakikalar.
Kuyt'tan klasik hamaratlık, orta alanda pas yüzdesinin yükselmesi.
Buna karşılık, yine de takımın bir yanı geri çekiliyor ve bunlar kale önünde tehlike sinyalleri.
Bu dakikalarda Sow'un uzun soluklu koşularının ve attığı golün başkaldırı yerine geçtiğini belirtmeliyim.
Dün geceki Sow'u izlemek bile; Lazio maçı için yüzlerde bir tebessüm oluşmasının sebebiydi.

Hakeme ve savunucularına gelince...
Neredeyse topa hızlı vurdu diye Sow'u suçlayacaklar!
Bu arsızlar!