Sinema

Futbol bizim sinemamızdı. Sinema bizim hayatımızdı.
Yakasına çiçek takan beyefendileri anlatsak, şimdiki zaman gençliği bizleri "demode" sayar.
Kazanırken de, kaybederken de asil olan Hulusi Kentmen zarafetinin fragmanlarını istesek, bu televizyonlar önümüze kan kokulu sahneler koyar.
O yüzden gelecek; geçmişin güzelliklerinde saklı kalacak.
Bu ahlaksız düzen sürdükçe, gelecek yıllar daha çok şeyimizi alacak.

* * *

Futbol bizim sinemamızdı.
İzlediğimiz maçlar, aynı filme iki kez bilet almak gibiydi.
Son cümlesiyle filmi bitiren oyuncuları ayakta alkışlarken, yönetici olmanın zarafetini hissettiren adamları omuzlarda taşırdık.
Şimdi herkes mikrofonu kendine çekerken, "önce sifonu çekin" diyoruz.
Adına yönetici denen adamlara!

* * *

Her şeyin birbirinin içine geçtiği bu çirkin futbol ortamında, bir avuç güzellik görünce peşine takılıyoruz.
Alex de Souza gibi...

* * *

Futbolun ruhuna yansıyan sanatçı bir yanı vardır Alex'in.
Sonucu değiştirmeye yönelik yaratıcılığı, nakil ustalığı. Ve az bulunur adamlığı vardır.
Fenerbahçe tarihinin en istikrarlı, en verimli ve en özel yabancısı olarak tarihe geçmiştir.
O yüzden, 29 yıl sonra gelen kupayı Aykut Kocaman değil, Alex de Souza kazandırmıştır diye not düşüyoruz.

* * *

Şampiyonluğun her şey olduğu bir ülkede, gençliğe verilen değere bakıyoruz.
Sezonun en görkemli yatırımı olarak Semih Kaya ve Emre Çolak'ı işaret ediyoruz.
Yenilmesini bekleyenlerin bol olduğu bir düzende, iki gence güvenip onları takıma monte etmek cesaretini gösteren Fatih Terim'i alkışlıyoruz.
Gönül birliğiyle…

* * *

Gerçek suçluların kulüplerin içinde, televizyonlarda, gazetelerde saklandığı bir ülkede, sadece sokağa taşan suçlularla meseleyi kapatanlara bakıyoruz.
Kupa merasimlerinde Yıldırım Demirören'e yakın çekim yapıyoruz.
İki kupa merasimi arasındaki 7 farkı şıp diye buluyoruz.
Bu beyefendinin kontrolündeki futbolumuzda gelecek arıyoruz, bulamıyoruz.

* * *

Sezonun en çirkin görüntülerinin kahramanı (!) Melo için, Ünal Aysal'ın sözlerine bakıyoruz. "Melo takımda kalmalı!"
Takım arkadaşına saldıran, sahanın ortasında köpek işer gibi poz verme modasına öncülük eden, son olarak sahanın ortasında "çiftleşme pozu" veren birinin bu ülkede modası geçmez diyoruz..
Hele arkasında böyle kulüp başkanları varken.

* * *

Futbol bizim sinemamızdı.
Sinemadaki kötü adamların bile, çocuklarımıza verdiği bir mesajı olurdu.
O insanlar yaşasaydı, futbolu kendi diline çevirenlere de bir çift sözü olurdu muhakkak. "Gidin kendinize bir orman bulun!"