İz bırakmak

Fenerbahçeli bir yeğenim var, yakın dostlarım bilir. Pazar günü üniversite sınavına girdi ama az daha giremiyordu.
Sınav yeri Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin kapısında internet çıkış belgesinin eksik olduğunu fark ediyor.
Bereket erken gelmişler. Hemen Bakırköy Uğur Dershanesi'ne koşuyorlar.
Dershanedeki iyilik melekleri devrede ama çocuk o heyecanla bir türlü şifreyi hatırlayıp internetteki dosyaya giremiyor.
Herkes umutsuz çünkü zaman geçiyor.
Benim yeğen kan ter içinde.
Fenerbahçeli anne; eşine ve oğluna "Siz gidin" diyor. "Yetkililerden bir kez daha rica edin, ben burada kalacağım."
Anne internetin başında çocuğunun sevgisini düşünüyor.
Şifre ihtimalleri film şeridi gibi.
Aklına doğum gününde Hooijdonk tarafından imzalanmış forma geliyor. Hooijdonk'u yazıyor şifre olarak ve dosya açılıyor.
Anne çıktıyı alıyor, oğluna yetişiyor ve çocuk dakikalar kala sınava girebiliyor. Çocuğunun Hooijdonk sevgisinin annede bıraktığı izdir o
Bu meseleden çıkan sonuç.
İnsanların emanet ettiği güzellikler, gün gelir en olmaz zamanın anahtarı olur.
O yüzden derim ya... İnsanların hayatında iz bırakmak, her futbolcunun harcı değil.
Adamlık başka bir şey. Alex de Souza da böyle biri işte.
Çocukların rüyalarına masal taşıyan adam.
Futbolcu yanına kimse yaklaşamaz.
Adıyla anılan insanlığına da.
Yıllar sonra sevgiyle anacağımız ve baştacı etmekten asla vazgeçmeyeceğimiz biri.

Ergün Penbe'yi hatırlıyorum.
Bir kez olsun çirkinliği silahlanmadı.
Bir kez olsun ağzını çirkinliğe bulamadı, ayaklarını futbol dışı kullanmadı.
Bugün onu ananların hepsinin yüzünde bir gülümseme beliriyor.
Ahlaksızların cirit attığı futbol dünyası çirkinlikleri beslerken.
Pozisyonlara verdikleri değeri insan ruhuna vermeyenler, televizyonlarda gazetelerde düzeni ele geçirmişken.
Ve onlar hep birlikte futbolcu zorbalığını, ahlaksızlığı sinsice desteklerken.
Sizler onlara inat, güzel insan resimlerini duvarlarınızdan indirmeyin.
Onlar sizin ruhunuzu da besler, çocuklarınızı da. Çocuklarınızı zehirleyen sistemde, onların şerefli isimleri panzehirdir.

Adnan Polat'a gelince... Gidecek büyüklüğü gösteremeyen adamları.
Böyle un ufak edip gönderirler. Onlardan geriye de bir kol saati kalır. Zavallı gösterilerde kullanılan!